Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"HAYA perdesi yırtılmış!" diye bir deyim vardır, çoktandır unutuldu, kullanılmaz oldu.
Haya ne demek?
Utanç demektir, utanma demektir, sıkılma demektir.
İşte birisi için "haya perdesi yırtılmış!" demek, o insanda utanma, sıkılma denilen hasletlerden hiçbiri kalmamış demektir...
Çocukluk arkadaşımız Mete Uğur'un babası rahmetli Yümni Amca, "ırz, namus, fi kamus" derdi, yani "ırz, namus sözlükte kalmış" demek isterdi.
Şimdi çok şükür, bu gidişle, sözlüklerden bile bu kavramları yakında çıkarıp atacağız.
* * *
GÜNLERDİR gazetelerin başköşelerinde kimin, kiminle yattığı, nasıl yattığı, hatta yeni zamparasıyla ne kadar yatacağı tefrika ediliyor, bunları yazanlar da el üstünde tutuluyor.
* * *
BURHAN Oğuz'un anılarında bir sahne vardır. (x)
Yıl 1956, mühendis Burhan Oğuz'un o tarihte, Hasköy'de bir dökümhanesi vardır, Karaköy'de, Karaoğlan Çıkmazı'nda bir torna atölyesine, döküm parçaları getirir, onları incelerken, arkadaki arsadan, kadın sesleri yükselir. Zaten çevrede "umumhane" ve esrar kahveleri vardır.
İki kadından biri umumhanenin, yani genelevin patronu "maması" diğeri ise evin "sermayesi"dir. "Mama" sermaye kadına, müşterilere iyi davranmadığı için bağırıyor, sermaye de ona "artık sen morukladın, kimse seninle yatmaz!" diye karşılık veriyor.
* * *
BURHAN Oğuz olayı şöyle anlatır:
"Yani karşılıklı olarak dost ve müşteriyle olan yakın münasebetlerinin bütün teferruatı, bir külhanbeyin bile yüzünü kızartacak sürrealist, en galiz edebiyatla ifade ediliyordu. Ben işi bırakmış, hayretler içinde hadiseye bakarken, içeriden çocuklar, abi, şimdi büyük kavga çıkar, şahit yazarlar, içeri gir, dediler. Nitekim çok geçmeden kahve müdavimlerinin birbirlerine girmesi, düdükler, polisler..."
Burhan Oğuz, bu olayı şöyle yorumlar:
"Düşündüm, haya perdesi bir kere yırtılmaya görsün!"
Burhan Oğuz, aynı yıl, Ankara Palas'ta, devletin, yüksek bürokratlar, siyasetçiler ve işadamları tarafından nasıl soyulduğuna şahit olurken de aynı yorumu getirir:
"Evet, perdeler bir kere yırtılmaya görsün!"
Burhan Oğuz, haya perdesinin iyi zamanına yetişmiş, o zaman perdeler yırtılıyormuş, şimdi perde filan kalmadı, Yümni Amca'nın dediği gibi "ırz, namus fi kamus!"
Yakında yatakta neler yaptıklarını, yerinde, fotoğraflarla, filmlerle tespit ettirip gazetelere, televizyonlara dağıtacaklar.
* * *
VE bizim anlı, şanlı İzmir polisimiz de iki zavallı kadının peşine düşmüş, müşteri kılığına giriyor, dolarla suçüstü yapıyor!
Ertesi gün gazetelerde kocaman kocaman haberler, fotoğraflar:
"Öğretmen yine yakalandı!"
Bravo, alkışlar, iftihar edin!
-----------------
(x) Yaşadıklarım, Dinlediklerim / Simurg Yayınları.



Yazara E-Posta: h.pulur@milliyet.com.tr