Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Siyaseti bazen tesadüfler yönlendirir.. Pat diye ağızdan düşen iki cümle, o partiyi de, o hükümeti de, hatta o ülkeyi de beşik gibi sallar..
Hemen örnek..
Türban meselesi..
Başbakan İspanya’da yabancı gazetecinin türbanla ilgili sorusuna ‘veley ki’ diye cevap vermeseydi..
Bahçeli de madem öyle gel böyle tarzında çıkış yapmasaydı..
Türkiye, ne aylarca türbanla yatar türbanla kalkardı ne de AKP için kapatma davası açılırdı..
Bütün olan bitenin müsebbibi, o velev ki sözcüğüdür..
* * *
Tesadüflerin dışında bir de planlı gündem yaratmaca vardır.. Kapı aralığından fısıldarsın olur biter.. Memleket zaten tartışma konusu arıyor.. Memleket zaten polemiği seviyor.. Birileri üstüne atlar..
Konuş Allah konuş..
Buna da örnek..
Başkanlık tartışması..
* * *
Gündeme tesadüfen gelmedi.. Başbakan’ın gönlünde yatan aslan olduğu için geldi.. Halk tartışsın, halk bilsin derken anlayın işte demek istiyor..
Anlayın!.. Yüzde 42 ile köprüleri atmasının da..
Liberallere bana sandıkta oy getirmiyorsunuz ki diye mesafe koymasının da..
Reform adı altında, yüksek yargıyı bir an önce dizayn etme çabasının da altında bu niyet yatıyor..
* * *
ABD’yi örnek gösteriyor ama Obama gibi olmak istediğini hiç zannetmiyorum.. Şu anda Obama’dan çok daha fazla yetkiye sahip..
Neden mi?
Obama istediği yasayı çıkaramaz, Erdoğan çıkartır..
Obama istediği kişiyi istediği yere atayamaz Erdoğan atar. (Obama, Kongre’yi ikna edip Ankara’ya sekiz ayda zar zor büyükelçi atayabildi )
* * *
Zaten ABD’nin yapısıyla, Amerikalının davranış biçimiyle, oranın siyasi iklimiyle, gelenekleriyle, siyasal kültürüyle bizimki uymaz..
Nereyle uyar?
Rusya ile..
Orada da başkanlık var..
Hem de güçlü başkanlık!.
Orada başbakanlık biraz formalitedir, bürokrat gibi diyelim.. (Putin’e bakmayın, anayasal nedenden ötürü başbakan ama başkan gibi, 2012’de yeniden başkan olacak)
Halkın yapısı da uyar.. Rus halkı da Türk halkı da güçlü lider sever; otoriter, dediğim dedik, attığı fırça tam fırça, öteki devletlere çektiği rest adam gibi rest..
Bayılır..
* * *
Demem şudur..
O mu olur, bu mu olur diye boş yere tartışıp helak olmayalım..
Bütün yollar Putin’e çıkıyor.. Putinvari rejime..
Zaten, taa 2007 yılında konulan hedef buydu..

Haberin Devamı

Yıkılan polis devletidir..
Demokrasinin adının olduğu kendisinin olmadığı dönemlerde askeri rejimler rüzgârı eserdi..
Bu dünya çavuşların bile darbe yaptığını gördü..
Eh, biz de iki tane tam teşekküllü.. (1960, 1980 )
Bir tane yarı teşekküllü.. (1971 )
Bir de uçaktan kumandalı darbe gördük.. (l997 )
Türk halkı bu işin uzamanıdır desem acayip kaçmaz..
* * *
Sadece biz de değil, dünyada o dönem bitti.. Bir ara ABD destek verirdi, kendine tam bağımlı hükümetlerden çok hoşlanırlardı, ne derlerse şak diye yapacak adamlara bayılırlardı.. Bu sebeple askerler biçilmiş kaftandı!..
Ama görüntü kötüydü.. Her yerde apoletli adamlar falan..
* * *
Eski Sovyet Rusya modeli (SSCB) herkese daha hoş geldi. Takım elbiseli diktatör gücünü askerden değil, polisten alıyordu..
Polis hem sınırları hem de hayatı kontrol ediyor.. Muhalifleri bire bir takip ediyor!..
Kafası bozulursa bir suç isnat edip, kodese gönderiyor..
Tunus da, Mısır da böyle ülkeydi..
Mısır’da asker kadar polis vardı.. Resmi polis, sivil polis, Muhaberat denen istihbarat servisi, polisi kontrol eden gizli polisler..
* * *
2008 yılının ocak ayında Cumhurbaşkanı Gül’ün Kahire gezisine katılmıştım.. Kahire’den araçlarla İskenderiye’ye geçilecek, yol üstündeki Türk müteahhitlerin yapacağı sanayi bölgesinin temeli atılacaktı.. Yola çıktık , inanır mısınız, 50-60 km boyunca her beş metreye bir adam dikmişlerdi.. Sivil kıyafetli veya üniformalı; sonuçta beli silahlı adamlar..
Hayatımda bu kadar çok polisi ilk kez Mısır’da gördüm.. Memleketin yarısı polisti sanki..
Hele Kahire’de!..
* * *
Yine rejimi tutamadılar, Tunus’ta çöktü, Mısır’da çökmek üzere..
Onca baskıya, onca takibe rağmen halk sokaklara döküldü.. Demek ki polisiye rejimde işe yaramadı..
Çünkü; yıkılan polis devletidir..
* * *
Şunu demek için erken mi?
Askeri rejimlerden sonra.. Askeri vesayet rejimlerinden sonra..
Polis devletleri de yıkılıyor, polis vesayetine de son veriliyor.. O döneme de son veriliyor..
* * *
Domino etkisi diye bir dizi ülke sayıyorlar ya.. Hepsine bakın tümü polis devletidir..

Haberin Devamı

LİGE VEDA ETTİK EY HALKIM BIRAKMA BİZİ

BÜTÜN YOLLAR PUTİN’E ÇIKIYOR

Shuster böyle demese bile İbrahim Üzülmez der en azından.. Toraman da der!..
Diyorlar ki; Beşiktaş’ın balonu iki maçta söndü.. 17’de 17’ye ne oldu..
Kim söylüyor derseniz, Fenerli, Galatasaraylı dostlar söylüyor..
Telefonla söylüyor, mail marifetiyle söylüyor..
Beşiktaş iyiyken yazıyorsun, şişiriyorsun, gazlıyorsun, kötüyken de yazsana!..
O halde yazmak lazım da..
Beşiktaş kötü değil ki..
* * *
Beşiktaş dünkü yenilgiyle değil 14 puan geriye düştüğümüz hafta ligden koptuk.. Hep yazdım; hedef Avrupa.. En azından tutunacağımız dal var..
Önümüzdeki yıl için büyük umudumuz var.. O yüzden Beşiktaşlılar fazla dert etmesin..
* * *
Uğura falan inanmam ama artık inanacağım.. Büyükşehir Belediyespor’a karşı var bi tılsım..
Büyü müyü!..
Her sene çelme takıyorlar..
Yıldırım Demirören’in kafası atsa; Messi’yi, İniesta’yı, Xavi’yi alsa..
Yetmez dese.. Pedro’yu, Villa’yı, Busquets’e getirse..
Belediyeyle, o uğursuz Olimpiyat stadında yüz kere oynasak..
Hava çıva olur gibime geliyor..
* * *
Neyse!.. Biz Kiev’e bakalım.. Manchester’i düşünelim..