Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, İzmir’de elde edilen seçim sonuçlarını “iyi okuduğunu” düşünüyorum.
İlk işaretler bu yönde.
Değerlendirmeyi de “doğru” yaptığına inanıyorum.
Haklı da...
İzmir gibi Türkiye’nin üçüncü büyük metropolünde her iki kişiden birinin oyunu almak kolay değil...
Daha da zor olanı, o koltuğa oturduktan sonra, insanların beklentilerine yanıt verebilmek.
Görünen köy kılavuz istemez.
Kentin bu dönem ki “yüksek” beklentilerine Büyükşehir’in bugünkü yapısı ve kadrosunun “yeterli” olması mümkün değil.
Aziz Bey bu “yetersiz”, “iş bilmez”, “beceriksiz”  kadrosuna rağmen yüzde 55 ile seçim kazandı.
Bu kimseyi aldatmamalı.
İzmir’de rakip AKP değil de başka bir merkez sağ parti ve onun başarılı bir geçmişe sahip adayı olsaydı, Kocaoğlu bu sonucu alamayabilirdi.
İzmirli seçmenin pek çoğu, belediyecilik olarak “pek başarılı olmadığı” halde, Aziz Bey’e ve CHP’ye oy verdi.
Nedeni basit...
AKP korkusu ve Aziz Bey’in dürüst, doğru ve mütevazı kişiliği...
Bu iki unsur, “hizmetlerdeki eksikliğin” önüne geçti.
* * *
Seçim sonuçlarının netleşmesi ve “mazbata”nın verilmesine kadar geçen süreç, Aziz Bey için bir “ön hazırlık” dönemi oldu gibi.
Büyükşehir, üç evreli bir çalışma programı uygulamak zorunda.
Öncelikle “rutin” işler aksatmadan yürütülmeli.
İkincisi, yarım kalan işler süratle ve bir daha “süreç ertelemesi” yapılmadan tamamlanmalı.
En önemlileri...
Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistem devreye alınmalı.
Üçyol-Üçkuyular metro hattı bitirilmeli.
Kentin delik-deşik, her tarafı dökülen, insanları canından bezdiren caddeleri, sokakları, yolları, kaldırımları, kavşakları düzene sokulmalı.
Ve Başkan, kadrosunu tekrar masaya yatırıp, kente yeni bir vizyon kazandıracak yatırımlar, projeler için ya dışarıdan takviye yapmalı ya da görev değişikliklerine gitmeli.
* * *
İlk işaret; demiştim...
İki gün önce Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye bürokrasisini toplayarak, üst düzey tüm bürokratlardan tek tek “istifa”larını aldı.
Bunların içinde genel sekreter, yardımcıları, daire başkanları, genel müdürler, yardımcıları, daire başkanları, şirket yöneticileri, kısacası tümü var.
Bu gelişme üç şekilde yorumlanabilir.
Birincisi, yakın çalıştığı kişilerin “sadakatini” sınamak ve bir değişikliğe gitmesi halinde muhtemel karşı tepki ve reaksiyonu ölçmek.
İkincisi, gerçekten ciddi bir “rotasyon”  için kararlı olduğunu göstermek.
Üçüncüsü ise bugüne kadar pek çok proje ve yatırımda benim başımı derde soktuğunuz. Kendinize gelin. Aksi halde gözünüzün yaşına bakmam, hepinizi kapının önüne koyarım.
Başbakan Erdoğan da Bakanlar Kurulu’nda benzer bir tavır sergilemiş ama ortalık karışmıştı...
Bakalım Büyükşehir’de neler olacak?