19 Mayıs sabahı!

21 Mayıs 2013

Kadıköy’de 19 Mayıs sabahı saat 10 suları... Atatürk anıtı önünde 15-20 çocuk karate hareketleri yapıyor.
İzleyenlerin sayısı da 15-20’yi geçmiyor.
Onlar da gösteri yapan çocukların velileri. Çevreden gelip geçenler merak etse de anıta yaklaşamıyor. Çünkü meydan koruma bandıyla çevrilmiş. Köşebaşlarında polisler bekleşiyor. Kadıköy Belediyesi’nden bir yetkiliyle karşılaşıyoruz:
- Biz törenimizi saat 9’da yaptık, diyor... Gayet canlı geçti. Devlet töreni ise gördüğünüz gibi komedi...
Bu kadar zoraki ve pejmürde bir kutlamaya ancak işgal altındaki ülkelerde rastlanabilir. Yıllardır bu bayramı eleştirenlerin gerekçeleri hatırlardadır. Gösteriler demirperde ülkelerini anımsatıyordu. Faşist İtalya’dan alınmıştı... Statlardan çıkarılmalıydı vb... Bunları söyleyenler, kutlamaların “biçimine” muhalif oldukları, kendilerinin daha demokrat ve coşkulu gösteriler arzuladıkları izlenimi veriyorlardı. Bugün hiç ortada yoklar. Umarız şunu anlamayan kalmamıştır; o sinsi ve gerici zevat 19 Mayıs’ın kutlama biçimine değil bizatihi kutlanmasına karşıdır.
En görkemli gösterileri Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği ve TGB... İstanbul Şişli’de Mustafa Sarıgül düzenledi. CHP gösterileri her

Yazının Devamı

Yepyeni Osmanlılar!..

19 Mayıs 2013

Başbakan ABD’ye elinde 52 Reyhanlılı yurttaşın ölüm ilmuhaberiyle, savaş istemeye gitti.
Ama barış konferansına ikna edilmiş olarak eli boş döndü.
Bizimkiler dünyanın artık iki kutuplu hale geldiğini, savaş yorgunu ABD’nin bir de Rusya’yı karşısına almak istemediğini, ayrıca Esad devrilince Suriye’de ortaya çıkacak rejimin Esad’ı aratacağını, radikal islamcıların katliamlar yapacağını, bunun da ABD’yi ürküttüğünü göremediler.
***
11 Mayıs’taki Reyhanlı faciasına Türkiye’nin 11 Eylül’ü adı verildi. Neden?
Çünkü 11 Eylül Amerikan halkını savaşa ikna etmek için düzenlenen bir senaryo idi.
Reyhanlı’daki 11 Mayıs da Türk halkını ve ABD’yi savaşa ikna amacı taşıyordu. Ne var ki Reyhanlı’da öldürülen 52 yurttaşımız ABD Başkanı’nı savaşa ikna edemedi. Erdoğan’ın “zehirli gaz kullanılıyor” iddiaları da inandırıcı olmadı. Çünkü Obama neyin ne olduğunu bizden iyi biliyor. Unutmayalım, Suriye muhalefetini ve Türkiye sınırındaki operasyonları bizzat CIA yönetiyor.

Yazının Devamı

Obama buz gibi!

18 Mayıs 2013

Başkan Obama, ne Tayyip Erdoğan’ın son Kızılcahamam toplantısındaki:
“Eyy Beşar Esad vallahi bunun hesabını vereceksin”, diye başlayan nutkundan etkilenmiş, ne de Reyhanlı’da 52 günahsız yurttaşın ona yönelik siyasi mesaj amacıyla öldürülmesinden...
O yüzden Erdoğan’la görüşmesinde geçmişe göre farklı ve ileri bir adım atmadı. Hatta geriledi denebilir. Kimyasal silahlar kırmızı çizgimizdir diyordu. Bu defa hiç kırmızı çizgi ortaya koymadı:
“Elimde bu meseleyi çözecek mucizevi formül yok” demekle yetindi.
ABD ile Rusya yeni bir Cenevre görüşmesine hazırlanırken...
Esad’ı yaşatacak formüller gündemde yerini korurken...
Ne büyük devletler askeri maceraları gündemine alır...

Yazının Devamı

İzmir’de bir gece...

17 Mayıs 2013

İzmir’de sıcak bir gece... Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nda dereceye giren 18 gazeteciye Aziz Vukolos Kilisesi’nde yapılan törenle ödülleri veriliyor. Bendenize Onur Ödülü layık görülmüş. Büyük onur... Bu ödülü İstanbul’da gazeteciliğe adım atarken Günaydın’daki ilk genel yayın müdürümüz Necati Zincirkıran’ın da bulunduğu bir salonda almak büyük keyif. Kısa konuşmamda ödül alan diğer arkadaşları kutluyorum. İzmir Gazeteciler Cemiyeti jürisine teşekkür ediyorum. Ama gazeteciler alanında en büyük ödülü Cemiyet Başkanı Atilla Sertel’in hakettiğini kısa konuşmamda salona aktarıyorum. Bir gün önce İstanbul’da Mustafa Balbay’ın duruşmasında hazır bulunan Atilla Sertel ertesi sabah 06’da tekrar İstanbul’a uçuyor. Bu defa Tuncay Özkan’ın duruşmasında hazır bulunacak. Daha önce biz yazarları grup grup Silivri Cezaevi’ne götürdü, tutuklu meslektaşlarımızla buluşturdu. Müthiş bir örgütçü. Bir Cemiyet Başkanı’nın görevinin çok ötesinde işler yapan insani değerleri yüksek bir adam...
Ödülü neden kilisede aldığımıza gelince. Bu tarihi kiliseyi İzmir Belediyesi restore etmiş, toplantı salonu haline getirmiş. Bahçesinde de basın müzesi yer alıyor. İzmir’e yolunuz düşerse

Yazının Devamı

Asker göremedi!

16 Mayıs 2013

Genelkurmay önceki gün açıklama yaptı: “TSK’nın elinde teröristlerin sınır ötesine çekilmesine ait herhangi bir görüntü ve bilgi yoktur.”
PKK nanik yapar gibi bir gün sonra militanların Kuzey Irak’ta çekilmiş eli silahlı fotoğraflarını yayımladı. Bir kısmı da televizyonda Tayyip Erdoğan’ı izlerken resimlenmişti.
İki ihtimal var... Ya fotoğrafı yayımlanan PKK’lılar zaten Kuzey Irak’taydı. Çekilen yok.
Ya da çekildiler ama bizim asker saptayamadı.
Sınır güvenliği için harcanan yüz milyonlarca liraya rağmen PKK’lıların gidişini göremediler.
Neticede anlaşıldı ki PKK’nın çekilip çekilmediğini, kaç kişinin çekildiğini devlet saptayamıyor.
Bundan sonra... Militanların bir kısmı yerinde kalabilir. Bir kısmı sivilleri giyinip Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerde kalabalığın arasına karışabilir. Devlet onları bilmiyor, görmüyor, duymuyor... Çünkü...

Yazının Devamı

Ağır abi pozunda!

15 Mayıs 2013

Milletin aklıyla alay edercesine uzman, stratejist vs ayaklarında ekranlara çıkıp “Bombalar El Muhaberat işi, arkasında Esad var” diye ahkam kesiyorlar.
Böylece akılları sıra dikkatleri iktidarın desteklediği muhaliflerin üzerinden uzaklaştıracaklar.
İktidarı kollarken Suriye’ye karşı savaş kışkırtıcılığı yapacaklar.
İktidar partisi de El Muhaberat ve Esad bağlantısı kurulmasından memnun.
Peki... Bombalama gerçekten Esad’ın işi ise...
Bizim hükümetin tepkisi yine bu mu olacaktı?
Uçağımız düşürülecek... İki pilotumuzdan sonra Cilvegözü’ndeki patlamada 18 kişi, Reyhanlı’da 51 kişi öldürülecek... Ve Başbakan’ın tepkisi:

Yazının Devamı

El Muhaberat mı?

14 Mayıs 2013

Uludere’de 30’dan fazla yurttaşımızın bombalanarak öldürülmesi olayının faillerini iki yıldır... Necip Hablemitoğlu’nun katillerini 10 yıldır bulamayan iktidar Reyhanlı’yı kana bulayan olayın şüphelilerini patlamaların hemen akabinde eliyle koymuş gibi buluverdi. Bakan Beşir Atalay’ın açıklamasına göre 9’u da Türk vatandaşı olan şüphelilerin Suriye istihbarat örgütü “El Muhaberat’la ilişkileri var”mış.
Şüphelilerin böylesi görülmemiş bir süratle yakalanması elbette takdir edilecek bir şey. Umarız yakalananlar gerçek faillerdir, bir süre sonra “değillermiş” denilerek serbest bırakılmazlar... İlk günden beri ekranlara zıplayanlar, uzmanlar, stratejistler vs. sözü hemen El Muhaberat ve Esad’a getiriyor. Esad başı bunca beladayken bir de Türkiye’yi savaşın içine mi çekecek? Bunun akılla bağdaşır yanı var mı? Peki kim Türkiye’yi savaşın içine çekmek isteyebilir?
İnsan Hakları Derneği iki ay önce bölgede bir soruşturma yapmış. O soruşturmada görüşüne başvurulan CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz diyor ki:
“Hücre tipi örgütlenen radikal örgütler MOSSAD ve İsrail’in denetimindedir. Suriye’deki iç çatışmanın ardında İsrail vardır. Radikal gruplar ve İsrail bu çatışmanın

Yazının Devamı

Reyhanlı vuruldu

12 Mayıs 2013

Hatay Reyhanlı’da patlatılan iki bomba dün 40’ın üzerinde masum insanımızın ölümüne bir o kadarının yaralanmasına yol açtı. Ne demişti Rus Dışişleri Bakanı geçenlerde:
- Bir tiyatro sahnesinde tabanca görünüyorsa oyun bitmeden mutlaka patlayacaktır...
Ateşle oynuyorsanız bir yeriniz mutlaka yanar...
Kovana çomak sokarsanız arılar sizi delik deşik eder.
Halkın çıkarlarıyla ilgisiz bir savaşı çomaklıyorsanız fırlayan kıvılcım önce sizi yakar...
ABD adına savaşlara talip olursanız elbette başınıza nereden hangi belanın geleceğini tahmin edemezsiniz...
Obama geçen Mart sonu İsrail’e yaptığı ziyarette Suriye için geri sayımı başlatmıştı.

Yazının Devamı