Kemal Derviş, "IMFnin emir ve kumandasında 15 günde 15 yasa çıkarmaya çabaladığında" gürültü kopmuştu.Şimdiki hükümet TBMM, 15 Temmuzda tatile girmeden 10 günde 15 yasa çıkarmaya çalışıyor.Çünkü efendim, IMF, Dünya Bankası ve AB yönetimleri bu yasaların çıkmasını istiyor.Ankarada olan biteni çok iyi izleyen bir kardeşim sayesinde TBMMye "sipariş edilen" yasalarla ilgili listeyi derleyebildim. Bizim Anadoluda lokantalarda mutfağa sipariş verilir: "- Kes bi döner... Yağlı olsun... Yap bi salata... Sirkesi bol olsun..." İşte o misal... Günümüzde de IMF, TBMMye siparişi veriyor "Yap bi yasa... Dediğim gibi olsun!" ...Milletvekillerimiz hemen mutfağa giriyor, yalap şalap bir yasa yaparak, Cumhurbaşkanına imzaya yolluyor... (1) Pamukbank ile Halk Bankasının birleşmesi ve (2) Gelir İdaresi Başkanlığının kurulması ile ilgili 2 yasa tasarısı TBMM tatile girmeden çıkmaz ise IMF İcra Kurulu bizim "gözden geçirme raporu"nu onaylamayacak.(1) Ceza Yasası, (2) Yerel Yönetimler Reformu Yasası, (3) Belediyeler Yasası, (4) İl Özel İdaresi Yasası (kabul edildi), (5) Büyükşehir Belediyeleri Yasası, (6) Vergi Yasalarında Değişiklikler ile ilgili Yasa, (7) Kamu Yönetimi Temel Yasası, (8) Üretici Birlikleri yasası tasarıları ile Bütçe Yasasındaki değişiklikler paketi ve de Dokuzuncu AB Uyum Paketindeki yasa tasarılarının, 15 Temmuzdan önce TBMMden geçmesi gerekiyor. Bize bugüne kadar demek ki yanlış anlatmışlar!.. Bize bugüne kadar anlatıldığına göre sipariş üzerine yasa hazırlanmaz. Her sorunu çözmek için bir yasa yapılmaz. Bir yasa hazırlamanın "usulü - adabı" vardır. Yasa ne işe yarayacak? Uygulanabilecek mi, uygulanmayacak mı? Kime yarar, kime zarar getirecek. Uzun vadeli kalıcı bir düzen mi, yoksa geçici olarak bir soruna çözüm mü getirecek? Bu yasadan bir kişi veya bir zümre mi yararlanacak? Yasa için hazırlanan tasarı hukuka uygun mu? Kurulu düzene uygun mu?Bütün bunlar dikkate alınmadan, IMF memurlarınca veya "sipariş üzerine" birkaç kişi tarafından ve de "yalap şalap" hazırlanan tasarılar, TBMM komisyonlarında ve genel kurulunda milletvekillerince doğru dürüst incelenmeden ve tartışılmadan, "tek parti çoğunluğuna ve de parti başkanının talimatına dayalı" olarak "şıp" diyerek yasalaşır ise, zaten bozuk olan kamu düzeni daha fazla bozulur.Bu tür kanunların kamu düzenini nasıl bozduğunu rakamlarla açıklama şansı yok ama halka yüklediği faturalar ortada. İki tasarının çıkması gerek Ankarada benim için bu yazıdaki bilgileri toplayan gazeteci kardeşim hatırlatıyor. "Geçenlerde Devlet Bakanı, IMFnin talimatı ile kamu bankalarına Hazineden sermaye olarak para aktarılırken Ziraat Bankasına 2.5 katrilyon lira, Halk Bankasına 1 katrilyon lira fazla ödeme yapıldığını, bu nedenle iç borç stokunun gereksiz yere kabardığını açıklamıştı."Açıkladı da ne oldu? Bundan sonra böyle şeyler olmayacak mı? Aynı film tekrarlanıyor. IMFnin talimatı ile, 15 Temmuza kadar yasalaşması beklenen Pamukbank ile Halkbankın birleşmesini hedef alan tasarının faturası 3.5 katrilyon lira. İç borç stoku bu kadar artacak. Sonra da iç borç stoku artıyor diyerek IMF, bütçedeki faiz dışı fazla rakamını yükseltecek. Hükümetin kullanabileceği kıt imkanlara bir tırpan daha atılacak.Onun bunun talimatını yerine getirmek, formaliteyi tamamlamak için 10 günde 15 kanun çıkarmak çok yanlış bir uygulamadır. guras@milliyet.com.tr Borç gereksiz yere kabardı