Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Seçim öncesi dönemde, farklı bekleyişlerle PKK eylemlerini azaltmıştı. Hükümet hemen hemen hiçbir ürün ve hizmete zam yapmıyordu.
Seçim dönemi sona erdi, PKK hain tuzakla sivillere eyleme başladı.
Uzun zamandır ertelenen elektrik, doğalgaz zamları sadece konut sahiplerini değil, ekonominin tümünü olumsuz etkiliyor.
Dünyada petrol fiyatları tırmanışta. Biz petrolü dolar ile satın alıyoruz. Dolar fiyatları devamlı artıyor. Bunun sonucu olarak petrol fiyatlarında artış çok yüksek boyuta ulaştı.
Hükümet petrol fiyatındaki artışı vergiden karşılayarak petrol fiyatını sabit tutmaya çalıştı ama son zamanlardaki petrol fiyatındaki ve dolardaki artış hükümetin bu iyi niyetli uygulamasının sürdürülmesine imkan vermedi.
Hayatın her aşamasında enerjinin payı var. Özellikle sanayi sektörüne gelen zam, sadece yurt içi üretici fiyatlarının değil, yurtdışı üretici fiyatlarının da yükselmesine yol açıyor.
Bizde sorun, zamların hazmedilebilir aşamalarda değil de uzun ertelemelerden sonra büyük ölçüde gerçekleştirilmesidir. Zam birikimlerinin büyümesi, bunun sonucu yüksek ve toplu zam zorunluluğu enflasyonda hızlı sıçramalara neden oluyor.

Haberin Devamı

Ertelendikçe büyüyor

Merkez Bankası bile enflasyon hedefini 5 puan artırdı. Yüzde 8.4’ten, yüzde 13.4’e çıkardı.
Hükümet, Erdoğan’ın seçim vaatleri arasında yer alan 400 projeden oluşan 100 günlük icraat programına önem veriyor. 100 günlük programda öncelikle Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin temel unsurlarının tamamlanacağı belirtiliyor.
Hükümetin, ayrıca öncelikli adımlar olarak kamu kuruluşlarına ve bakanlıklara bazı tasarruf hedefleri konusunda tasarruf sağlanacağı açıklandı.
Yeni dönemin hedeflerinin birinin de güçlü ve kaynak çeşitliliğiyle zenginleştirilmiş bir sermaye piyasası oluşturmak olacağı belirtiliyor.
Gerçekçi olalım, darboğazdan ve enflasyondan çıkışın ana yolu olarak son yıllarda uluslararası kuruluşlar 3 tedbir üzerinde duruyorlar.

1) Kamuda ve özel sektörde, harcamaların düşürülmesi, tasarrufun artırılması.
Bunun anlamı, mevcut yaşam şartlarının altında bir yaşam çizgisine inmektir.

Haberin Devamı

Gelirde geriye gitmek zor

Dikkat buyurulursa, bu tedbir Yunanistan’da sert bir şekilde uygulandı. Aynı şekilde Portekiz, İspanya ve Romanya’da da uygulamaya geçildi.

2) Maaşlarda, ücretlerde enflasyonun gerisinde artışlara razı olmak.
Gerçekleşen enflasyon oranına göre maaş ve ücretlerde zam kabul edilmemektedir. Bu ise “ne kadar enflasyon, o kadar maaş ve ücret zammı ve sosyal güvenlik harcamaları artışı” politikasıyla ters düşen bir uygulamadır.

3) Nihayet bizler için kabulü ve gerçekleştirilmesi çok zor olan “easy hire, easy fire” (kolay işe alma, kolay işten çıkartma) sisteminin getirilmesidir.
Son aylarda Atina ve Paris’teki işçi ve öğrenci hareketlerinin arkasında bu tedbirler vardır.
Türkiye olarak bu tedbirleri uygulamaya koymamız, imkansızdır. Hükümet hiç olmazsa ertelenen maliyet artışına dayalı zamları, fiyatlara yansıtmak zorundadır.
Burada hemen, “Pek iyi de bu fiyat artışlarına karşı maaş ve ücret artışları ne olacak?” sorusu gündeme geliyor.
Türk insanının ekonomiye ilgisi arttıkça, bunun zor hatta imkansız olduğu görülüyor.
Önemli olan bundan sonra zamların peşpeşe gelmemesidir.