Zeki Müren'in suluboya ile yaptığı 273 desen, 60 parça mücevheri ve 50 parça kostümü 7 Mayıs 2000 Pazar günü Antik Müzayede Grubu tarafından açık artırma ile satılacaktı. Zeki Müren'in malvarlığının "atanmış mirasçıları" Türk Eğitim Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı müzayedeyi erteledi.
Zeki Müren'in açık artırma ile satılması düşünülen desenlerini, elbiselerini ve mücevherlerini 130 sayfalık renkli bir katolog içinde toplayan Antik Müzayede Grubu yöneticisi Turgay Artam, bana bir not göndermişti: "- Mirasçıların isteği doğrultusunda müzayedeyi ben düzenliyorum ama Türkiye'de sanatçıların hiçbir şeyine sahip çıkılmamasından üzgünüm. Bu koleksiyonun dağılması çok yazık olur" diyordu.
Bu not üzerine "müzayedenin perde arkasını" araştırdım. Öğrendiklerim şunlar: Zeki Müren'in vasiyetinde eşyaların korunması, müze kurulması ile ilgili hiçbir kayıt yok. Tek isteği, "güzel sanatlarla ilgili bir okul yapılması". Bunun dışında tüm varlığını Türk Eğitim Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı'na bırakmış.
Zeki Müren "eşyalarının saklanmasını, bunun için bir müze kurulmasını" vasiyetinde belirtmemiş ama, belirtmiş olsa bile bu işler Türk Eğitim Vakfı ile TSK Mehmetçik Vakfı'nın amaçları ile uyuşmayan işler.
İki vakıf yönetimi de, depolarda yığılı duran eşyaları, kasalarda saklanan mücevherleri ne yapacaklarını düşünmüşler. Uzun süre saklamaya imkan olmadığını görmüşler. Atsan atılmaz, satsan satılmaz...
İki vakfın yönetimi ortak hareket ederek Kültür Bakanlığı'na başvurmuş. Denilmiş ki, "Her ne kadar vasiyette bir istek belirtilmemiş ise de, kamuoyunun bekleyişi doğrultusunda bir Zeki Müren Müzesi kurulması yerinde olur. Mirasçılar olarak Bodrum'daki evini müzeye dönüştürmek ve müze olarak işletmek üzere Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü'ne 99 yıllığına devretmeye hazırız. Zeki Müren'e ait tüm eşyaları da bu müzeye bedelsiz olarak devredeceğiz."
Önceleri Bakanlık konuya olumlu yaklaşır gibi iken, sonradan farklı bir istekle ortaya çıkmış. "Bodrum'daki binayı Müzeler Genel Müdürlüğü'ne değil, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne devrediniz. Müze değil, "sanat evi" yapalım. "Sanat evi" olarak masrafları vakıflar tarafından karşılanmak üzere Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü işletsin. Doksan dokuz yıl bu böyle devam etsin."
Mirasa sahip iki vakıf "- Biz müze için tahsis yapabiliriz, sanat evi gibi ticari bir işletmenin 99 yıllık masrafını taahhüt imkanımız yok" diyerek direnmiş ama... Netice "hatice"...
Faaliyet konuları nedeniyle müze açamayan, eşyaları yıllar boyu saklama şansına sahip olmayan iki vakıf "mecburiyetten" eşyaları ve mücevherleri satarak, elde edilecek geliri Zeki Müren'in vasiyeti doğrultusunda güzel sanatlar okulu yapımına yöneltmeyi kararlaştırmış.
Sanat çevrelerinden gelen istek doğrultusunda şimdilik müzayede durduruldu... Fakat müzayedeyi durdurmak işe yaramıyor. Birilerinin bu eşyalara sahip çıkması gerekiyor. Kültür Bakanlığı veya Zeki Müren hayranları sahip çıkmaz ise, iki vakfın bu eşyaları korumaya imkanları yok.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr