Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP türban meselesinde doğru rotayı buldu galiba.. İşin can alıcı yanını yakaladı galiba..
Mesele şu..
İktidar, türbana sahip çıkıyor çıkmasına da türbanlıya da sahip çıkıyor mu? Neden sosyal hayatta türbanlı yok diye dert ediyor mu? İş dünyasında türbanlı kadının olmamasını, İslamcı sermayenin bile kapılarını türbanlılara açmamasını mesele yapıyor mu?
Yooo!..
AKP, türban mücadelesini üniversiteyle sınırlı tutuyor..
Çünkü üniversite sonrası bir hayli karışık..
İşin içine ‘kadının rolü’ gibi daha kapsamlı meseleler de giriyor..
* * *
CHP lideri, dün bu bir hayli karışık meseleye ucundan girmeye başladı.. İstanbul’da merdiven altında çalışan türbanlı genç kızların sosyal haklarına değindi.. İktidarın sahip çıkmadığını gündeme getirdi..
Kılıçdaroğlu, türban meselesinin öteki boyutlarına dalmalı..
Türbanı savunan, türban özgürlüktür sloganı atan tüm şirketlere tek tek sormalı..
Türbanı savunuyorsunuz da sizin şirkette neden üst düzey türbanlı yönetici yok.. Neden sizin şirketi türbanlı bir kadın temsil etmiyor.. Neden uluslararası bir toplantıda türbanlı kadın göremiyoruz demeli...
Yerinde, doğru anlamlı bir türban açılımı olmaz mı?
* * *
Bakalım muhafazakâr kesim, mutaassıp kesim, o çevrenin sermayesi ne cevap verecek?
AKP ne tavır alacak?.

Haberin Devamı

CHP ancak bölünerek büyürmüş..

AKP’ye yakın duranların, AKP ile fikir birlikteliği içinde olanların, AKP iktidarından çok memnun ve mutlu olanların CHP merakını anlamıyorum..
2011 seçimlerinde CHP başarılı olmalıymış.. Bu haliyle iktidar adayı olamazmış.. 12 Eylül referandumuyla kurulan yeni Türkiye’ye mutlaka ayak uydurmalıymış..
Falan filan..
Genel başkan değişikliği..
Parti yönetiminin değişmesi kesmezmiş..
Ne yapılmalı..
Son dahiyane fikir şu..
CHP ancak bölünerek büyürmüş.. Karnıyarık gibi ortadan ikiye bölünmezse büyüyemezmiş!..
Parçalanırsa, parçalardan biri (muhtemelen AKP’ye yakın olanı demek isteniyor) alır başını gidermiş..
Gazlama gördüm ama bu kadarı da fazla!..

Bir ’Lâ’ya kurban gitmiş!

Recep Tayyip Erdoğan anlatıyor:
“Sohbetimizin bir yerinde ‘Başkanım!’ dedi Kudret: ’Bu içki niye haram? Ne demeye kerahetten sayılmış rakı?’
Ona içkiyi yasaklayan ayetlerden söz ettim. ‘İçkiliyken namaza yaklaşmayın!’ ayetine gelince, biraz kafası karıştı. ‘Sarhoş kafayla namaza duran biri, sureyi okurken, misal: ‘Lâ A’budu’ diyeceğine ‘Lâ’yı unutup yalnızca ‘A’budu’ dese, mana değişir, tamamen farklı bir şey söylemiş olur’ diyerek durumu izah ettim.
‘Anladım, Başkan!’ dedi. ‘Lakin, yazık olmuş, ufak bir ‘Lâ’ya kurban gitmiş gül gibi rakımız!” (Bir Liderin Doğuşu, sayfa 47)

Haberin Devamı

Polis devleti görüntüsü çok kötü ama!..

Hürriyet’te Mehmet Yılmaz can alıcı bir noktaya değinmiş; havaalanlarının girişi nizamiye gibi.. Havaalanına gelmeden yol konilerle daraltılıyor, polisler tek tek arabaların içine bakıyor..
Terminale girerken sıkı bir arama, uçağı bekleme bölümüne geçerken bir daha arama..
* * *
Sırf havaalanında olsa neyse.. Kentin çoğu köşesinde polisler çevirme yapıp insanların GBT’sine bakıyor!.. Geçenlerde Beşiktaş ile Balmumcu arasında iki çevirme noktası vardı..
Sadece arabaları değil, yolda yürüyenleri de çeviriyorlar.. Kimlik kontrolü yapıyorlar..
Polis metronun, metrobüsün başında bekliyor.. Çıkışında bekliyor.. Otobüs duraklarında bekliyor..
Ne zaman nerede karşınıza çıkıp kimlik soracağı belli olmuyor..
Bu polis devleti görüntüsü hiç hoş değil.. Birkaç defa yazmak istedim ama elim gitmedi..
Çünkü meselenin başka bir boyutu daha var..
* * *
Son tahlilde burası terör ülkesi.. Taksim’deki canlı bombanın şokunu üzerimizden hâlâ atamadık..
Normalleşemedik..
Bu yüzden polise, polis devletindeymişiz gibi gelene geçene kimlik sormayın diyemiyorum..
Rahatsız oluyorum..
Demek istiyorum ama diyemiyorum..