Başbakan eskiden beri mukayeseyi sever.. 10 yıl önceki Türkiye ile bugünün Türkiyesi’ni karşılaştırmaya bayılır..
Tabii hep ileri ileri gittiğimiz sonucu çıkar..
Derslik sayısından girin, araba sayısından çıkın, her alana bakın..
İleri ileri gitmişizdir..
Başbakan her mukayeseden sonra; nereden nereye der..
* * *
(Çarpıcı bir örnek vereyim..
Alışkanlık mı oldu bilmiyorum.. Gençlik yaşını bile ileriye götürdüler.. Eskiden 18 yaş ve altıydı.. Çocuklar ve gençler akılları basmaz diye yasalarla yasal koruma altındaydılar..
AKP bu yaşı da ileri götürdü..
18’i, 24’e çıkardı.. Artık 24 yaşındaki adama da genç deniyor..
Neyse konumuz bu değil..
Başka..)
* * *
Başbakan şunu da yaptık bunu da yaptık demeyi de çok sever.. Son zamanlar neredeyse her gün anlatıyor..
Peki..
Başbakan bunları yaparken biz ne yaptık?
Biz derken vatandaşlar?
Sekiz yıl boyunca yan gelip yattık mı?
* * *
Biz de gece gündüz çalıştık.. Başbakan bir şeyler yapsın diye vergimizi ödedik..
Yetmedi!..
Çünkü birileri ödemedi, hükümet adamlarına o birilerini bulmak zor geldiği için yine ortalıkta gezenleri buldular..
Nefes alsan vergi kesmeye başladılar..
Adına dolaylı vergi diyorlar.. Dolaylı dolaylı olduğu için hissetmiyorsun..
* * *
Gir lokantaya, bir tas çorba iç ödediğin para vergili.. Fiş alırsan devlete gidiyor, fiş almazsan cebe giriyor..
Ama vergili..
Tost ye vergili, fırından ekmek al vergili..
Tuvalete gir, hacet gider o bile vergili.. Ağaç altına yaparsan bedava belediyeninkine yaparsan hem ücretli hem vergili..
Bu iş dünyada böyle diyecekler, evet öyle ama biz de oran yüksek.. Posamızı çıkarana kadar..
* * *
(Posa çıkarmaya örnek vereyim..
Sigaraların da vergi oranları artırılmıştı.. Sigara üreticilerinin de karlarını korumak için aynı oranda zam yapmaları gerekiyordu.. Mesela Marlboro’nun yedi lira olması lazımdı.. Firma direndi, karından kıstı beş liraya satacağını ilan etti..
Maliye baktı ki, alacağı vergi azalacak, bastırdı; ümüğünüzü sıkarız mı dediler bilmiyorum, Marlboro kararından vazgeçip fiyatını yedi liraya yükseltti..
Yani hükümet bizi değil, kendi cebini düşündü. )
* * *
Hiç düşündünüz mü?
Dünyanın en pahalı benzini neden Türkiye’de satılıyor!
Vergi oranı çok yüksek de ondan..
Bu ağır bedeli niye ödüyoruz?
Alman’dan, İngiliz’den, Fransız’dan kat kat fazla.. Onlardan daha mı zenginiz?
Yooo..
Başbakanlar hizmet versinler diye!..
* * *
Görevimizi fazlasıyla yapıyoruz diye her gün övünüyor muyuz?
Simit alırken bile, çay içerken bile vergi veriyoruz diye böbürleniyor muyuz?
‘Hayat seksten ve içkiden ibaret değil’ sözünün anlamı
Bir siyasetçinin sarf ettiği söz kadar o sözü nerede söylediği de önemlidir..
Çünkü, mesaj verecekleri yeri iyi seçerler..
Başbakan Yardımcısı Arınç’ın demecini duymuşsunuzdur.. Demiş ki; hayat seksten ve içkiden ibaret değil..
Çok muhteşem bir laf değil.. Basitin de basiti.. Bin kişiye sor aynı lafı söyler..
O zaman niye söyledi?
‘Niye’ sinden çok ‘nerede’ si önemli..
Nerede söyledi?
İzmir’de!..
* * *
Sözünün devamı da var..
‘Bir kısım çağdaş düşünceye sahip olduğunu söyleyenler sadece içki ve seksle olaylara bakıyorlar’
Yani, sizin işiniz gücünüz bu demeye getirdi..
Peki, İzmir’de bunu söylersen oy getirir mi?
Getirmez..
Getirmez ama bir arka mahallede alkış alırsın, takdir toplarsın..
Hep söylüyorum..
AKP yüzde 42’yi defterden sildi..
Yüzde 58’in yüzde kaçını alabilirim derdinde..
* * *
Gençlik yaşını 24’e çıkarıp, yurt sathında örtülü içki yasağı getirmeleri bundandır.. Kendi mahallesinden alkış almak..
Muhalefet proje üretsin lafından sıkıldık artık
İktidar sözcülerinin klasik söylemi oldu.. Muhalefetten gelen eleştirilere, göndermelere, taşlamalara karşı cepten aynı sözcükleri çıkarıyorlar..
Muhalefet proje üretsin..
Grup Başkanvekili Suat Kılıç’a ayva meselesi sorulmuş.. Kılıçdaroğlu’nun; ‘Bu ayvayı yedireceğiz’ sözü..
( Bu arada, Suat Kılıç, konu ne olursa olsun, gayet sakin, aynı ses tonuyla, aynı mekanik sesle, aynı vurgularla, aynı kelimelerle nasıl cevap veriyor merak ediyorum. )
Demiş ki..
Muhalefet ayva yedirmek değil, çözüm üretmektir..
Cevap diye işte ben buna derim..
* * *
CHP liderini karanlık köşede yakalayacaksın, basacaksın gırtlağına, söyle diyeceksin..
Süren bir dakika!..
Lübnan’daki hükümet krizini nasıl çözeriz.. Hizbullah ile Hariri’nin arasını nasıl buluruz..
Söyle bakalım..
İran’la batı dünyasının nükleer silah krizini nasıl hallederiz..
Söyleyemezse..
