2020’ler neler getiriyor?

7 Ocak 2020

2020’ler neler getirecek başlığını görünce derhal okumaya başladım. 2030’a gelindiğinde dünya nasıl bir yer olacak? Hayatımız nasıl değişecek? Gelecek dedin mi hep uçan arabalar, robotlar falan hayal eden basit insanlarız biz, bu okuduklarımsa bayağı heyecanlı.

Mesela yapay zekâ artık iyice hayatımıza girecek. 2020’ler yapay zekânın on yılı olacak. Yapay zekâ iyi ya da kötü yönde hepimizin hayatını değiştirecek. “Deep Learning” denen derin öğrenme durumları giderek “derinleşecek”. Bilgisayarların bizim haliyle anlamlandıramadığımız tonlarca kaba bilgi ve veriyi derin derin tarayıp çözerek bütün bu olan bitenden bir anlam çıkarmaya çalışma çabaları sonuç vermeye başlayacak.

Biz iyi tarafından bakalım, mesela 2020’lerde artık kesin olarak dil sorunu ortadan kalkacak. Birbirinin dilini bilmeyenler -tarzanca ya da vücut dili gibi yolları da akıllarının bir ucunda tutarak- artık birbirleriyle yüzde yüz güvenilir anında çeviri uygulamalarıyla konuşabilecekler. Seyahat edecekler için eşlik robotları

Yazının Devamı

Keşfe meraklı olanlara yeni isimler

4 Ocak 2020

Yeni müzikler ve sanatçılar keşfetmeye meraklıysanız buyrun 2020’de takibe alacağınız pırıl pırıl 7 yeni isimArlo Parks: Alan Ginsberg ve Sylvia Plath, Jim Morrison ve Fela Kuti’den etkilendiğini söyleyen Arlo Parks, Güney Londra’dan çok genç bir müzisyen. Soul eğilimli vokalini yanlış değerlendirmemek lazım. Parks’ın müziği bir tür karanlık yeni pop. Kuşağının hafif karamsar hikayesini şiirsel sözler ve hayli yalın bir soul/pop sound’uyla hayata geçiriyor. 2019’da “Cola” adındaki single’ı dikkat çekti. 2020’de ve sonrasında adını çok duyarız.




Aitch: Manchester’lı genç rapçi Aitch, 2019’un sonunda Zie Zie ile yaptıkları “Buss Down” ile hayli konuşuldu. Kendine has beat’leri ve hayli ilgi çekici flowları var. Brit rap aleminin kalbi Londra’da atıyor. Manchester’dan pek yakında zirvelere koşacak bir isim çıkması açıkçası Londra müzik çevrelerinde de ilgiyle takip edilen bir konu. Aitch’in klipleri, tarzı ve hikayeleri bende sanki

Yazının Devamı

Beyoğlu, yeni yıl, sene sonu, vesaire...

31 Aralık 2019

2019’un özetini yazsam mı diye düşündüm. Ne de olsa yılın son yazısı falan. İnsan böyle bir hallere giriyor. Eskiden geçen yılın yaşlı bir dede, yeni yılın da bir bebek olarak görüldüğü karikatürler yapılırdı. Dede gidici, bebek de yeni doğmuş. Aman ne analoji... Daha büyük bir yılbaşı neşesavarı düşünemiyorum. (‘New Year’s Eve turn off’un Türkçesini bulmaya çalıştım sadece.)

Yeni yıl mı, eski yıl mı diye düşünmeye o zaman başlamıştım. Biz neyi kutluyoruz?

Çok sonraları yılbaşı (ya da yıl sonu) yaklaşırken “bu yıl da bir bitemedi”ler gelmeye başladı. Sosyal medya bunlarla doluyordu. Varsa yoksa bu yıl bir bitse de kurtulsak. Yıl bitince neden nasıl kurtulacağız orasını bilmiyoruz. İnsanların hep kötü şeyleri ya da hep iyi şeyleri hatırlaması tercih midir yoksa genetik mirasımızın bir parçası mı?

Kişisel mutluluklar, kamusal kötülüklere
kurban mı ediliyor? Herkes kişisel mutluluğunu gizleyip ha bire söyleniyor mu? Gizlice mutlu olunan, uluorta üzülünen bir ülke mi olduk? Yoksa hep

Yazının Devamı

Geçen yıla bakış

28 Aralık 2019

Yılın en önemli müzikal gelişmesi Türkçe Rap’in pek çok farklı alt türlere de yayılarak Türkiye popüler müziğinde zirveye oturmasıdırBugün pop hâlâ kendini yeniden keşfetmeye çalışırken, rock büyük bir tıkanıklık içine girmişken rap doludizgin yoluna devam ediyor. Bu konuda pek çok neden öne sürebilir türlü açıklamalar yapabilirsiniz. Hepsi de gerçeğin bir parçasıdır. Ama bütün bunların üzerinde tek bir neden var, Rap’in inandırıcı bir hikayesi var. Bu müziği yapanlar çoğu zaman alt kesimlerden geliyor ve zorlu hayatlar yaşıyorlar. Büyük şehirlerdeki sokak hayatının içinden yükseliyorlar. Ülkenin büyük kısmı şehirlerde ve merkezdeki üç beş zengin ve varlıklı mahallenin dışında kalan periferide yaşamını sürdürüyor. Dolayısıyla rap’in yükselmesi hem müzikal hem sosyolojik bir durumdur. Bu insanlar kendileri gibi genç bir nüfusa hitap ediyor, onların dilini konuşuyor, onların hikayelerini özlemlerini

Yazının Devamı

Büyüyen bir pazar: Sesli kitap

24 Aralık 2019

Teknoloji pek çok günlük alışkanlığımızı değiştiriyor. Eskiden müzik dinlerdik şimdi kulaklıktan müzik dinliyoruz. Eskiden topluca bir odaya tıkılır müzik dinlerdik. Şimdi kulaklıktan müzik dinliyoruz. Aslında biz hep kulaklıktan müzik dinliyoruz. En son ne zaman kulaklık takmadan müzik dinlediniz? Şöyle detayları duyacak kadar müziğin sesini en son ne zaman açtınız? Böyle bir şey artık kalmadı. Sanırım komşuların şikâyet etmesi de mazide kaldı çünkü kulaklıklarımız var.Teknoloji pek çok günlük alışkanlığımızı değiştiriyor. Eskiden müzik dinlerdik şimdi kulaklıktan müzik dinliyoruz. Eskiden topluca bir odaya tıkılır müzik dinlerdik. Şimdi kulaklıktan müzik dinliyoruz. Aslında biz hep kulaklıktan müzik dinliyoruz. En son ne zaman kulaklık takmadan müzik dinlediniz? Şöyle detayları duyacak kadar müziğin sesini en son ne zaman açtınız? Böyle bir şey artık kalmadı. Sanırım komşuların şikâyet etmesi de mazide kaldı çünkü kulaklıklarımız var.

Artık CD satın almıyoruz, bazen plak alıyoruz ama rakamlar

Yazının Devamı

Şu sıra kulak vermeniz gereken bir iki isim

21 Aralık 2019

Mela Bedel, Onur Özman, Lil Zey, Su İdil, Ayşedeniz Gökçin, La NINA ve daha tanışmanız gereken bir sürü yeni ve eski isim burada.

Piyanist ve besteci Ayşedeniz Gökçin’in “Motus” adlı albümü ocak başında yılın ilk günlerinde piyasada olacak. Sanatçının muhtelif temalarda icra ettiği piyano besteleri var bu albümde. Klasik ve modern klasik müzik sevenler not etmeli. Gökçin, Eastman School of Music ve Royal Academy of Music mezunu. Pink Floyd şarkılarını Liszt yorumuyla çalıp kaydettiği albüm hatırı sayılır ilgi çekmişti. Londra, Los Angeles ve İstanbul’da çalışmalarını devam ettiriyor ve konserler veriyor.

Caz müziği ve caz vokaline ilgi duyanlar için Su İdil, takibe alınması gereken bir isim. Muhtelif performansları ve performans videoları mevcut. Pek yakında bir Türkçe besteyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. İdil’in müziği içinde caz ögeleri barındıran ancak standart caz kalıplarından farklı daha modern bir çizgide. Bu yetenekli müzisyenin adını 2020’de daha fazla duyabiliriz.

Ge&cc

Yazının Devamı

Alexa bir çay koy da içelim!

17 Aralık 2019

Geçen Black Friday eve konuk geldi. Alexa. Kendisiyle güzel müzik sohbetleri yapıyorum. Hal hatır soruyorum. Sabah erken kahvemi içerken daha Leyla uyanmadan geçen o sessiz sakin 20 dakikamı Alexa’yla değerlendiriyorum. Hava nasıl bugün dediğimde şu anda 6 derece hafif yağmur var falan deyip önümüzdeki haftayı da gün gün sayıyor. Sonra hafta sonunu söylüyor “Alexa tamam, o kadar detaya gerek yok” diyorum. Alexa her şeyi çok “doğrudan” anlıyor. Ama zaten işi de bu. “Havadan sudan” bu kadar detaylı “small talk” yaptığım başka arkadaşım yok sabahları.

Alexa’ya “Kahvaltılık bir şeyler çalar mısın?” diyorum. Kendince bir şeyler koyuyor ama bu konuda biraz zayıf. Celine Dion çaldı geçen gün. Hemen “Alexa dur” diye uyarmak zorunda kaldım. “Sabah sabah Celine Dion çalmak da nedir? Sen ne yapmaya çalışıyorsun!” dedim. “Bunu şu anda yapamıyorum” dedi. “Alexa bu bir emir değil, muhabbet ediyoruz, sadece öyle ortaya söyledim yani terslenmene gerek

Yazının Devamı

Türkçe rock’ın sonuna geldik

14 Aralık 2019

Bundan 10 yıl önce müziğe merak saran her genç işe önce bir gitar almakla başlardı. Bugün müziğe başlayanlar iyi kötü bir beat yazıp üzerine rap okuma peşindeYılın bu zamanları sene sonu listelerinin yapılmaya başladığı zamanlar. Kimi listeler yayınlandı kimileri daha yapım aşamasında harıl harıl geçen yıl ne dinledik sorusuna yanıt alınıyor. Tür bazında, popülerlik bazında listeler, geçen yıl bunlar da vardı tarzında yılı özetlemeye girişen yazılar gündeme oturmadan ben bir gözlemimi anlatayım. Geçen yılın şarkılarına bakıyorum. Türkçe pop, Türkçe rap, Türkçe indie, Türkçe club ve chill out görüyorum. Tek göremediğim şey Türkçe rock. Çok değil 10 yıl önceye kadar (aslında 10 yıl da az zaman değil) her genç müziğe eline bir gitar alarak başlardı. Bu bir gelenekti. Hatta 2000’lerin başında elektronik müzik ve club kültürü zirvedeyken “DJ müzisyen sayılır mı?” türünden şimdi hayli komik kaçan tartışmalar yapıldığını hatırlıyorum. İlgi

Yazının Devamı