HATIRLAYIN..
Seçim öncesi, bir soru sormuş; “Kızdığınızla mı yoksa korktuğunuzla mı yola çıkarsanız” demiştim.
Benim yanıtım, “kızdığımla” idi.
29 Mart’ta; siz de benim gibi, “kızdığınızla yola devam” dediniz, “korktuğunuza” oy vermediniz...
Ege ve İzmir’deki seçim sonuçlarını irdelediğinizde çıkan sonuç bu...
* * *
İzmir...
AKP, 2004 yerel, 2007 genel seçimlerine bakıldığında, firesi çok az bir seçim geçirdi gibi görünüyor. Ve, “İzmir’de son iki seçimdeki oyumuzu koruduk” söylemiyle teselli buluyor.
Ama AKP’nin unuttuğu çok önemli bir ayrıntı var.
O da, bu seçimlerde İzmir’de ilk kez oy kullanan 294 bin yeni seçmenin tercihi...
CHP ile AKP arasındaki farkı açan bu seçmenlerin oyudur.
AKP, yeni seçmenden açıkça “veto” yemiştir.
Ağır yenilginin asıl nedeni budur.
İzliyorum...
AKP’de bazı sorumlular, koltuklarını korumak ya da parti içindeki “güç”lerini kaybetmemek adına yüzeysel değerlendirmelerle işi geçiştirmeye çalışıyorlar.
Kusura bakmasınlar ama bunun adı “kendi kendini kandırmak” ya da “avutmaktır”.
İzmir’de 2004’te kazanılan 7 ilçe belediye başkanlığı kaybedildiği gibi, Büyükşehir’de CHP-AKP arasındaki fark yüzde 15’ten yüzde 24’e çıkmıştır..
İl genel seçimlerinde geçmişteki 5 puanlık fark da yüzde 19’u bulmuştur..
Oyları korumak buysa, ben birşey bilmiyorum demektir!..
* * *
Ege’ye gelince..
İktidar partisi AKP, Manisa, Aydın, Balıkesir ve Uşak’ı kaybetti...
Bir tek Denizli’de kazandı.
Bu illerde AKP’li belediyeler 5 yıllığına MHP’ye geçti.
Neden CHP değil de, MHP?
Seçmen İzmir’de de Ege Bölgesi’nde de, AKP’ye “ders” vermek için ilginç bir yöntem uyguladı.
İzmir’de, MHP’li ve merkez sağ seçmen, baktı ki kendi partisi ipi göğüsleyemeyecek, güçlü olana, yani CHP’ye oy verdi.
MHP’nin İzmir’de kaybettiği oyların sorumlusu bu nedenle Müsavat Dervişoğlu değildir.
CHP, İzmir’de MHP’li seçmenin yüzde 8-10’unun oyunu almıştır. Bu da yaklaşık 50-60 bin oya tekabül eder.
Ege’de ise tam tersi yaşandı.
Manisa, Balıkesir ve Uşak’ta, bu kez de CHP’li seçmen oyunu “güçlü”den yana kullandı, MHP’ye oy verdi.
Çünkü; 29 Mart’ta İzmir ve Egeli seçmenin önünde iki seçenek vardı.
Ya; kızdığına oy verecek..
Ya da korktuğuna oy vermeyecekti(!..)
Farkını ortaya koydu, kararını verdi...
“Korktuğuyla” değil, “kızdığıyla” yola devam dedi.