Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Shakespeare’in Othello trajedisini izleyenler ya da okuyanlar bir replikten çok etkilenir..
Aşk, kıskançlık, ihanet ve ırkçılık konularına değinen Shakespeare’in Othello eseri 1930 ve 1940’lı yıllarda ülkemizde Arabın İntikamı adıyla sahnelenir...
Replik, o dönemdeki siyasi iktidarın etkisiyle, oyun üzerinden halka farklı bir mesaj iletmek içindir...
O replik şöyle:
- Beğendiğimiz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz!
Bu replikteki trajediyi dünyada yaşamayan yok gibi...
Ve o trajedinin en büyüğünü artık ülkemizdeki namuslu, şerefli ve dürüst insanlar yaşıyor!
***
15 Temmuz’daki kanlı darbe girişiminin halkın psikolojisini aşırı derecede bozduğunu fark ediyoruz.
Kiminle sohbete başlasak, konu dönüp dolaşıp 15 Temmuz’daki o kanlı akşama geliyor...
Ve yığınla soru soruluyor...
Olağanüstü bir güven bunalımı yaşayan insanlar, haklı olarak, kime, neye, neden ve niçin güvenmesi gerektiğini artık bilmiyor...
Şüpheleriyle yaşayanların sayısı da her geçen gün artıyor...
Komşusuna dahi güvenmekten korkan, selamlaşmayı dahi kesen ve etrafındaki hemen herkesten endişe eden bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı da anlamış oluyoruz...
***
Etrafımızdaki dostların bizi gördüklerinde sordukları sorular ise özetle şöyle:
- Başka bir surete bürünmüş, yeni bir tehlike daha var mı?
- Tehlike geçmiş değil mi?
- Böylesine ele geçirilmiş bir devletin mevcut bürokrasisine yani devlete ne kadar güveneceğiz, paralel yapının temizlendiğini nasıl anlayacağız?
- Yıllarca çocuklarımıza sınavlarda haksızlık ederek hepimizi mağdur edenlerin cezalandırıldığını ne zaman bileceğiz?
- Mevcut özel okullara, eğitim kadrosuna nasıl güveneceğiz?
- Çocuklarımızı askere göndermeye artık korkar hale geldik, kimin ve kimlerin emrine gireceğini nasıl anlayacağız?
- Asker ve polis ya da yargı, tıp, eğitim teşkilatlarına girmelerinden bile korkar haldeyiz... Bu durumun düzeldiğini ne zaman anlayacağız?
- Devlet kendi mekanizmalarını ve organizasyonunu yeniden şekillendirirken biz etrafımızı ve hayatımızı yeniden nasıl şekillendirmeyi başaracağız?
***
Halk, düne kadar beğendiği bedenlere bürünmüş olan hayalet ruhların cinayetiyle bir akşamüstü tanışınca, yaşamaktan dahi ürker hale gelmiş.
Ve herkes bir tiyatro oyunundaki “Bir ev dışarıdan daha soğuk olur mu?” repliğini hatırlatarak, bize şunu söylüyor:
- Bu ülkeyi bu kadar soğuk hale getirip bizi, ülkeyi dünyaya rezil etmek isteyen ve satanların en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz. Ve asla bir gün affedilip aramıza döndürülmesini istemiyoruz...