Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değerli dostum, gazetemizin köşe yazarı Kemal Önderoğlu, İzmirlinin yardım meleğidir. ‘Hoca’lığı, uzun yıllar Kemalpaşa Lisesi’nde yaptığı yöneticilik ve beden eğitimi öğretmenliği görevlerinden gelir.
Geçtiğimiz yıllarda, Kemalpaşa’da sabah yürüyüşü sırasında iki köpek, kendisine saldırmış, ilçe halkı gibi bizler de çok üzülmüştük. Kemal Hoca’m, ne yazık ki yine saldırıya uğradı. Ancak bu kez ‘iki ayaklı’ olanlar saldırdı. ‘Trafik magandası’ da denilen bu kendini bilmezler, kendilerini uyaran Kemal Hoca’yı taciz etti, aracına zarar verdi.
Ne yazık ki bunlara ‘insan’ diyemiyorum. Daha da vahimi, onca aracın, dolayısıyla insanın bulunduğu yerde, bir kişinin bile Kemal Hoca’nın yardımına koşmaması... Geçtiğimiz günlerde gazetemizin Yayın Danışmanı Hamdi Türkmen de yine trafikte, aracında böyle bir saldırıya uğramış, üstelik kaba kuvvete maruz kalmıştı. Ve yine bir tek Allah’ın kulu, gelip müdahale etmemişti.
“İnsanlık ölmüş” demek istemiyorum ama toplumun genelinin, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”cı olduğu, ne yazık ki gerçek...
* * *
Trafikte yaşanan bu çağdışı görüntülerin önlenmesinde, sadece polise değil, hepimize görev düşüyor. İnanın zor değil... Biraz sağduyu, biraz sabır... Her şeyden önce de eğitim... Özgürlüklerin en önemli emniyet sübabı ‘sorumluluk bilinci’dir. Ne yazık ki salt bireysel bilinç, ülkemize yakışmayan bu görüntülerin önlenmesine yetmiyor. En büyük sorumluluk, ‘caydırıcı’ trafik yasalarını çıkarmayanlarındır. Hepimiz, “Avrupa medenidir” diyoruz. Ancak unutulmamalı ki, Avrupa’nın medeniyetinde ‘caydırıcı’ cezaların, kimsenin gözünün yaşına bakılmadan uygulanmasının da büyük payı vardır.
Türkiye’deki sakat kamu zihniyeti ise, bırakın caydırıcılığı, trafiği bile bir ‘kazanç kapısı’ olarak görmekte... Bunun en somut örneği, para cezalarında, peşin ödenmesi halinde yüzde 25 indirim yapılması. Oysa amaç; trafik kazalarının minimuma indirgenmesi yolunda alınması gereken tedbirler olmalı. Sözgelimi alkollü şekilde araç kullanarak, birilerinin canını ‘kasten’ tehlikeye atan sürücüye indirim yapılması gibi saçma bir uygulama olur mu? Hal böyle olunca, dünyada ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarının en çok yaşandığı ülkelerden biri olmamıza şaşmamak gerek. Düşünsenize, her 45 dakikada bir, bir insanımızı trafiğe kurban veriyoruz.
Sonuç olarak... İlgili kurumların, ‘maksimum güvenli trafiği sağlama’ yolunda ağır kaldığı güzel ülkemizde, en büyük sorumluluk yine sürücülere, yayalara düşüyor. Herkes duyarlı, sakin ve saygılı olmalı. Unutmayın, bir dakika beklemek, bazen bir hayat kurtarır.