Bir ara ileri demokrasi lafı çok modaydı.. Hükümet adamları, iktidarı destekleyen TV yorumcuları, her iki cümlede bir ‘ileri demokrasi’ sözünü kullanırdı..
‘Özgürlük alanının genişletilmesi’ tanımı da kullanılırdı, ama ileri demokrasi kadar popüler değildi.. İleri demokrasi kulağa daha hoş geliyordu..
*
Tedavülde kalması fazla uzun sürmedi.. İktidar adamları ağızlarına almaz oldular..
Çünkü mevcut durumla ileri demokrasinin uzaktan yakından ilgisi yoktu..
Rakamlar yalan söylemeyeceğine göre, ileri demokrasiden bahsedilecek bir durum kalmamıştı..
Aksine..
Kandil neresi de.. 10 yaşındaki çocuğa sor, bilir.. Hayatında en çok duyduğu dağ adı Kandil’ dir..
PKK’nın ana üssüdür.. 10’dan fazla kampın olduğu yerdir.. Bütün saldırıların başlangıç noktasıdır..
Eskiden 20’şer kişilik gruplar halinde gelirlerdi.. Sonra yüzer kişilik gruplar oldular.. Şimdi üç yüzer, üç yüzer geliyorlar..
Kandil terör tesislerinden..
*
Televizyonu aç, ne zaman PKK saldırısı olsa mutlaka ama mutlaka Kandil’in adı geçer?
Odada sadece Türk PKK’lılar yok, Suriyeli PKK’lılar da var, İranlı Kürtler var..
Devamı da şöyle.. Bil ki borcundur konuşmak..
Sana konuşmuş olanlara..
*
AKP kurucusu Ayşe Böhürler, partisinin MKYK toplantısında, Şemdinli’de neler oluyor, diye sormuş..
Başbakan terslemiş..
Fırat News haberleri üzerinden konuşma, demiş..
Böhürler işkence suçuyla yargılanıp zaman aşımından kurtaran polis müdürünü de sormuş..
Dün Gayrettepe’deki Nimet Abla camiinde tanık olduklarımı yazmıştım. İmam Cuma Hutbesi’nde cemaatte çocuklarını imam hatip ortaokuluna yazdırmalarını tavsiye etmişti..
Meğer Şişli’ye özgü bir olay değilmiş!..
Neredeyse bütün camilerde benzer durum varmış.. Mesela Manavgat’taki hoca, imam hatip okulu için yardım (para) bile istemiş..
Anlaşılan o ki.. Diyanetin emriyle camii bu işi üstlenmiş.. Bilemiyorum, bu canhıraş çabanın hedefi bu okulları camii okuluna dönüştürmek olabilir mi?
Avrupa’daki kilise okulları gibi..
Camii okulları!..
*
Başdanışmanlar medya muharebesi arasında kaynayıp gitti..
Başbakan’ın Başdanışmanı Akdoğan’ın CNN Türk’te söyledikleri önemliydi.. İktidarın kendini her daim temize çıkarma politikasının bariz örneğiydi..
Geçmiş 10 yıla bakalım.. İktidar her zaman haklı!.. Kötü giden, sekteye uğrayan işler olursa müsebbibi başkası..
Karar veren, yapan eden iktidar olsa da başkası..
Bir şeyler doğru düzgün yapılmamışsa, yalapşap olmuşsa, bilin ki sorumlusu mutlaka muhalefettir veya iktidara o konuda muhalefet edenlerdir..
Son örnek..
İstanbul’a atanan Terörden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı.. İşkenceden mahkûm olmuş, zaman aşımından yırtmış.. Türkiye üç defa AİHM’de suçlu bulunmuş, ceza yemiş..
YAŞ fotoğrafını gördünüz mü?.. Başbakan, bakanlar, generaller masanın etrafında; masada ne bi bardak var ne bi su..
Daha önceki toplantılarda su vardı.. İnsanların ağzı kurur, dili damağına yapışır, bir yudum su içmek ister diye konulmuştu..
Efendim ramazan..
Ramazan nedeniyle su servisi yasak!.. Yasağı kim koydu?
Devlet!
Devlet diyor ki; niyetli ol, olma önemli değil.. Ramazanda su bile içemezsin!
Zorunlu oruç hali!
Olayı bir daha anlatmayayım.. Gazetede yer aldı, televizyonlarda fır fır döndü.. Polisler milletvekilinin oğlunun önüne dizilmişlerdi ya.. Ellerine numara da tutuşturulmuştu..
Vekilin oğlu da numara söyleyerek teşhis etmişti..
Tipik Türkiye manzarası.. Oğlan herhalde şöyle demiştir; babama söylerim sizi sürdürürüm!.
Nüfuz kullanmaya kalkanlar lafa; sen benim kim olduğumu biliyor musun diye başlar.. Tuttura bilirse devam eder..
Hatay’daki durum başka.. Oradaki vakada müdürün yalakalığa yaklaşan abartısı var..
Rahatsız edici!.
*
On beş gün oldu.. Santral İstanbul’da yapılan müzik festivalinde biranın yasaklanması hâlâ konuşuluyor..
Birçok kişi bunun ahlak dayatması olduğunda hemfikirdi.. İktidar benim ahlak anlayışım budur uymak zorunludur diyordu..
Şöyle yazmıştım..
Anadolu’nun neredeyse tamamına yayılan muhafazakâr iklim Haliç’e indi..
Sırada Boğaz var, Ege var..
Kara kültürü kıyı kültürünü teslim alıyor..
Olan bitenin özeti budur..