Bizi doğrudan ilgilendiren bir seçim değil.. Gerçi bu yüzden memleket hop oturdu hop kalktı ama o siyasiydi..
İşin aslına astarına bakacak olursak, HSYK’ya o savcı girse bize ne, bu hâkim seçilse bize ne..
O kurul bizi idare etmeyecek ki.. Hâkim ve savcıları idare edecek..
*
(Biz ne bekleriz? Hâkimin de savcının da adil olmasını bekleriz.. Mahkeme safahatının uzamamasını isteriz.. Kısaca adalet ararız..)
*
Bu kurulun 10 üyesi seçimle gelecek.. Sandık kurulacak, hâkim ve savcılar oy verecek..
Birileri aday olacak..
Birileri de o adaylardan birilerini seçecek..
Seçecek de meğerse propaganda yasakmış.. Yani aday olan birinci sınıf bir hâkim, kendini diğer hâkimlere tanıtıp, amacını söyleyip oy isteyemezmiş!..
Peki oy veren neye göre oy verecek? Adayı nasıl tanıyacak?
İşte meselenin bu kısmı bizi ilgilendiriyor..
Niye mi?
Bilin bakalım bu yasağı kim koydu?
Yüksek Seçim Kurulu!
Değil..
Hükümet!
Değil..
Adalet Bakanı da değil, Meclis de değil..
Biz..
Yasak bizim marifetimiz..
*
Anayasaya evet oyu vererek propagandasız seçim dönemini başlatmışız.. Hâkim ve savcıların kendilerini tanıtmalarını istememişiz..
Acaba neden böyle bir karar aldık?
Vardır bi bildiğimiz!
Sistemin çivisi!
CHP lideri Kılıçdaroğlu iyi yerden yakaladı.. Anayasa değişikliği, seçimi beklemesin diyerek siyasi atak yaptı..
Baktım.. Düne kadar hemen yeni anayasa diyenler şöyle bi durdu.. Afalladı..
Kanallara bakıyorum, valla yetişmez, billa yetişmez laflarından geçilmiyor..
Yetiştiği kadar olsa..
Madem muhalefet de tamam diyor; hiç olmazsa hayati maddeler seçime kadar değiştirilsin..
YÖK’ten kurtulsak, Cumhurbaşkanı vesayetini kaldırsak veya yetkisini daha da artırarak yarı başkanlığı zorlasak..
Çivisi çıkan sistemi bir şekilde yerli yerine oturtsak..
2011’den sonra mecburen yapacaklarımızı şimdiden yapsak.. Seçmen de önünü görse..
Fena mı olur?
Erdoğan Obama olsa ne yapardı!
Hadi biraz fikir jimnastiği yapalım..
Obama ile yer değiştirseler.. Veya başkanlık sistemine geçtiğimizi düşünün, Erdoğan ‘başkan’ olmuş..
Ve Obama’nın başına gelen, başına gelmiş..
Atamak istediği büyükelçi muhalefetin ayak sürtmesi nedeniyle Meclis’ten onay alamamış..
Böyle bir durumu düşünün..
(Kongre yüzünden Obama, Ankara’ya büyükelçi atayamıyor..)
Ne yapardı?
Meclis’i halka şikâyet ederdi.. Muhalif kanadı siz kime hizmet ediyorsunuz diye suçlardı..
Ülkenin önünü tıkıyorlar diye kızardı.. Elimi kolumu bağlıyorlar diye isyan ederdi.. Siz kimin avukatısınız diye bağırırdı.. Büyük ihtimalle anayasa değişikliği isterdi.. Böyle ‘başkanlık’ olmaz bir büyükelçi bile atayamıyorum diye meydanlara çıkardı..
Ah ah başbakanken böyle sorunlarım hiç yoktu, bir dediğim iki olmazdı diye eski günleri hasretle arar mıydı?
Sizce ne yapardı..