Yılın son günlerine, yeni yıl heyecanına denk gelmesine rağmen doğuda da batıda da hak ettiği ilgiyi gördü..
Medyada hak ettiği yeri buldu..
Hakikaten çok önemliydi.. Geziyi izleyen arkadaşlarımız tüm boyutlarını yazdılar, ekranlara getirdiler..
Benim altını çizmek istediğim iki nokta var..
*
Birincisi..
Cumhurbaşkanı Gül’ün; ‘Bir Diyarbakırlı istediği zaman Türkiye’nin istediği köşesine yerleşebilir’ açıklamasına Bejan Matur’un getirdiği yorum..
Zaman gazetesi yazarına göre, Gül’ün bu sözü demokratik özerklik talebine cevaptı; ‘Memleketin bir köşesini kendinizin ilan ederseniz başka köşelerini kendine mal edeceklerin önüne geçemezsiniz’ demekti..
Aynen katılıyorum..
Türkiye’yi bekleyen tehlike bu.. Diyarbakır’daki Kürtler, bura bizim bura bizim dedikçe, buradaki Türkler ora seninse bura da bizim derse ne olur?
Söyleyeyim..
Karnı yarık gibi bölünür, gideriz..
Kürtlerin bastırmasıyla, Türklerin yeter artık demesiyle!..
Tehlikeden kastım budur..
*
İkincisi..
Cumhurbaşkanı Gül, aktif siyasete atıldığı günden beri ‘sizin gizli ajandanız var’ suçlamasından çok çekmiştir..
İçinden geldiği siyasi akıma hâlâ aynı endişeyle bakılıyor.. Özellikle sahil kentlerinde gizli gündemin ‘hayat tarzına müdahale’ olduğuna inanılıyor..
En küçük söz, girişim zihinlerde hemen ‘gizli ajanda’yı çağrıştırıyor..
*
Kaderin garip cilvesi mi diyelim..
Ne diyelim!..
Yıllardır gizli ajandası olmakla suçlanan Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı olarak Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir’i uyarmış:
‘Gizli ajanda çağrıştıracak söz ve girişimlerden kaçının’
O Erbakan..
Hep Erbakan
İnsan 7’sinde ne ise 70’inde de odur derler ya..
Aynen öyle..
Erbakan’a bakın.. Laf ebeliği konusunda 20’sinde neyse 85’inde de o..
Radikal’de, Ezgi Başaran ’ın sorularını yanıtlarken hey gidi Erbakan hey dedim..
Bir zamanlar siyasetin mizah deposuydu..
Baktım hala formda, maşallah bu konuda eskisi gibi..
Mesele ‘Başbakan sizin rahle-i tedrisinizden geçmedi mi?’ diye soruluyor..
Biz ders anlatırken bazıları arka kapıdan kaçıp bahçede top oynamış diyor..
Saadet’ten kopan HAS partinin ‘Müslüman sol’ söylemi soruluyor..
Anlamamış gibi yapıyor; ‘Halk Partisi’nin biz Müslümanız dediğini duymadım’ diyor..
HAS diye ısrar edilence..
Bırakın şunu Allah aşkına ya, vaktinize yazık olur. İsraf haramdır diye geçiştiriyor..
Kritik bir soru daha..
Peki Saadet’i neden oğluna bırakmadı, genel başkan yapmadı?
Cevabı; Talebelerimize şans tanıdık, 8 yıldır yapamadılar. Tekrar idareyi ele almak mecburiyetindeyim. İdareyi bir çocuktan alıp diğer çocuğa verecek değilim.
*
Ne diyelim..
O Erbakan hep Erbakan!..
Diyanet’e dört dörtlük yanıt..
Cuma günü verilen hutbeyi ben de dinledim.. Uzun sözün kısası, yeni yılın gelişini kutlamak günahtır demeye getirildi.. Hırıstiyan adetidir denildi..
Dini, ahlaki, kültürel ve geleneksel temeli yoktur sözü aslında niyeti ortaya koyuyor..
Seneye yeni yıla girişi kutlayan dinden çıkmış ilan edilirse şaşırmam..
*
Diyanete en güzel cevabı Eski Diyanet İşleri Başkanı AKP milletvekili Yazıcıoğlu verdi..
‘Ben yeni yılın gelişini kutlarım. Kimseyi ilgilendirmez. Bu geleneksel değil şahsi bir zevktir. Anneler Günü’nün çıkışı da Hıristiyanlığa dayanır. Sonuçta Anneler Günü kutlanırken ‘neden kutluyorsunuz’ diye hutbe okutulmuyor.’
*
Bence, Cuma Hutbesi’nin ikinci hedefi sevgililer günü olmalı!..
Ne o!.. Kırmızı güller, baş başa yemekler falan..
Alternatif hazır: Mekke’nin Fethi
Yeni yıl kutlamalarının alternatifi yıllardır yavaş yavaş ısındırıldı; bir-iki yıla kalmaz Diyanet’in katkısıyla resmileşir..
Alternatif şu..
Mekke’nin Fethi.. Bu yıl birçok ilde fethin 1380’inci yılı kutlama geceleri düzenlendi..
Peki, Mekke’ye 31 Aralık günü mü girildi?
Yoo..
Tarih kitapları 11 Ocak’ta girildi diyor..
Diyecekler ki; ama Medine’den 1 Ocak’ta yola çıkıldı, falan..
O zaman sorum şu.. Medine’den 1 Ocak günü mü yola çıkıldı, Ramazan ayının 10. günü mü?
İkinci sorum; Mekke’nin fethi veya Mekke’ye geri dönüş 100 yıl önce de, 150 yıl önce de 31 Aralık gecesi kutlanıyor muydu?
Kutlanıyorsa tabii; Ramazan ayının 21. günü mü?
Hangisi..
Son sorum: Bu yıl, Arabistan’da, Kuveyt’te, Mısır’da, Suriye’de kutlandı mı?
Diyecekler ki isteyen istediğini, istediği günde kutlar, sana ne?
Doğru..
Ben de Diyanet’e diyorum ki;
İsteyen yeni yılın gelişini karşılar, isteyen karşılamaz..
Sana ne!