Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TÜRKİYE ile iş yapan, Türkiye'ye para yatıran yabancı sermaye sahipleri, anlaşmazlık halinde Türk mahkemeleri yerine uluslararası tahkime gitmekte uzun süredir ısrar ediyor.
Kredili mal satışlarında, sabit sermaye yatırımlarında, yap - işlet - devret tipi yatırımlarda yabancılar Türk hukuk sistemine ve Türk mahkemelerine güvenmiyor.
Özellikle, "Danıştay" ve "İdare Mahkemesi" kararlarıyla beklenmedik neticelerle karşılaşılmaktan korkuluyor.
Türkiye'de önemli projelere ilgi duyan yabancılar, özellikle ABD şirketleri, kamu sözleşmelerinde anlaşmazlık halinde Türk mahkemeleri yerine "Uluslararası Tahkim" şartında ısrarcı oluyor. Türkiye'ye gelen IMF heyetleri de istekler listesine tahkim şartını devamlı olarak ekliyor.
Bizim Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'muza göre "iki taraf aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için hakem tayin edebilir." Bizim "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunu"muza göre de "kesinleşmiş ve icra gücü kazanmış yabancı hakem kararları, Türkiye'de asliye mahkemeleri aracılığıyla (tenfiz olunur) uygulanır."
Açık anlatımıyla bizim hukukumuz "tahkim"i, hakeme gitmeyi kabul ediyor.
Bizde tartışılan kamunun taraf olduğu alaşmazlıklarda Türk mahkemeleri yerine uluslararası hakeme gidilip gidilemeyeceği. Yabancılarla yapılan bazı sözleşmelerde kamu kuruluşlarının uluslararası tahkim şartını kabul etmelerine karşın, özellikle enerji alanındaki yap - işlet - devret projeleri ile, yap - işlet sözleşmelerinde "uluslararası tahkim" şartı bugüne kadar kabul edilmedi.
Işık Kansu'nun Cumhuriyet'te yayınlanan haberine göre Enerji İşleri Genel Müdürü Mustafa Mendilcioğlu, enerji alanındaki yap - işlet projeleri sözleşmelerinde uluslararası tahkim ilkesinin kabul edilmeye başladığını açıklamış.
Mustafa Mendilcioğlu, "yap - işlet modeli enerji anlaşmalarında devletin doğrudan taraf olmaması nedeniyle, bu anlaşmaların 'imtiyaz anlaşması' olarak nitelendirilemeyeceğini" bu nedenle uluslararası tahkime gitmenin Anayasa'ya aykırılığının söz konusu olamayacağını belirtmiş.
Halbuki Mümtaz Soysal Hoca, "Anayasa Mahkemesi'nin enerji üretimini bir kamu hizmeti saydığını, bir kamu hizmetinin bir özel kuruluşa yaptırılmasının imtiyaz sözleşmesi sayılacağını, bu nedenle enerji sektöründe yap - işlet sözleşmelerindeki anlaşmazlığın ancak Danıştay tarafından sonuca bağlanabileceğini, uluslararası tahkimin Anayasa'ya aykırı olduğunu" savunuyor.
Mümtaz Soysal Hoca gibi düşünenlere göre, Anayasa değiştirilmeden enerji ile ilgili sözleşmelerde uluslararası tahkime gidilemez. Uluslararası tahkimi öngören sözleşmeleri Anayasa Mahkemesi iptal eder.
Uluslararası tahkim konusunda uzman hukukçumuz Prof. Dr. Reha Poroy Hoca'dan öğrendiğime göre, uluslararası tahkimde en çok iş yapan kurum, ICCI - Milletlerarası Ticaret Odası'nın Tahkim Kurulu. Mustafa Mendilcioğlu'nun Işık Kansu'ya yaptığı açıklamaya göre, hükümet, enerji sözleşmelerinde, anlaşmazlık halinde Türk mahkemeleri yerine UNCITRAL (Uluslararası Ticaret Kanunu Hakkında Birleşmiş Milletler Komisyonu) çerçevesinde, INCID (Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü İçin Uluslararası Merkez)'in kurallarına uyularak hakeme gidileceği, ama tahkim yerinin Ankara olacağı şartını koymaya başlamış bile.
Yap - işlet modelinde ihale edilip, sözleşmeleri imzalanan dört doğal gaz santralı Ankara, Gebze, Adapazarı ve İzmir'de yapılacak. Bir de İskenderun'da ithal kömür santralı ile ilgili ihale teklifi mevcut.