Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Afedersiniz ama sokak ağzıyla:
Ohaaaaaaaaaaaaaaaaaa... demek istiyorum ve ekliyorum:
Tümünüzü; ister kızın, ister küsün, ister gönül koyun, protesto ediyor ve halkın oylarıyla seçilip, halkı soyan kurumların “başı” olarak ilan ediyorum.
* * *
Belediye Başkanları:
“Bizimle alakalı değil. Bizim suçumuz değil, Çevre ve Orman Bakanlığı uygun görmüş” diye bu işin içinden sıyrılamazsınız.
Dolaylı vergi toplamaktan vatandaşın imanını gevreten hükümetin yeni bir icadı olan ve İZSU’nun su faturalarına kasım ayından itibaren yansıtılan, halk arasında “çöp vergisi” olarak tanımlanan Katı Atık Ücreti, vergi falan değil, resmen bir haraç...
Vatandaş, esnaf, işyeri sahipleri, ticarethane ve serbest meslek sahipleri, sanayiciler, zaten çeşitli adlarda belediyelere tam 28 ayrı harç ve vergi ödüyor.
Şimdi de “çöp” için ödememiz isteniyor.
Ne kaldı beyler, geriye ne kaldı?
Yakında “nefes alıyorsunuz, havadaki oksijeni tüketiyorsunuz” diye kapımıza dayanırsanız hiç şaşmamak gerek.
Çünkü sizler, size oy veren vatandaşı, “yolunacak bir kaz” gibi görüyorsunuz.
* * *
Çöp vergisi iptal edilmeli.
Böyle saçma bir şey olamaz.
Hele, “haraç” gibi bu vergiyi, insanların kullandığı su faturaları üzerinden tahsil etmek daha büyük bir ayıp.
Bir vatandaş aradı. İşyerinde şimdiye kadar 300-350 lira su parası ödüyormuş.
Yeni gelen faturaya 945 lira “çöp vergisi” eklenerek aylık su faturası 1.295 liraya yükseltilmiş.
Ne yani; bu kişi bu kadar yüksek faturayı ödeyemezse, suyunu mu keseceksiniz?
Yanında çalışan 30-35 kişiyi susuz mu bırakacaksınız? Söyler misiniz;
Çöp vergisinin su faturasıyla ne ilgisi var?
* * *
En acımasızı, Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygun. İkinci sırada Bayındır Belediye Başkanı Mehmet Çertik var. Üçüncü sırada ise Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak.
İkisi CHP’li, biri AK Partili...
Yani yok birbirlerinden farkı.
Üstelik Torbalı ve Çiğli; ilçelerinde çöp depolama alanı yapılmasına karşı çıkan, Büyükşehir’i protesto eden iki Başkan.
Çöpe karşılar ama iş çöp parasını toplamaya gelince, insafsızca en yüksek tarifeyi vatandaşa geçiren sosyal demokratlar.
* * *
Durun millet, durun...
Bugün hepimize kol gibi geçirilen kazık faturalar için, bir ay sonra “biz eskisine razıydık” diyeceğiniz günler gelecek.
Çünkü Ocak ayından itibaren, bu çöp vergisine bir de Büyükşehir bindirme yapacak.
O da, çöp vergisi yetmezmiş gibi, üstüne katmerli çöp bertaraf tesisi ve çöp transfer istasyonlarının yapım bedeli olarak her ay su paralarına ek “salma” yapacak.
* * *
Vay anam vay!..
Demek ki biz yerel seçimlerde sandığa gidip belediye başkanı değil, birer ticarethane patronu seçmişiz.
Su, otobüs, temizlik, çöp, bina, açılış, inşaat, oturma, kaldırım, kanalizasyon, yol, cadde, bulvar, köprü, park, bahçe parasını ben vatandaş olarak ödeyecek olduktan sonra, niye bu beyefendileri seçiyorum ki?
Onlar; benim-sizin-hepimizin paralarını; yağlı güreşlere, o-bu sanatçıya, sergilere, konserlere, müzelere, çiçeğe, böceğe, süte, ota, ziyafete, oyuncağa, işe aldıkları yandaşlarına, altlarına çektikleri lüks makam arabalarına harcasınlar diye mi?
Utanmasalar; popomuzdaki donu da alıp götürecekler...
Allah’tan sımsıkı tutmuşuz; indiremiyorlar...
* * *
Kimse, “Canım bu kadar yüklenme, ayıp” demeye kalkmasın...
Vereceğim son örnek bile haklılığımın bir göstergesi. Herkes evinde aşure yapıyor, konu komşusuna dağıtıyor. Gidip bunun parasını mahalle muhtarından isteyeni duydunuz mu?
Hayır, herkes cebinden ödüyor.
Çünkü bu bir gelenek, bir hayır...
Bu yıl neredeyse tüm belediye başkanları kazanlarla aşure kardılar, dağıttılar.
Sorun bakalım bir tanesi parasını cebinden ödedi mi?
Böyle hayır mı olur efendiler?
El parasıyla hayırı babam da yapar...