Alkolle ilgili yönetmelik çıkardılar ya.. Yasaklar listesi.. Bu köşede defalarca yazdım.. Amaç gençleri içkiden uzak tutmanın ötesinde hayat tarzına müdahale dedim..
Çünkü; 24 yaşındaki kişi, yönetmeliğe göre genç sayılıyor..
24 yaş genç sayıldığı için o yaştaki kişilerin katıldığı davetlerde, etkinliklerde içki yasak..
Uygulama başladı bile!..
24 yaşındakilere ‘pardon’ deniliyor.. Gelemezsin!.
Yaşam tarzına bundan daha açık müdahale olur mu?
* * *
Meseleyi biraz açalım..
19 yaşındaki, 20 yaşındaki, 24 yaşındaki kişiler bakkaldan rakı, şarap, bira alabiliyor.. Meyhaneye gidip oturabiliyor..
Buna hiçbir yasal engel yok..
Ama aynı kişi bir davete katılırsa o davete içki yasağı konuluyor.. Sadece ona değil, davete katılan tüm kişilere..
Demek ki amaç başka!..
* * *
Hal böyleyse daveti veren ne yapacak?
Kapıda kimlik kontrolü yapılarak, 24 yaşındakileri içeriye sokmayacak mı?.
Başı derde girmesin, 24 yaş giremez diye ilan mı verecek..
Çünkü sızan olursa; yandı!..
Bu uygulamayı getiren yönetmeliğin amacı yaşam tarzına müdahale değilse nedir?
* * *
Bu ülkede alkol sorunu var mı? Millet sabahtan akşama kadar lakır lakır içki mi içiyor?
Hükümet bu yüzden mi, sert önlemler aldı?
Yooo..
Rakamlara bakalım.. Lüksemburg’da kişi başına yılda 15.4 litre alkol tüketiliyor.. Fransa’da 12.6 litre..
Türkiye’de ne kadar?
1.4 litre!..
Dünya sağlık örgütüne göre; 30 Avrupa ülkesi içinde en az alkol tüketilen ülke Türkiye..
* * *
Demek ki amaç sadece içki tüketimini frenlemek değil..
Çünkü; 18 yaşındaki genç ehliyet alıyorsa, silah alıyorsa, bankada hesap açabiliyorsa, şirket kurabiliyorsa, ticaret yapabiliyorsa, izin almaksızın evlenebiliyorsa, oy verebiliyorsa, asker olabiliyorsa, savaşa gidebiliyorsa, bakkaldan da bir bira alır herhalde!.
Ne isterse onu yapar..
* * *
Dert ne?
Şu..
Mesela, üniversitelerin yıl sonu partilerine içki sokmamak..
Mesela, müzik festivallerinden uzak tutmak..
Mesela, 24 yaşındakilere yönelik her türlü eğlenceden men etmek..
Nihai hedef; bu tür etkinliklerin önünü kesmek.. Bu tür faaliyetleri kendi anlayışlarına uydurmak.. Ya çay içerek yaparsınız ya da yapamazsınız demek..
* * *
Düşünün..
Tıp fakültesini bitiren çiçeği burnunda doktorlar altı yılın yorgunluğunu atmak için veda partisi verseler bira bile içemeyecekler..
Ayranla idare edecekler..
Aynı doktorlar içkili lokantaya otursalar istediklerini yapabilecekler..
Mantıklı gelmiyor..
* * *
Sağlık Bakanı, yönetmeliği savunmuş, kimsenin yaşantısına karışmıyoruz demiş..
Peki kabul..
O zaman bu düzenlemenin anlamı ne..
Maksadı?
Üç tür liberal var
Liberaller liberaller diyoruz ama karışıyor.. Açıklık getirelim..
Üç tip liberal var..
Endişe duymayan liberaller: Onlar AKP’nin izlediği politikayı çok doğru buluyorlar.. Attığı adımları alkışlıyorlar..
Endişe duymaya başlayan liberaller: Genel anlamda AKP’yi destekleseler bile son zamanlarda alınan kararlardan, atılan adımlardan çok rahatsızlar.. Bu rahatsızlıklarını da dile getiriyorlar.. Muhafazakârlaşma, demokratikleşmenin önüne geçti diyorlar.. Gidişatı tehlikeli buluyorlar..
Endişeli liberaller: Bu gruba Cem Toker’in genel başkanlığını yaptığı Liberal Demokrat Partililer giriyor.. Onlar hayat tarzına müdahale edildiğine inanıyor.. Baştan beri ilk iki gruptaki liberallerden çok ayrılar ama seslerini duyuramıyorlar..
* * *
Münakaşa, endişe duymaya başlayan liberallerle muhafazakârlar arasında çıktı..
Nikâh düştü!..
Okuyorum, televizyon tartışmalarında dinliyorum.. Muhafazakâr kanadın söz sahibi isimleri artık şöyle diyor..
“Liberalleri atmanın maliyeti yok. Ama liberallerin dediğini yapmanın maliyeti var. Bu maliyeti ödemeyeceğiz..”
2 dakikada 4 bin kalori yakan ölür!
Yarın başlayacak üniversite oyunlarının yeme içme ihalesini Altın Boynuz adlı firma kazanmış..
Firmanın sahibi Orhan Sanus, Hürriyet’ten Vahap Munyar’a demiş ki..
“Bir kayakçı 2 dakikada 4 bin kalori yakıyor. Bu bir futbolcunun 90 dakikada yaktığı kaloriye eşit..”
Yani..
Yemekleri buna göre yapacaklarmış..
* * *
Erzurum sporcu dolu, biri Sanus’u uyarmalı.. Bir kişi 2 dakikada 4 bin kalori yakarsa, 10 dakika sonra ölür..
Enerjisi biter, kalbi dayanmaz..
Şöyle düşünün.. Bir kişi, 7-8 bin kalori verirse bir kilo kaybeder.. Bu hesabına göre, 40 dakika yarışan kayakçı 10 kilo verir.. Bu süre içinde vücuttan attığı su hariç.. Buna vücut dayanmaz..
Firma bu hesaba göre yemek yapıyorsa oyunların sonunda tüm sporcular obez olur..
