17.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Dış İlişkiler görevlileri uçağın kapısına doğru yürüyorlar, ellerinde bir buket çiçek. Bağdat havaalanında yaşanan bu sahne, daha önce özel uçağı ile buraya gelen 15-16 Türk işadamı için de uygulanmış. Batı, Irak'ı 21. yüzyıla girerken, ekonomik partner ilan etti. Silahların yerine buketler alıyor...
Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan da yöneticileri ile Irak ziyareti yapmak üzere gittiği Bağdat'ta, yerini almaya hazırlanıyor.
Irak - Türkiye ilişkileri 1999 yılında yeni bir döneme işaret etti. Koç Holding adına Ömer Koç'un, dönemin Maslahatgüzarı Selim Karaosmanoğlu ile görüşüp, bölge ile bilgi alması bu tarihe rastlıyor.
Türkiye önemli partner
Bugünlere gelinmesinin resmi işaretini ise, Başbakan Bülent Ecevit'in ABD'ye yaptığı ziyarette, Başkan Clinton'a, Körfez Savaşı'nın Türk ekonomisine verdiği zararlardan sözetmesi vermişti. Yine aynı günlerde Irak Devlet Başkanı Saddam'ın bürokratlarına, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi yönünde verdiği talimat, Birleşmiş Milletler (BM) protokolündeki esnemeye parelel düşüyor.
Türkiye'nin son dönemdeki en geniş kapsamlı teması, geçen ay, Devlet Bakanı Tunca Toskay'ın beraberindeki 120 kişi ile birlikte Bağdat Fuarı nedeniyle, buraya THY uçağını indirmesi oldu. Türkiye, Irak'ta bugün beşinci veya altıncı ekonomik güç. Komşu Ürdün ve Türkiye'nin dışında Irak ile iş yapan ülkelerin başında Fransa, Çin, Hindistan ve Rusya geliyor.
Irak'a uygulanan amborga 2000 sonlarında yumuşamaya başladı. Irak'ın BM'ye satacağı petrol miktarında tavan kalktı. Ayrıca BM protokolü çerçevesinde oluşan gelirlerden savaş tazminatı olarak kesilen yüzde 35'lik oran, yüzde 25'e çekildi.
Ambargo yumuşuyor
Irak, BM protokolü çerçevesinde dünya ile petrol karşılığı gıda ve insani malzeme ticareti yapıyor. 20 Aralık 1996 yılında varılan bu anlaşmaya ek olarak, Irak Petrol şirketi Somo'dan alınan petrol karşılığı ihracat, New York'ta açılan B and P hesabına yatıyor. Bir üçüncü yol da Ürdün ve Türkiye gibi sınır komşularını ilgilendiren serbest ticaret. Bu bağlamda Türkiye, Irak ile bölge ticaretinde etkin bir güce sahip. Özellikle un, makarna, yağ, salça ve sabun da pazar lideri konumunda.
Irak pazarını savaş süresince hiç terk etmeyen Güney Doğulu işadamlarının yanı sıra; Ram, Tekfen, Gama, Metiş gibi büyük firmalar da keşefetti. Kahraman Sadıkoğlu, Basra Körfezi'nden 35 milyon mark'lık batık çıkarma işi aldı. Ram, Ford marka ambülans ihraç ediyor. Tekfen 30 milyon dolarlık petrol depolama tankı ihalesi kazandı. Bunlarla birlikte Irak pazarında iş yapan Türk girişimci sayısı 200'e yaklaştı.
Körfez Savaşı öncesi Irak'a yaptığı ihracat 3.5 milyar dolara varan Türkiye, savaş süresince ambargo nedeniyle buraya yılda 40 milyon dolar civarında ihracat yapar duruma gelmişti. 2001 yılı başında artık ekonomide ileri sayım başladı. BM protokolüne göre Türkiye Irak ile 350 milyon dolar olan ticaretini, 720 milyon dolara çıkarttı. 2001 yılında hem BM, Hem New York hesabından, hem de sınır ticaretinden bölgeyle ilk aşamada 2 milyar dolara yakın bir ticaret beklentisi de böylece doğmuş oldu.
Hergün İncirlik Üssü’nden kalkan uçaklar, Türkiye’nin Körfez Savaşı’ndaki tutumu gibi yaşanan tüm bu siyasi gerginliğe kaşılık, Irak halkı Türkiye'ye dost.
Tatlıses en gözde sanatçı
Bağdat Havaalanı'na indiğimizde Ferdi Özbeğen'in şarkısı yankılanıyordu, bize hoşluk olsun diye değil. Irak halkı seviyor. Irak halkının favori sanatçısı İbrahim Tatlıses. Orada Tatlı soyadı ile biliniyor. Son altı yıldır da Tatlıses'in, Hülya Avşar ile oynadığı Mavi Mavi filmi gösterimde. Irak halkı Tatlıses ile Avşar'ı karı-koca sanıyor.
14 Ocak 1991 yılında kapanan büyükelçilik, yine bir 14 Ocak 2001 günü makam odasını açtı. Irak'ta son 4 yıldır Maslahatgüzar olarak Selim Karaosmanoğlu görev yapıyordu. Yeni Büyükelçi Mehmet Akat, 14 Ocak günü Bağdat'taki Türk Büyükelçiliği'ne yükünü indirdi. Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ikinci ülkesi komşu Irak'ı, Türkiye'nin görmezden gelmesi daha fazla süremezdi. Orta Doğu politikalarını ABD gözlüğü ile değerlendirmek artık Türkiye için de büyük lüks.
Iraklılar "Reis" diyor, Saddam Hüseyin'e. Adı konuşmalarda bile anılmıyor. Konutu palmiyeler arasında bir gölge köşk gibi... Yanından geçerken, deklanşöre basmak yasak.
Türk kamuoyu Saddam Hüseyin'i "öldüğü yolunda çıkan söylentiler" ile gündemine almıştı. Irak'ta bu konuyu da araştırdım. En kuvvetli delilleri Filistin halkına destek yürüyüşü sırasında tek eliyle mavzeri ateşlemesi.
Ancak Irak parası dinarın hayati tehlikesi sürüyor. Irak, 10 yıl süren İran Savaşı ardından, Körfez Savaşı'ndaki kayıpları ile 10 yıl durmuş durumda. Ülkede ağırlıkta olan Toyota, Nissan ve Volkswagen marka otomobillerin neredeyse seyir halinde parçaları dökülür durumda. Ancak Saddam, moraliteyi yüksek tutmak için para basmıyor. Ülkede bozuk para yok. Para birimleri 25 - 50 - 100 - 250'lik banknotlar.
Para tartılarla satılıyor
Bir dinar, 1850 ABD Doları civarında seyrediyor. Gittiğim toptancılar çarşısında masa üstlerinde tartılar görünce, burada ne tarttıklarını sordum: "Dinar" dediler. Çarşıda tonlarca temel ihtiyaç maddesi satılırken, para sayılmıyor, kilo ile tartılıyor. Irak'ın en yüksek para birimi 250 dinarın bir kilosu 85 ABD Doları ediyor.
Ülkede orta sınıf erimiş, eğitim gerilemiş, maaşlar 20 dolar civarında. Irak yönetimi, halka temel gıda maddesi olan bakliyat ve kuru gıdaları dağıtıyor. Irak’ın en zengin üç ailesi de gıda ithalatçısı.
Bekir Okan ile yaptığımız ziyarette, Irak Devlet Başkanı Saddam’ın konuğu olduk. 10 yılllık Mercedes’ler ile havaalanından alınıp, tüm görüşmeleri büyük bir süratle düzenleyen Irak Dışişleri, özel uçağı ile Bağdat’a gelenlere çok özel bir ilgi gösteriyor. Son iki aydır artan dünya ticaretine ev sahipliği yapan bu havaalanına, bizden önce Amerikalı bir heyet inmişti.