Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Başka ülkeler "özelleştiriyor", biz de özelleştirelim!.. Başka ülkeler özelleştiriyor diyerek biz de özelleştirelim ama... Başka ülkeler nasıl özelleştiriyor ise, biz de öyle özelleştirelim... Özelleştirmeyi "ver kurtul" haline getirmeyelim... Özelleştirme "ver kurtul" haline gelince, (1) Ya ülkenin büyük emek ve faturalar ile ortaya çıkmış önemli tesisleri işlemez hale geliyor. (2) Ya da özelleştirilen tesisleri satın alanlar bunları "kötü yola düşürerek" veya "paralarını ödemeyerek" büyük sorunlar yaratıyor.
"Ver kurtul" modelinde özelleştirme, "sorumluluktan kurtulma operasyonu"dur. Gazetelerde ihale ilanı yayımlanır. Halkın gözü önünde açık artırma yapılır. En yüksek parayı ödemeyi vaat edene kamu malı devredilir... Başka ülkelerde ise "özelleştirmenin amacı", kamu tesislerini, daha verimli işletecek, daha da büyütecek özel yatırımcılara devretmektir. Bunun için özelleştirmeyi yapacak kuruluşlar isteklilerin, (1) Amacını, (2) Alacakları tesisi işletme ve büyütme yetenek ve gücünü, (3) İnsan kaynaklarını, (4) Ticari itibarlarını, (5) Finansman güçlerini dikkate alarak pazarlığa oturtur. Pazarlık masasında isteklilerden (1) Kısa ve uzun vadeli işletme ve yatırım planı ister. (2) Devredilecek tesislerle ilgili olarak işletme, yatırım, istihdam politikaları olarak kamunun şartlarını sıralar.
Bütün bunlardan sonra "en yüksek parayı vereceğini söyleyenlere değil", kamu tesisini "en iyi işletme gücüne sahip olanlara" satış yapılır.
Büyük özelleştirme ihalelerine bakalım: (1) Aria, 2 milyar 525 milyon dolar, (2) Petrol Ofisi - POAŞ, 1 milyar 260 milyon dolar, (3) Etibank, 150 milyon dolar, (4) Sümerbank, 103 milyon dolar, (5) Deniz Nakliyat, 59 milyon dolar, (6) Petlas, 35.7 milyar dolar... Bunlardan Petrol Ofisi (POAŞ) dışında hangisi ayakta kalabildi? Sorun çıkarmadan daha verimli işletilir durumda?
Ya küçükler? Hani bir zamanlar bizim Et ve Balık Kurumumuz, Süt Endüstrisi Kurumumuz, Devlet Tarım İşletmelerimiz, Zırai Donatım Kurumumuz, vardı?.. Ne oldu bunlar?
AKP hükümeti, eski "ver kurtul" modeli çerçevesinde özelleştirmeyi hızlandırma arayışı ile yola çıktı. İlk ihalede "Petkim"in satışında bu modelin "sakatlığı" anlaşıldı. Petkim'e en yüksek fiyatı veren Rumeli Grubu'na daha önce "Özelleştirme İdaresi"nden devraldığı çimento fabrikalarını, Türk Otomotiv Endüstrisi (TOE) tesislerini, Metaş Demir Çelik Tesisleri'ni işletmediği, devraldığı Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik hisselerine bağlı olarak 1993 yılında verilen "işletme hakkı" imtiyaz sözleşmelerine uymadığı, Özelleştirme İdaresi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklandı.
Her sorunda bir hayır arayanlar, Petkim sorununu iyi değerlendirmelidir. Önümüzde Tüpraş ve Tekel gibi Türk ekonomisi için büyük önemi olan iki kamu kuruluşunun özelleştirilmesi var... Bu iki tesis özelleştirilirken hükümet en yüksek fiyatı verene değil, bu işletmeleri, hükümetin belirleyeceği sınırlar ve esaslar çerçevesinde en iyi, en verimli işletecek ve büyütecek isteklileri seçmek zorundadır.

Kuruluş adıSatış yılıSatılan paySatış bedeli (milyon $)
1- Bartın Çimento 199399.7820.568
2- Çukurova Elektrik199311.2581.096
3- Ergani Çimento1997100.0046.700
4- Gaziantep Çimento199299.7352.695
5- Gümüşhane Çimento199695.463.500
6- Kepez Elektrik199325.3933.158
7- Ladik Çimento1993100.0057.598
8- Lalapaşa Çimento1996100.00125.890
9- Şanlıurfa Çimento1993100.0057.405
10- TOE - 1. satış199381.358.000
TOE - 2. satış200010.31160
11- Trabzon Çimento1992100.0032.551
12- Van Çimento1996100.0024.500
13- Metaş199557.900601.726