Amatör takımlarımızdan gelen son dakika haberleri hiç iç açıcı değil.
Özellikle de belediye destekli klüplerimizden, pek anlam veremediğimiz, bir sıkıntı yaşatılıyor.
Nadastan, geri çekilmekten, kendilerini yenilemekten ve önümüzdeki yıllarda da zıpkın gibi geri dönüşlerden bahsediliyor.
Vay anam vay..
Bunun adı dinlenmek değil; pes etmektir.
Futbol sevenleri, bu işe gönül verenleri, yarı yolda bırakmaktır.
Gerekçesi ne olursa olsun....
“Futbola bu kadar para harcanır mı?” diyenler olsa da, “Futboldan daha başka işler yok mu? Neden gençlerimiz, kendi çocuklarımız oynatılmıyor?” deseler de, vazgeçmek, kaçmak, bahaneler üretmek, kararsızların ve kaybedenlerin uyguladıkları bir yöntemdir.
Sonuç: Yılların emeğinin boşa gitmesidir. Aslında zorluklara ve karşı görüşlere teslim olmak, günü kurtarmak isteyenlerin, yani pes edenlerin seçtiği her zamanki kolay yoldur.
* * *
Övgüyü kim sevmez ki? Oysa eleştirilerin üstesinden geldiğimiz sürece güçlüyüzdür.
Kolayı herkes yapar. Zoru ise zirveye çıkanlar başarabilir.
İstiridye ne yapar? İçine sızan kum tanesine kızmaz, ondan kurtulmaya çalışmaz, ama onu tüm kadınların hayran olduğu, muhteşem bir inciye dönüştürür.
Hayatımız da mevsimler gibidir. Kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar...
Kumları incilere, kışları baharlara, dünleri de bugünlere çevirme potansiyeline her zaman sahibiz. Bu güç bizim içimizde... Engelleme komiteleri her zaman sizi caydırmak için varolacaklardır. Bunların içinde en yakınlarınız bile olabilir.
Sizi manipule ederek cesaretinizi kırmak isteyeceklerdir.
Sonradan pişman olmamak, keşkelere sığınmamak için vereceğiniz yanıt şu olmalıdır:
“DEVAT ET, YARIŞ VE AMACINA ULAŞ.”
KEMAL BİÇER