Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yabancı bankalardan "yağmur gibi" Türkiye raporu yağıyor. Her rapor "zehir zemberek"? Türkiye'nin ne kötü durumda olduğunu anlata anlata bitiremiyorlar. İyi de... N'oldu? Neden bu yabancı bankalardan kötü raporlar çıkmaya başladı?
Dün öğle saatlerinde "yabancı bankaların Türkiye sorumlularını" arayarak "N'oluyor?" diye sual eyledim.
(1) Kriz, Derviş programı ve Türkiye'nin geleceği hakkında görüşlerini öğrendim.
(2) Kötü raporların neden yazıldığını soruşturdum. Önce "iyi" haberi, "sonra "kötü" haberi vereyim.

Yabancı bankalar "isim vermeden" görüş bildirdiler. Sadece "The Bank of New York'un" Türkiye ve Bölge Temsilcisi Bayan Neslihan Tombul "ismini verebileceğimi söyledi." "Cuma akşamına kadar çok kötümserdim, bugün çok iyimserim" diyen Neslihan Tombul Hanım söylediklerini, diğer bankacılarınki ile birleştirerek özetleyeceğim.
- Yabancılar Türkiye'ye uzun vadeli bakıyor. Türkiye yabancılar için bugün dünyada eşi olmayan tek yatırım cenneti. Arjantin, Brezilya, Endonezya gibi değil. Onlarla mukayese edilemez. Ama ne yazık ki, Türkiye olması gereken yerde değil. Yöneticileri Türkiye'yi devamlı olarak aşağıya çekti. Ama artık (yabancıların deyimi ile) "kedi torbadan çıktı". Artık "kandırmacaya dayalı oyun bitti".
- Bugüne kadar yabancılar (büyük ölçüde menfaatleri gereği) oynanan oyunu görmemezden geldi. Türkiye'ye ihracat amacıyla verilen kredilerin tüketilmesine, savrulmasına, hortumlanmasına ses çıkarılmadı.
- Yabancılar artık bu oyunu sürdürmemeye kararlı. Türkiye'yi devamlı aşağıya çeken kadroları gene aynı şekilde beslemeyecekler. İhracat için kredi açarak, bu paranın kamu kesiminde çarçuk edilmesine göz yummayacaklar.
Bu nedenle "ağırdan alıyor" değişimi bekliyorlar.
- Bu kriz bir dönüm noktası olacak. Türkiye'nin gelişmesini yıllardır engelleyen kadroların, ekonomik baskının altında ezilip yok olması, yönetime yeni kadroların gelmesi sağlanacak. Dış dünya bu değişime omuz verecek.

- Derviş "süperman" değil ama, doğru yolda. Yabancılar Türkiye için neyin iyi olduğunu dışarıdan daha iyi görüyor. Daha iyi reçete yazabilir. Ama yabancının görüşü ve reçetesi içeride kabul edilemez. Derviş dışarıdan doğruyu gören ve yabancının neler yazacağını bilen biri olarak işe başladı. Programı, "Ankara'yı küçülterek, vatandaşa yük olmadan, orta vadede yapısal değişimi sağlamaktır. Bu program kısa vadeli bir istikrar programı değil, orta vadeli bir değişim programıdır. İçinde tutarlıdır. Bu program ile iyi elmalar, kötü elmalardan ayrılacak, kur ve faiz kendi içinde dengelenip, ekonomiyi istikrara götürecektir.
- Program altı ay içinde iyiliklerini göstermeye başlar. Yabancı yatırımcılar kapıda bekliyor. Ciddi olarak bekliyor. Altı ay sonra kapıdan girmeye başlar.
- Bu programa dayalı olarak Türkiye 12 - 15 milyar dolar dış destek sağlayabilir.
- Programın olumlu havasında The Bank of New York pazartesi sabahı Türkiye limitini yüzde 10 yükseltti.

Bu iyimser değerlemelerden sonra şimdi de "kötümser banka raporları"nın nereden çıktığı konusunda öğrendiklerimi özetleyeyim.
- Yabancı banka raporlarında bir ülke ya çok övülür, ya çok kötülenir. 2000 yılı başında yabancı bankalar raporlarında çok iyimserdi. Borsada endeksin 4.5 cente çıkacağını, faizlerin yıl sonunda yüzde 20'ye ineceğini anlatıyordu. O raporları yazanlar şimdi "yanılmalarının" hıncını çıkarıyor.
- Yabancılar "trene ilk binen, trenden ilk inen" yatırımcıdır. Geçen yıl koşa koşa geldiler. Bu yıl koşa koşa kaçtılar. Şimdilik birbirlerini etkileyip kaçış gerekçelerini haklı göstermek peşindeler. Ortalık biraz düzelince, Türkiye'yi övmeye başlarlar.