Yanlışımız şurada.. İstiyoruz ki farklı kültürler, dünyaya farklı bakışlar aynı mahallede, aynı sokakta yan yana yaşasın..
Herkes peygamber hoşgörüsünde olsun..
Olmuyor işte, olmadı işte.. Almanya Başbakanı Merkel’in dediği gibi çok kültürlü yaklaşım başarısız oldu..
Sadece Almanya’da değil, bizde de başarısız oldu..
Sarıkamış’ta da başarısız oldu, Marmaris’te de..
Muhafazakârla liberal..
Mütedeyyinle radikal aynı sokağı paylaşamadı, aynı sokakta yaşamaktan rahatsız oldu..
O zaman..
Herkes aynı olacak diye ısrarın anlamı yok.. Herkes kendi mahallesinde istediği gibi yaşasın.. İsteyen istediği mahalleyi seçsin.. Seçtiği mahallenin şartlarına uysun.. Bu mahallede niye bu yok, şu yok, ülkede demokrasi varsa o da olmalı bu da olmalı demesin..
O mahallede o olsun..
Bu mahallede bu olsun..
Mehmet Barlas’ın çağrısına veya tasnifine katılıyorum.. Bu ülkede kara kültürü var, bir de kıyı kültürü var..
Gelin artık bunu konuşalım..
Karada kıyı kültürü..
Kıyıda kara kültürü olsun diye tutturmayalım..
Yine mi türban artık yeter ya!..
Vallahi de sıkıldım..
Billahi de sıkıldım..
Önümüze iki de bir de türban meselesinin gelmesinden de sıkıldım, partilerin yine uzlaşamadık demesinden de sıkıldım..
En büyük hakem millettir lafını duymaktan da sıkıldım..
Dün partiler yine bir araya gelmişler.. Beş bin üç yüz seksen dokuzuncu kez olsa gerek.. Anlaşamamışlar..
Zaten anlaşmak için bir araya gelmediler ki..
Yormayın insanı.. Meşgul etmeyin vatandaşı..
* * *
Başsavcı’ya ne diyelim.. Gerçi sıkıcı türban tartışmasını yayınladığı bildiri ile hareketlendirdi ama heyecan yaratmadı..
Taraftar bulamadı, piyasaları sarsmadı, doları zıplatmadı..
Sadece, Başsavcı işsiz kaldı, canı sıkılıyor galiba dedirtti..
Bu da iyi bir şey..
Demokrasi açısından..
* * *
Gözünüzü seveyim; yormayın, üzmeyin, meşgul etmeyin bizi..
Televizyondan takip etmek için sarf ettiğimiz elektrik parasına yazık..
Olmadı Sayın Bakan
Sayın Bakan; ne dersen kabulümüzdü ama bunu demeseydin..
Bakanlıkça hazırlandığı iddia edilen HSYK listesi için kendiliğinden dayanışma oluştu demeniz, bize, aklımıza, gördüklerimize, duyduklarımıza, yaşadıklarımıza hakaret gibi oluyor..
İki personel müdürüme emir verdim, aday yaptım, takır takır çalıştılar, listeyi sürüklediler, tulum çıkardılar demeseniz bile..
Bu kadar açık yürekli olmasanız bile..
Bari bütün bu olan biteni tesadüfe bağlamayın..
* * *
Açık söyleyeyim.. 12 bin hâkim ve savcının yer aldığı yargı teşkilatına bu kadar hâkim olmanızı ben takdir ettim..
Firesiz seçim almak.. Yaptığınız az buz iş değil..
Enayi kapısı olduk..
En iyi ve en hızlı teknik direktör kovan ülke olarak Avrupa’ya nam saldık ya..
Kovduklarımızla övünür hale deldik ya..
Dünya Kupası kazansalar da ondan bir halt olmaz, futboldan anlamıyor lafını meze yaptık ya..
Eskiden bizde çalışmıştı, ne olduğunu biliriz diye herkesi hafife almaya başladık ya..
Karşı tarafın eli armut toplamıyor..
Anında taktik geliştirdiler..
Nasıl olsa kovulacağız diye asılmıyorlar, kendilerini vermiyorlar, işi uçundan tutuyorlar..
Bir sene giderim parayı tokatlarım, üç sene sırt üstü yatarım diye bakıyorlar..
Türkiye’yi enayi kapısı görüyorlar..
İşte Rijkaard..
Kovuldu mu? Kendini kovdurdu mu?