Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yapı Kredi'yi satın alacakların istemediği, bankadan koparılması için "özel kanun" çıkarılan sandığın çok ilginç bir hikâyesi vardır.Yapı Kredi, bundan 61 yıl önce, bugün SSK'ya devri istenilen özel emekli sandıklarını yaşatmak arayışında kuruldu...Hikâyeyi anlatayım.Kazım Taşkent, Türkiye'de şeker sanayiinin kurucularındandır. Uzun yıllar şeker şirketlerinin başında bulundu. Kazım Taşkent, 1930'lu yılların ortalarında, şeker fabrikalarında çalışanlar için bir "özel emekli sandığı" oluşturdu. Çalışanların ücretlerinden kesinti yapılıyor, işveren de kesinti oranında katkıda bulunuyordu.Derken İkinci Dünya Savaşı başladı. Hayat şartları zorlaştı. Çalışanlar para ihtiyaçları arttıkça sandıktaki tasarruflarını çekti, harcadı. Kalan paranın üyelerin sosyal güvenlerini karşılayabilmesi imkânsız hale geldi. Yapı Kredi'yi satın alacaklar, "Bir kanun çıkarılarak bankanın memur sandığı SSK'ya devredilmez ise, biz bu bankayı satın almayız" dedi. Bunun üzerine hükümet, sadece Yapı Kredi memur sandığının değil, benzer diğer özel emekli sandıklarının SSK'ya devredilmesi için, TBMM'den geçen bir başka kanunun sonuna bir madde ekledi. Kazım Taşkent, bu durum karşısında "çalışanların özel emekli sandığı"nın daha ciddi biçimde kurumsallaşması gereğini görerek, sandığı sigorta şirketine dönüştürmeyi kararlaştırdı. Kazım Taşkent'in İsviçre'de Films şehri yakınındaki bir kolejde okuyan oğlu Doğan, 22 arkadaşıyla dağ gezintisi yaparken 1939 yılında dağdan düşen bir çığın altında kalmıştı. Kazım Taşkent 2 Şubat 1942 tarihinde kurduğu sigorta şirketine oğlunun adını verdi.Doğan Sigorta'dan önce kurulmuş yabancı sigorta şirketleriyle büyük bankaların korumasındaki şirketler piyasayı kontrol ettiklerinden, Doğan Sigorta'nın sektöre girmesi kolay olmadı.Doğan Sigorta uzman bulmakta ve reasürör bulmakta çok zorlandı. Sektörde kendine yer edinmek için, diğer sigorta şirketlerinin ilgi duymadıkları sigorta türlerine yöneldi. Hayat sigortası ve de iratlı hayat sigortası satmaya başladı. İratlı hayat sigortası poliçelerini teminat olarak kabul ederek, sigortalıya hayatta iken kredi ile ev satın alma imkânı sağlandı. Ölümü halinde kredi borcu, sigorta tarafından karşılanıyordu. Sigortalılara konut üretmek için "Demir Toprak A.Ş." kuruldu. Bu şirket, konut için arsa buluyor, proje hazırlatıyor, konut inşa ettiriyordu.Doğan Sigorta'nın teminatı altındaki krom madeni yüklü bir gemi Boğaz dışında torpillenerek batırıldı. Sigorta şirketinin 800 bin Türk lirası (o günler için büyük para) gerekiyordu. Doğan Sigorta'nın sermayesi 200 bin Türk lirası idi. Şirket 800 bin Türk lirası tazminatı ödeyemez ise yok olacaktı. Kazım Taşkent kişisel kredi gücünü kullanarak İş Bankası'ndan ve Ziraat Bankası'ndan kredi buldu. Geminin tazminatı ödendi. Sandık için sigorta Bu olay Kazım Taşkent'i çok etkiledi. Bir sigorta şirketinin, arkasında bir banka desteği olmadığı takdirde başarılı olamayacağını düşünmeye başladı. Bir banka kurmaya karar verdi.Doğan Sigorta'nın kısa sürede elde ettiği başarı ortak bulmada ona yardım etti. 9 Eylül 1944 yılında 1 milyon Türk lirası sermaye ile Yapı Kredi Bankası'nı kurdu.Doğan Sigorta'daki İdare Meclisi Reisliği ve murahhas üyelik görevini koruyarak Yapı Kredi Bankası'nın da İdare Meclisi Reisi ve murahhas üyesi oldu.Çalışanların sosyal güvence sahibi olmasının önemine inanan Kazım Taşkent, şeker şirketlerinde başlattığı özel emekli sandığı uygulamasını Doğan Sigorta'da ve Yapı Kredi Bankası'nda da sürdürdü.Bu hikâyeyi neden anlatıyorum? Şunun için anlatıyorum. Türkiye'de bazı müesseseler kolay ortaya çıkmıyor. Uzun yıllar içinde gelişiyor. Belli ihtiyaçları karşılıyor. Ama biz neyin ne olduğunu anlamadan dinlemeden, "pat" diye bu müesseseleri bir gün içinde yok edebiliyoruz.Eskiden müesseseleri kuranlar, kurdukları müessesede çalışanların sosyal güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına büyük önem veriyordu. Sosyal güvenlik işini devletin sırtına yükleyecek yerde, özel emeklilik sandıkları şemsiyesi altında çalışanlarının geleceğini güvence altına almaya çalışıyor, bu sandıkları yaşatmayı güçlendirmeyi görev biliyordu.Şimdi tam tersi bir eğilim ortaya çıktı. Sermaye grupları, çalışanların sosyal güvenlikleri ile ilgili konuları bir yük, bir dert olarak görüyor. Bu sorunu, bütünü ile devletin sırtına bindirmeye çalışıyor.Hükümet karar verdi. Cumhurbaşkanı veto etse de Yapı Kredi'nin sandığı ve benzer diğer sandıklar SSK'ya devredilecek... Devredileceklerin her birinin bir hikâyesi bir geçmişi var... Ben bunlardan birinin, bildiğim birinin hikâyesini anlatıyorum. Nereden biliyorum? Çünkü ben 1980 yılından sonra, uzun süre Doğan Sigorta'da İdare Meclisi Reisi ve murahhas üye olarak görev yaptım. guras@milliyet.com.tr Sigorta için banka