Ülkem beni beslesin!

11 Mayıs 2013

Ne demişti John F. Kennedy, 1961 yılında göreve başlarken arkadaşlarına:
“Kendinize ülkem benim için ne yapabilir diye değil, ben ülkem için ne yapabilirim diye sorun”
Bizim Meclis birinci şıkkı uyguluyor...
Çünkü milletten koptu... Halk değil liderler tarafından seçiliyor... Halka karşı sorumluluk ortadan kalkınca insan ne de olsa.. Arsızlaşıyor... Vekiller ekmeğin üzerine tereyağı sürer gibi kendine ha babam zam, ayrıcalık, avanta sürüp duruyor...
Eski Milletvekili Uluç Gürkan dostumuzla milletvekillerine yapılan ölçüsüz ikramları konuşuyoruz...
- Haksız edinimler halkın siyasete güvenini sarsıyor, diyor Uluç Gürkan...
Bizim milletvekillerinin aslında kimsede olmayan bir ayrıcalığı var...

Yazının Devamı

Tahsisat-ı Mesture

10 Mayıs 2013

Eskiler tahsisat-ı mesture derdi. Türkçesi örtülü ödenek...
Başbakan malumunuz bu hesaptan istediği gibi harcama yapabiliyor, nereye ve kime ne verdiği konusunda kimseye bilgi vermeyebiliyor. İşte bu hesaptan yapılan harcamalar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştı... CHP Milletvekili Hurşit Güneş’in verdiği rakamlara göre, toplam harcama geçen yıl 1 milyar 160 milyon lirayı buldu...
Örtülü ödenek harcamaları, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, HSYK, MİT Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı, TÜİK Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi kuruluşları çoktan geride bıraktı.
Hurşit Güneş diyor ki:
- Evet örtülü ödenek harcamalarının belgeleri sorulamaz. Ama harcamadaki bu çok büyük artışın sebebini sormak hakkımızdır. Bu artışın sebebi Suriye mi, diye Başbakan’a iki kez sordum. Yanıt alamadım...
- Sizce nedir bu harcama artışının sebebi?
- Suriye’deki silahlanma... Suriye’deki iç savaşın finansörlerinden biri bu hükümettir. Militanlar Türkiye’de eğitiliyor, ellerine silah veriliyor, git öldür deniyor. Halkın vergileri Amerika’nın stratejik çıkarları için

Yazının Devamı

8 Mayıs çekilişi

9 Mayıs 2013

PKK kendi verdiği tarihte çekilmeye başladı. Başbakan Kandil’e sitem etti:
- Tarih açıklaması yanlış oldu...
Çünkü yarın birileri kalkıp:
- Hangi tarihte nereden çıkacaklarını biliyordun neden engel olmadın, diyebilir...
- Görünmeden girdiler, görünmeden çıktılar, diyecek olursan...
- Girerken zamanını bilmiyordun ama çıkarken biliyordun, diyebilirler.
Ayrıca ne zaman nereden girip çıktıklarını da devlet olarak bilmek zorundasın...

Yazının Devamı

Barış geliyor...

8 Mayıs 2013

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hafta sonu Hakkâri’de halka sesleniyor:
“...PKK’nin dağlardan çekilme kararı almasının ardından askeri ve polis kontrol noktaları arttırılmış... Sizler kendinizi bu noktalarda aratmayın. Çünkü yaptıkları suçtur.”
BDP’nin Genel Başkanı devam ediyor:
“Tek bir askeri birlik bile geri çekilmekte olan PKK’lilere operasyon yapmaya kalkarsa, biz yüz binlerce kişi operasyon bölgesine yürüyeceğiz. Operasyonu biz durduracağız. Şehirlerde siyasi, haksız, hukuksuz operasyonlara devam ederlerse, biz yüz binlerle her tarafta bu siyasi operasyonları da durduracağız. Çünkü görev halkındır artık...”
Başkası söylese halkı devlete karşı kışkırtmaktan hapsi boylardı... Ama Demirtaş bunları söylediği için hiç eleştiri almadı. Eğer alsa eleştiriyi yapan muhtemelen barış sürecini bozmakla suçlanırdı! O günlerden geçiyoruz.
Demirtaş yukardaki sözleriyle PKK çekildikten sonra yapacakları siyasetin ipuçlarını da veriyor... Anlaşılıyor ki...
Bundan böyle kitleleri ajite ederek, büyük çaplı gösteriler düzenleyerek çalışacaklar...

Yazının Devamı

Akil sohbetler...

7 Mayıs 2013

Akil insan Tarhan Erdem, Kütahya’da CHP İl Binası’nda İl Başkanı’yla konuşurken diyor ki:
- Merkezi idareyi yerinden yönetime dönüştürmek lazım. Bunun adı federal olmuş özerklik olmuş önemli değil. Türkiye kendi idaresini yeniden reforme edip mahalli idare kurmak zorundadır. Dünyanın bir tek evrensel hakkı var. İnsan haklarını verecek misin, vermeyecek misin? Verecem diyorsan el sıkışacaksın...
İl Başkanı:
- Vermek dediğiniz şey nereye kadar?
- Senin ne kadar hakkın varsa üst katta oturan Kürt’ün hakkı da o kadar olacak.
- Ayrı bir devlet istiyoruz dedikleri zaman...
- Ayrı bir devlet isteyen yok!

Yazının Devamı

Tayyareci Vecihi

5 Mayıs 2013

Kadıköy Kızıltoprak’ta bugün Vecihi Hürkuş anıtı açılıyor... Bağdat Caddesi’nin görünür bir yerinde güzel bir anıt. Neden Kadıköy derseniz...
Birinci Dünya Savaşı’nın kahraman pilotu Vecihi Hürkuş, İzmir’de ilk Türk tayyaresini yaptığında sene 1924’tür... Uçuş ruhsatı için kurulan heyet bir türlü karar veremez. Çünkü içlerinde uçak mühendisi yoktur. Vecihi Bey dayanamayıp izinsiz deneme uçuşları yaptığı gerekçesiyle cezalandırılır. Bunun üzerine Hava Kuvvetleri’nden istifa eder... Hürkuş, ilk sivil tayyareyi Kadıköy’de bir keresteci dükkanında imal eder... Sene 1930... Aynı yıllarda Kadıköy Kalamış’ta kurduğu tezgahta seri üretime başlar. İmal ettiği uçaklar deneme uçuşları için bugün Fenerbahçe antrenman sahalarının bulunduğu düzlüğe inip kalkmakta, Kalamış’a çekilerek götürülmekte ve getirilmektedir. Gazeteci Hikmet Feridun Es’in “Eski İstanbul’dan Hatıralar” adlı kitabında şöyle bir kayıt göze çarpar:
“Mühürdar’dan Feneryolu’na ilerlerken bakarsınız tepenizde pırpır küçücük bir uçak. Süzülür gelir önünüzdeki sokağın ortasına inerdi; Vecihi...”
Amerika’nın cesur pilotlarından biri iddiaya girdiği halde onunla uçmaya cesaret edememiş, ülkesine döndüğünde ondan:
“Mukadde

Yazının Devamı

Taraf’tar göçü...

4 Mayıs 2013

Taraf’ta büyük bir yazar göçü var. Ünlü isimler teker teker ayrılıyor. Kalanlardan Namık Çınar, krizin nedenini özetlerken gidenleri şöyle suçluyor:
“Ahmet Altan’ın gitmesine zemin hazırlayarak ele geçirdikleri gazeteyi Başbakan’ın emrine sundular...”
Genelde görüşlerine katılmadığımız Namık Çınar, bu defa Erdoğancı’ları eleştirirken nispeten doğru şeyler söylüyor:
- Demokrasinin kanallarını tıkayanlardan biri askeri... vesayet idi ise, diğeri de PKK değil miydi de, şimdi ona barışın mimarı payesini lâyık görüyorsunuz?
- PKK’nın inisiyatif tanınarak öne çıkarılması, ne vakittir Kürt barışının öteki adı oldu?
- Nasıl ki doğru davranarak orduyu masaya oturtmadınızsa, onu da oturtmayın.
PKK’yı değil, Meclis’teki BDP’yi yüceltin.

Yazının Devamı

Farklı bir rejim...

3 Mayıs 2013

Başbakan polisin AKP iktidarındaki anayasal görevini 2009 yılında partisinin İstanbul il kongresinde açıklamıştı:
- Polis, rejimin bekçisidir...
Bunu söylediği anda yeni rejimin adı da konmuş oldu... Polis rejimi...
Demokrasilerde rejimin bekçisi TBMM’dir... Polisin görevi, yasaların ve yargının emrinden çıkmadan halkı korumaktır...
Otoriter rejimlerde roller değişir, polisin görevi halka karşı iktidarı korumak olur. Belli zamanlarda muhalif kitlelere gözdağı vermek olur. O yüzden 1 Mayıs görüntüleri yadırganmamalı... Böyle rejimlerde polise başka görevler de veriliyor. Bizzat Danıştay Başkanı geçenlerde açıkladı:
- Polis, savcı olmuş...
Polisten gelen fezlekeler doğrudan iddianame hatta mahkeme kararı olabiliyor artık.

Yazının Devamı