GAZETELERİN hemen hepsinde yayımlanan fotoğrafı görmüşsünüzdür. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Mark Parris kürsüde konuşuyor. Yanında bayan tercüman. Kürsünün arkasındaki fonda kocaman harflerle bir yazı "Wellcome to Şırnak Ambassador Parris" (Şırnak şehrine hoş geldiniz Büyükelçi Parris). Fotoğrafın altında büyükelçinin "yöre insanının gösterdiği yakınlığın kendilerini çok duygulandırdığını ifade ettiği" yazıyor.
Acaba Şırnaklılar büyükelçiyi "Wellcome to Şırnak" diye pankart açarak neden coşku ile karşılıyor? ABD Büyükelçisi'nin yöreye ilgisinin nedeni ne? Yöre insanının ABD Büyükelçisi'ne ilgisinin nedeni ne?
Efendim, GAP nedeniyle Diyarbakır, yabancı heyetlerin "yolgeçen hanı" olmuş durumda. Genelde, ne alırız veya ne yatırım yaparızdan öte, acaba ne satarız arayışı ile çok sayıda yabancı işadamları yöreye geldi. Gitti. İsrailliler, Kanadalılar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar geldi... Selamlandı, ağırlandı... Ümit dağıttı gitti.
Eskiden konu sadece GAP'ın yöreye getireceği imkanlar idi. Terör sona erince, terör yarasının onarımına dönük yatırımlar ve faaliyetler de cazibe kazanır oldu. Şimdi "GAP ile terör yarası onarımı yatırımları" aynı paket içinde mütalaa ediliyor.
Bu bölgeye uzun zamandır Türkiye'deki ABD temsilcileri de ilgi duyuyor. ABD Adana Konsolosluğu yörenin önde gelen işadamlarını bir heyet halinde ABD'ye götürdü. ABD'den heyetler getirdi.
Son olarak da 1999 Eylül ayında Büyükelçi Mark Parris 25 kişilik bir işadamları heyeti ile Diyarbakır'ı ziyaret etti.
Diyarbakır'ı ziyaret eden heyetler genelde Güneydoğu Anadolu Sanayicileri ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) üyeleri tarafından karşılanıyor. Büyükelçi Parris başkanlığındaki ABD işadamları heyetini de GÜNSİAD misafir etti.
Bu temaslarda GÜNSİAD'çılar, "Körfez krizi ve Irak ambargosunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu ekonomisini nasıl vurduğunu, kaybın sadece Irak ile ticaret olmadığını, bölge pazarının tümüyle kapandığını, ekonomideki kötüleşmenin terörü tahrik ettiğini" Amerikalılara anlattı.
Bunun üzerine ABD Büyükelçisi bir öneri getirdi. "ABD Büyükelçiliği olarak GÜNSİAD binasına bir bilgisayar koyalım. Buna bu yörede iş yapacak potansiyel ABD firmaları hakkında devamlı olarak bilgi yükleyelim. Sizler de sizin isteklerinizi, iş imkanlarınızı yükleyiniz. Böylece iki ülke arasında bilgi alışverişi kanalı oluşsun. İki ayda bir de durumu tartışalım" dedi.
GÜNSİAD Başkanı Bedrettin Karabağa'ya göre bölgede yabancı yatırımcının bu arada Amerikalıların yatırım yapabilecekleri alanlar var. Ve de hükümetin bu yöre için getirdiği teşvik tedbirleri, bu yörenin seçimini avantajlı hale getiriyor. Eylül ayında Amerikalılar ile varılan anlaşmayı GÜNSİAD hemen valiye, Ankara'ya duyurdu. Hazine'nin, Teşvik Dairesi'nin de kendilerine yardımcı olmasını istedi...
Fakat Amerikalıların GÜNSİAD binasına koyacakları bilgisayar ve bu bilgisayar içinde oluşturulacak bilgi bankası kamuoyuna "ABD Diyarbakır'da GÜNSİAD binası içinde temsilcilik açıyor" şeklinde çarpıtılarak ve yanlış izlenim verecek şekilde yansıtıldı. ABD Büyükelçiliği (hibe veya hediye olarak değil) belli bir süre bilgi bankası olarak "ariyeten" kullanılmak üzere bilgisayarı göndermeye hazırlanırken, İçişleri Bakanlığı'ndan "bilgisayar için yasak kararı" çıktı.
Bilgisayar otomobilinin bagajında kalan ABD Büyükelçisi de kendini Doğu Anadolu'nun yollarına vurdu. Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Midyat, Hasankeyf, Batman... Orası senin, burası benim dolanmaya başladı.
Çok kimse "Yavuuuu bu yabancılar Doğu'da ne geziniyor? Ne işleri var diyor. (Doğrusu ya bazen ben de öyle söyleniyorum!..) Tamam yabancıların ne işi var da... Bizimkiler neden oralara gitmiyor? Gidenler neden helikopterle gidip, vali beyin elini sıktıktan sonra, göstermelik üç köylüye el öptürdükten sonra geri dönüyor. Şırnaklı, ABD Büyükelçisini "Wellcome" diye karşılamasın ne yapsın? Şırnaklı "ümit" peşinde... Yerli "ümit" ortalıkta yok. Yabancı ümiti temsil eden Büyükelçi Parris... "Wellcome to Şırnak".
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr