Huzursuz evi...

16 Mart 2004

Ne var ki son Dernekler Yasasıyla Huzurevinin de huzuru kaçtı. Derneklerdeki istismarı zapturapt altına almayı hedeflediği anlaşılan yasa, dürüst ve yararlı derneklerin elini kolunu bağlıyor.Onları çalışamaz hale getiriyor...Örneğin derneğin adından "Semiha Şakir" adının çıkarılmasını şart koşuyor.Böylece bağış toplanmasını büyük ölçüde zorlaştırıyor.Derneğin Huzurevindeki odasını boşaltmasını emrediyor.Dernek başka bir yerde büro kiralayacak, sekreter tutacak, ek masrafa girecek.Kurumun hizmetlileri makbuz kesebiliyordu. Artık kesemeyecek.Dernek acil harcamalar için kurumda para bırakabiliyordu, artık bırakamayacak.Semiha Şakir Huzurevini bir örnek olarak anlatıyoruz...Sosyal kuruluşların hemen tümü hayırsever gönüllü insanların bu şekildeki desteğiyle yürüyor. Şimdi tümü yukarıda anlattığımız sorunlarla baş başa kaldı.Vatandaşına sosyal yardım yapamadığı gibi vatandaşın birbirine yardımını da önleyen bir devlet modeli olabilir mi? Oluyor işte... Semiha Şakir Huzurevi, sağlıklı ve temiz bir sığınaktır yaşlılar için. Burada hiçbir sosyal güvencesi, bankada parası ve evi olmayanlar kalabilir. 110 yataklıdır. Ücretsizdir. Devletin verdiği para doğal olarak yetmez, "Semiha Şakir

Yazının Devamı

Huzursuz evi...

16 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Semiha Şakir Huzurevi, sağlıklı ve temiz bir sığınaktır yaşlılar için. Burada hiçbir sosyal güvencesi, bankada parası ve evi olmayanlar kalabilir. 110 yataklıdır. Ücretsizdir. Devletin verdiği para doğal olarak yetmez, "Semiha Şakir Huzurevi Yardım Derneği"nin çabası ve desteği ile ayakta durur... Fakir insanlar burada bir parça huzur bulur.
Ne var ki son Dernekler Yasasıyla Huzurevi'nin de huzuru kaçtı.
Derneklerdeki istismarı zapturapt altına almayı hedeflediği anlaşılan yasa, dürüst ve yararlı derneklerin elini kolunu bağlıyor.
Onları çalışamaz hale getiriyor...
Örneğin derneğin adından "Semiha Şakir" adının çıkarılmasını şart koşuyor.

Yazının Devamı

Münihten selam...

14 Mart 2004

- Geçenlerde Rusyadaydım, diyor Beckstein, Rus meslektaşım görüşmemiz sırasında "Sizin vatandaşlarınız Çeçenistanda bize karşı savaşıyor" deyince şoke oldum... Kanıt istedim. Önüme pasaportlar koydu. Bunlar Bavyerada yaşayan kimi Türklerin pasaportlarıydı...***AKP milletvekili Yaşar Yakış başkanlığındaki TBMM Avrupa Uyum Komisyonu üyeleri şu anda Almanyada... Heyetimiz yukarda adı geçen Günter Becksteinın partisi CSUyu da ziyaret etmek ve parti yetkilileriyle görüşmek istedi. Fakat CSU bizim TBMM Komisyonu üyelerine randevu vermedi. Türk - Alman Dostluk Federasyonu (DTF) Genel Başkanı Ali Kılıç başta olmak üzere Bavyeradaki Türk dernekleri bir heyet oluşturup Bavyera Eyalet İçişleri Bakanı Günter Becksteinı ziyarete gidiyorlar. Ziyaretin amacı Bavyeradaki münferit türban olayları yüzünden meydana gelen kutuplaşmanın önlenmesi... Beckstein Bavyerada iktidarda bulunan Hıristiyan Birlik Partisi CSUnun ikinci adamı... Hemen her yıl tatilini Türkiyede geçiren bir Türk dostu... Türbanın münferit bir olay olmadığını söylüyor bizim heyete, "Bunun arkasında Milli Görüş var" diyor.. Ulmdeki Milli Görüş camisinin tehlikeli çalışmalar yaptığını ekliyor. Söz daha ilginç bir noktaya geliyor:

Yazının Devamı

Münih'ten selam...

14 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Türk - Alman Dostluk Federasyonu (DTF) Genel Başkanı Ali Kılıç başta olmak üzere Bavyera'daki Türk dernekleri bir heyet oluşturup Bavyera Eyalet İçişleri Bakanı Günter Beckstein'ı ziyarete gidiyorlar. Ziyaretin amacı Bavyera'daki münferit türban olayları yüzünden meydana gelen kutuplaşmanın önlenmesi... Beckstein Bavyera'da iktidarda bulunan Hıristiyan Birlik Partisi CSU'nun ikinci adamı... Hemen her yıl tatilini Türkiye'de geçiren bir Türk dostu... Türbanın münferit bir olay olmadığını söylüyor bizim heyete, "Bunun arkasında Milli Görüş var" diyor.. Ulm'deki Milli Görüş camisinin tehlikeli çalışmalar yaptığını ekliyor. Söz daha ilginç bir noktaya geliyor:
- Geçenlerde Rusya'daydım, diyor Beckstein, Rus meslektaşım görüşmemiz sırasında "Sizin vatandaşlarınız Çeçenistan'da bize karşı savaşıyor" deyince şoke oldum... Kanıt istedim. Önüme pasaportlar koydu. Bunlar Bavyera'da yaşayan kimi Türklerin pasaportlarıydı...
***
AKP milletvekili Yaşar Yakış başkanlığındaki TBMM Avrupa Uyum Komisyonu üyeleri şu anda Almanya'da... Heyetimiz yukarda adı geçen Günter Beckstein'ın partisi CSU'yu da ziyaret etmek ve parti yetkilileriyle görüşmek istedi. Fakat CSU

Yazının Devamı

Otoyol hızı...

13 Mart 2004

Trafikten Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Bolcunun verdiği bilgi ise şöyleydi:"Otoyollarımızda hız sınırı vardır. Bu, otomobiller için 110, kamyonlar için 100 kilometredir. Yüzde 10 tolerans sınırıyla bu rakamlar otomobiller için 132, kamyonlar için 110 kilometredir. Otoyollarda görev yapan ekiplerimiz tehlike oluşturmaması düşüncesiyle hız sınırını aşanları otoyollarda durdurmazlar, çevirmeler turnike çıkışlarında yapılır, ceza oralarda kesilir. Otoyollar diğer yollara göre çok daha güvenlidir. Toplam kazaların sadece yüzde 20sinin otoyollarda meydana gelmesi bunun göstergesidir."Okurlarımızın ortak düşüncesi ise otoyollarımızda hız kontrolünün gereğince yapılmadığı... Karayollarındaki kazalar ve aşırı hızla ilgili tartışmaya okurlarımız da katıldılar. Almanyadan yazan okurlarımız otomobil sanayiinin hatırına hızın bu ülkede serbest olduğunu, tavsiye edilen hızın 120 - 130 km. olduğunu kaydettiler. Amerikadan yazan okurlarımız ABDde hız sınırının genel olarak 65 mil (yaklaşık 100 km.) olduğunu bildirdiler... Zamane yöneticileri, değil tüyü bitmemiş yetimin hakkını, ellerine geçse yetimin kendisini çiğ çiğ yiyecekler. Anketlere bakarsanız AKP seçimlerde oyların en

Yazının Devamı

Otoyol hızı...

13 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Karayollarındaki kazalar ve aşırı hızla ilgili tartışmaya okurlarımız da katıldılar. Almanya'dan yazan okurlarımız otomobil sanayiinin hatırına hızın bu ülkede serbest olduğunu, tavsiye edilen hızın 120 - 130 km. olduğunu kaydettiler. Amerika'dan yazan okurlarımız ABD'de hız sınırının genel olarak 65 mil (yaklaşık 100 km.) olduğunu bildirdiler...
Trafikten Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Bolcu'nun verdiği bilgi ise şöyleydi:
"Otoyollarımızda hız sınırı vardır. Bu, otomobiller için 110, kamyonlar için 100 kilometredir. Yüzde 10 tolerans sınırıyla bu rakamlar otomobiller için 132, kamyonlar için 110 kilometredir. Otoyollarda görev yapan ekiplerimiz tehlike oluşturmaması düşüncesiyle hız sınırını aşanları otoyollarda durdurmazlar, çevirmeler turnike çıkışlarında yapılır, ceza oralarda kesilir. Otoyollar diğer yollara göre çok daha güvenlidir. Toplam kazaların sadece yüzde 20'sinin otoyollarda meydana gelmesi bunun göstergesidir."
Okurlarımızın ortak düşüncesi ise otoyollarımızda hız kontrolünün gereğince yapılmadığı...

Yazının Devamı

Erivanda olay...

12 Mart 2004

- Büyük Britanya 1915 olaylarının kitle katliamı olduğunu kabul etmektedir, ancak bu olayları soykırım olarak nitelemek uygun değildir. Olaylar Birleşmiş Milletlerin "soykırım" tanımına uymamaktadır.Büyükelçinin bu sözleri Ermenistandan çok ABDde yankılandı. "California Chronicle" gazetesinin yayıncısı Hanut Sasunyan İngiliz Büyükelçisinin sözlerini eleştirirken, basın toplantısının üzerinden 6 hafta geçtiği halde hiçbir Ermeni yetkilisinin İngiliz Büyükelçisini kınamamasını hayretle karşıladığını yazdı.Sasunyanın hayretle karşıladığı olay aslında Türkiye - Ermenistan ilişkilerinin geleceği açısından iyi bir işaret. Çünkü geleceğe dostça yürümek ancak geçmişin kinlerinden sıyrılmakla mümkün... İngilterenin Ermenistandaki Büyükelçisi Thorda Abbott - Watt, göreve başlamasının birinci yılı nedeniyle Erivanda bir basın toplantısı yapıyor... Toplantıda bir soru üzerine 1915 olayları ile ilgili görüşünü açıklıyor: Üç tarafı suyla çevrili ülkemizin üstü de suyla doldu. Akif Kökçe Antalyanın Manavgat ilçesine bağlı Gebece dağ köyünden yazan öğretmen okurumuz okulda bando takımı kurmak için 1 davul, 4 trampet, 1 tane zil istemişti. Antalya Valisi Alaattin Yüksel konuyla ilgilendi. Köye

Yazının Devamı

Erivan'da olay...

12 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
İngiltere'nin Ermenistan'daki Büyükelçisi Thorda Abbott - Watt, göreve başlamasının birinci yılı nedeniyle Erivan'da bir basın toplantısı yapıyor... Toplantıda bir soru üzerine 1915 olayları ile ilgili görüşünü açıklıyor:
- Büyük Britanya 1915 olaylarının kitle katliamı olduğunu kabul etmektedir, ancak bu olayları soykırım olarak nitelemek uygun değildir. Olaylar Birleşmiş Milletler'in "soykırım" tanımına uymamaktadır.
Büyükelçinin bu sözleri Ermenistan'dan çok ABD'de yankılandı.
"California Chronicle" gazetesinin yayıncısı Hanut Sasunyan İngiliz Büyükelçisi'nin sözlerini eleştirirken, basın toplantısının üzerinden 6 hafta geçtiği halde hiçbir Ermeni yetkilisinin İngiliz Büyükelçisini kınamamasını hayretle karşıladığını yazdı.
Sasunyan'ın hayretle karşıladığı olay aslında Türkiye - Ermenistan ilişkilerinin geleceği açısından iyi bir işaret. Çünkü geleceğe dostça yürümek ancak geçmişin kinlerinden sıyrılmakla mümkün...

Yazının Devamı