Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AB’nin Yunanistan’a destek vereceği söyleniyor ise de Yunanistan’ın işi çok zor. Başkaları kurtaramaz. Ancak kendi kendini küçülterek kurtulabilir. Yunanistan ekonomisi çıkmaz bir sokağa girmiş ve duvara toslamış durumda. Rakamların hangisi doğrudur bilinemiyor ama ben sizlere CIA’nın The Work Fact Book isimli belgesindeki rakamlara dayalı olarak durumunu özetleyeyim.
- Sorunun dibinde Yunanlıların kazandıklarından fazla harcamaları yatıyor.
- Yunanistan’ın nüfusu 11.7 milyon. Milli gelirleri 338 milyar dolar.
- Milli gelirlerinin yüzde 85’ini tüketiyor, yüzde 15’ini tasarruf ediyorlar.
- Kişi başı milli gelir 30 bin $ dolayında.
- Bütçelerinin (doğruluğu şüpheli) gelir tahmini (gerçekleşme rakamı değil) 108 milyar dolar, gider tahmini 145 milyar dolar. Açık anlatımıyla, 40 milyar dolar dolayında bütçe açığı var.
- Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 13’e yaklaşmış (Yüzde 12.7).
- Yunanlıların bu oranı 3 yıl içinde yüzde 3’ün altına indirmeleri bekleniyor. Bunun anlamı şu: Bütçe harcamasını 145 milyar dolardan 108 milyara doğru indirecekler. Yüzde 40 kısacaklar.
- Bütçe harcaması nasıl kısılır? Çalışanların ve emeklilerin maaş ve ücretleri kısılır. Çiftçiye verilen destekler kaldırılır. Vergiler artırılır.
- Bitmedi... Yunanistan’ın ithalatı 61.4 milyar dolar, ihracatı 18.6 milyar dolar. Dış ticaret büyük açık veriyor.
- Turizm gelirine rağmen cari açıkları 40 milyar dolar.
- İyi de... Bugüne kadar işi nasıl götürdüler? AB’den oluk oluk hibe adı altında paralar geldi. AB’de ortalama faiz yüzde 2.5-3.0 iken, yüzde 5-6 faizle euro tahvili çıkararak bolca sattılar. Bunun sonucu borçları (kesin olmayan rakamlara göre) 552 milyar dolara yükseldi.

Bunlar oldu, şimdi durum nedir?
- 2010 yılında hayatın eskisi gibi devam etmesi için bütçenin 40 milyar dolar açığının kapatılması için Yunan hükümetinin borçlanması gerekiyor.
- Fakat bugüne kadar biriken borçların bu yıl ödenmesi gereken taksiti ve faizi var. Bu da (kesin olmayan rakamlara göre) 50-55 milyar dolar.
- Mevcut borçlar yapılandırılarak 2010 yılındaki ödeme 10-15 milyar dolara indirilebilir.
- Ama bütçe açığı aynı şekilde kolaylıkla küçültülemez ki... Örneğin 40 milyar dolardan 30 milyar dolara indirildi... Ama bütün bunların sonunda gene de 2010 yılı için Yunanistan’ın 50 milyar dolar dolayında borçlanmaya ihtiyacı var.
- Diyelim ki bu borçlanmaya da göz yumuldu... Ama gelecek yıl ne olacak?
- Açık anlatımıyla, “Almanya ile İngiltere bir araya gelir. Toplar üç beş milyar euro... Yunanistan’a verirler... Sorun çözülür” denilemez.

AB’nin de işi zor
- AB sistemi kurulurken, üye ülkelerde bu tür sorunlar çıktığında nelerin yapılacağı dikkate alınmadı. AB’nin IMF gibi bir denetim ve yardım kuruluşu yok.
- Bu nedenle, Yunanistan’ın ve de daha sonra benzer şekilde sorunlarla karşılaşacak üye ülkelerin derdine Almanya ile Fransa’nın çare bulması bekleniyor.
- AB’nin “baba ülkeleri” kendi ekonomilerini zayıflatmayı göze alarak büyük rakamlarla üye ülkelere devamlı destek veremezler.
- Ama AB’de bir üyenin iflasını hazmedemezler. Bunun için işleri zor.
- Bir başka nokta da Yunanistan’ın özel durumu. Avrupalılar Yunanistan’ı Avrupa medeniyetinin anası-babası olarak pek severler. Bu nedenle, üzmek istemez, tersine, şımartmaktan hoşlanırlar.
Sonuç: Yunanistan’ın açıkladığı tedbirlerle bütçe açığının kapatılması imkânsız. Sorun devam edecek. Yunanistan halkı haklarından ödün vermez. Grev yapacaklar. Direnecekler. Sonunda dereler yeni bir yataktan akmayı sürdürecek.