Duayen denizci Prof. Dr. Süleyman Dirvana’nın oğlu Edhem Dirvana gözlerini açtığında yelkenle tanışmış. Şimdi o da büyük oğlu Süleyman’a örnek oluyor. Doğa ile iç içe yaşayan Dirvanalar için yelken vazgeçilmez bir tutku
Amatör denizcilik tarihimizde Mustafa İhsan Denizaşan, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Sadun ve Oda Boro gibi önemli kanaat önderlerine sahibiz. Onların her biri yüreğimizde taşıdığımız mavi sevdanın unutulmaz isimleri. Denizcilik tarihimizin anıt isimlerinden söz ederken Prof. Dr. Süleyman Dirvana’ya da özel bir sayfa açmak gerekir. Hocaların hocasını bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.
“Babam, on günlükken beni ilk defa yelkene çıkarmış, ondan sonra da hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Ailece yarışlara katılır, Ege’de seyahatlere çıkardık. Her yolculuk benim için macera olurdu. Yelken yapmayı ne zaman öğrendim bilemiyorum. Ne annem ne de babam beni bu konuda zorlamadı. Göre göre dümen tutup yelken değiştirir hale geldim.” Bu sözler, amatör denizciliğimizin saygın ismi Süleyman Dirvana’nın kendisi gibi mavi yürekli usta bir denizci olan oğlu Edhem Dirvana’ya ait. Onu özellikle genç yelkencilerimizin örnek almasını diliyorum. Çünkü hayata karşı çağdaş duruşu, yürekli bir Atatürk sevdalısı oluşu, değerli eşi ve dünya tatlısı oğullarıyla kurduğu sevgi dolu aile, toplumumuz için güzel bir örnek. Sevgili kardeşim, maviliklere ömrünü vermiş ve babasından aldığı bayrağı daha da yükseklere taşımıştır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndaki anlayışın çok uzun yıllardır olimpiyat başarısına odaklı olduğunu, kulüplere ve federasyona o doğrultuda destek verildiğini belirten usta isim, esas amacın denizciliği sevdirmek ve yaygınlaştırmak olması gerektiğini savunuyor. Şu sözleriyle de tarihe not düşüyor: “Denizcilerin önünün kesilmesine rağmen yıllar içinde bu ülkede bir sürü dünya çapında başarılı yelkenci ve denizci yetişti. Bu da güzel ülkemizin genetik havuzunun ne kadar zengin olduğunun ispatı. Gümbür gümbür gelen yeni bir nesil var. Diyeceğim şu ki, ülkemizden çok iyi denizciler çıkıyor, yeter ki gölge edilmesin.”
Mutluluk üçgeni
Yaşamlarını ağırlıklı olarak Bodrum ve Bozburun’da sürdüren Edhem-Tanem-Süleyman ve Kemal Dirvana, doğa ile iç içe yaşıyor. İstanbul da onlar için vazgeçilmez bir durak elbette. Ancak çocuklarının Bodrum’da mandalina bahçeleri içinde keçiler ve tavuklarla beraber büyümesi, genç çifti hayli mutlu ediyor. Deyim yerindeyse gözlerini açtığında yelkenle tanışan sevgili Edhem, büyük oğlu Süleyman’ı da aynı doğrultuda yetiştiriyor. Birkaç yıl içinde ailenin en genç üyesi Kemal de onlara katılacak. Dirvana’lar birlikte yelken açmayı düşünen aileler için güzel bir örnek. Mavi sevda onları için vazgeçilmez bir tutku ve daha da önemlisi aile geleneği. Baba yadigârı tekneleri Seddülbahir ise ilk göz ağrıları. Halen maviliklerde süzülüyor. Kıymetli anneleri Zeynep Hanım’ın lezzet ve doğa harikası haline getirdiği Bozburun Yat Kulübü, özellikle yaz aylarında denizcilerin buluşma noktası haline geliyor. Bunun yanı sıra İstanbul Tuzla Yat Kulübü’nde sevgili Edhem’in katkılarıyla oldukça güzel işlere imza atılıyor. Bir başka deyişle Dirvana’lar yelken bilgisi kadar insan sevgisi ve dostluğu yaşamlarının her alanında çevrelerine yayıyor. Edhem’in önemli bir hedefi daha var. O da çocukların 3-4 yaşından itibaren katılabileceği “Denizi Keşfet” adlı programının olabildiğince yaygınlaştırılması. Bunu Bitez’de bulunan Era Yelken Kulübü’nde başlattı ve son derece güzel geri dönüşler aldı.
Takım ruhu
Yaz aylarında ekseriyetle her gün 5-6 saat yelken açan Edhem Dirvana, ülkemizde Formula 20 tipi katamaran teknelerin de öncüsü sayılır. Ayrıca Ateş ve Deniz Çınar, Selim Kalkış, Cem Gözen, Anıl Berk Baki, Can Bayülken, Onur Bilgen, Cem Selçuk, Orkun Bapoğlu’ndan oluşan başarılı isimlerle Team Turx’u hayata geçirdi. Avustralyalı olimpiyat şampiyonu antrenör Mitch Booth’un aralarında katılmasıyla daha da güçlendiler. Extreme Yelken Serisi’nde ülkemizi temsil edecekler. Hepsini kutluyorum. Sevgili kardeşim Edhem’e değerli eşi ve dünya tatlısı oğullarıyla birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu güzel yıllar diliyorum.
Türk şiirinin unutulmaz ismi Yahya Kemal’i Boğaz’da gezdiren, gencecik yaşlarında doktor olarak atandığı Seddülbahir’e yelkenli kayığıyla İstanbul’dan tek başına giden, Marmara’dan Ege’ye uzanan mavi rotanın mimarı sayılan ve 1950’lerden itibaren Bozburun’u önce Türkiye’ye sonra da dünyaya tanıtan duayen denizci Prof. Dr. Süleyman Dirvana’yı rahmetle anıyorum. Amatör denizcilerimizin annesi sayılan Zeynep Hanım’ın ellerinden öpüyorum. Değerli okurlar, bu haftalık noktalıyorum. Pruvanız neta, rüzgâr kolayınıza olsun. 13 Mart Pazar günü yeniden buluşmak dileğiyle esen kalın.
Yazımın uzun halini “www.hakanatis.com”da bulabilirsiniz.