Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ramazan geliyor. Piyasada ayçiçeği yağı yok. Komili Yudum’un litresi 2 milyon 700 bin liraya çıktı ama... Komili Yudum piyasadan çekildi... Çünkü Komili, sıvı yağ üretmek için ham yağ bulamıyor...
Şimdi "kötü niyetliler" Ramazan öncesi piyasadan yağın çekilmesini Ecevit’e bağlayacaklar... Ama suç Ecevit’in değil...
Önce sayın okuyucularıma sıvı ayçiçeği yağının önemini anlatayım... Efendim Türk ailelerinin yağ kullanma alışkanlıkları değişti. Şimdilerde Türk ailelerinin kullandığı 100 birim yağın sadece 4 birimi tereyağı, 27 birimi margarin ve 69 birimi sıvı yağ... Açık anlatımıyla halkımız sıvı yağ kullanma alışkanlığı edindi.
Bu 69 birim sıvı yağın dağılımı şöyle: 47 birim ayçiçeği yağı, 13 birim mısırözü yağı, 8 birim zeytinyağı, 1 birim soya yağı...

Açık anlatımıyla halkımızın mutfağına giren 100 birim yağın 47 birimi sıvı ayçiçeği yağı oldu. Bu bakımdan fiyatının makul ölçülerde kalması önemli. Şimdi de gelelim, sıvı ayçiçeği yağının fiyatının neden yükseldiğine ve neden karaborsaya düştüğüne.
Efendim ayçiçeği yağı ayçiçeğinden elde edilir. Ayçiçeği bizim ürünümüz. Amma velakin bir zamanlar yılda 1 milyon ton ayçiçeği ekip biçen çiftçimiz şimdilerde ayçiçeği ekmiyor. Çünkü ayçiçeğinin maliyeti ile satış fiyatı arasında denge bozuldu. Üstüne üstlük bu yıl kuraklık var. Ayçiçeği ekenler az ürün aldı. Sonuç: 520 bin ton - 540 bin ton ayçiçeği elde edildi. Bundan yaklaşık 200 - 250 bin tom ham ayçiçeği yağı elde edilir.
Halbuki halkımız yılda 450 bin ton ayçiçeği yağı tüketiyor. Buna 50 bin ton da ihracatı ekleyiniz. 500 bin ton ayçiçeği talebi ortaya çıkar. Demek ki, 250 bin tonluk ayçiçeği yağı açığı var.

Bizim 1 milyon ton ayçiçeğini kırarak ham yağ yapacak tesislerimiz var. Bu kadar ham yağı işleyecek sıvı yağ fabrikalarımız var. Onun için imkan var ise ayçiçeği çekirdeği ithal ederek, olmaz ise ham yağı ithal ederek bu açığı kapatmamız gerekiyor.
Burada bir ara bilgi vereyim... Biz sadece ayçiçeği ithal etmek zorunda değiliz. Yıllardır ayçiçeği yanında, diğer yağlı tohumları da (pamuk çekirdeğini, kolzayı, soyayı, mısırı) ithal edip duruyoruz. Türkiye yılda 800 bin ton ile 1 milyon ton arasında yağlı tohum ithal eder. Bu ithalata 200 milyon dolar ile 275 milyon dolar arasında döviz öder... Dönelim ana konumuza... Neden sıvı ayçiçeği yağı fiyatlarının arttığına yağın piyasadan kalktığına...
Efendim Türkiye’de sıvı ayçiçeği yağını çok sayıda firma üretir. Ama piyasa payı büyük şirketler, Ünilever (% 15), Ülker (% 12), Marsa (% 12), Trakya Birlik (% 10), Ege Yağ (% 5) ile Doysan (% 5)’tir. Bu firmalar ham yağı satın alır. İşler, şişeler ve kendi markaları ile piyasaya sürer. Bu firmaların yağ üretebilmeleri ham yağ bulabilmelerine, fiyatları ise ham yağ fiyatına bağlıdır.
Ham yağı, başta Trakya birlik olmak üzere, irili ufaklı çok sayıda firma üretir. Bunların da üretimi ayçiçeği üretimine ve ithalatına, fiyatları ise ayçiçeği fiyatına bağlıdır. Bu yıl sadece Türkiye’de değil, dünyada da ayçiçeği üretiminde düşme var.

Ham ayçiçeği yağının tonu dünyada 400 dolara satılırken şimdilerde 520 dolara satılır oldu. Buna yüzde 37.2 gümrük vergisini, yüzde 8 KDV’yi ekleyiniz. İthal ham yağın Türkiye’ye maliyeti 1 milyon 260 bin liralara ulaşıyor. İşte bunu gören Türkiye’nin en büyük ayçiçeği ham yağ üreticisi Trakya Birlik de, iki buçuk ay önce 600 bin liradan sattığı ham yağı 1 milyon 260 bin liraya çıkardı.
Bu yıl kuraklıktan az miktarda ayçiçeği satın alabildi. Kendi sıvı yağ tesislerinden kullanacağı ham yağ dışında en fazla 40 bin ton ham yağı var. Normal olarak bu yağı, yağ işleyen fabrikalara satabilir. Ama, fiyat artışının devam etmesi karşısında satışı durdurdu.
İthal ayçiçeği işleyen ham yağ üreticisi firmalar ile, ham ayçiçeği yağı ithalatçıları genelde Arjantin ile Ukrayna’dan mal getirir. Bu ülkelerdeki ürün gecikmesi ve fiyat yükselmesi nedeniyle onlar da ithalatta gecikti.
İthalatçıdan ve de Trakya Birlik’ten ham yağ alamayan yağ firmaları bu nedenle Ramazan yaklaşırken piyasaya yağ süremez oldu. Bu durumu gören stokçular da karaborsayı hortlatmak için yağ stokuna başladı.
Sonuç olarak yağın maliyet artışından piyasa fiyatındaki artış bir yana, piyasada yağ yok... Sayın okuyucularım... Görüyorsunuz bu yağ kıtlığında Ecevit’in hiç mi hiç suçu yok...