BÜYÜK PLAN...

7 Kasım 2024

DEM Parti milletvekilleri tarafından 24 - 30 Eylül tarihleri arasında Abdullah Öcalan’ın cezaevinden çıkarılmasını sağlamak bağlamında 103 DEM milletvekili tarafından kanun teklifi veriliyor... Vekiller aynı teklifi gündemde yer alabilmesi için ayrı ayrı veriyor. Teklifin özü:

1 - Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazına hiçbir surette ara verilmeyeceğine dair hükmün yürürlükten kaldırılması;

2 - Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilenler veya ölüm cezaları ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenlerin, cezalarının infazının yirmi beşinci yılından başlayarak koşullu salıverilme hükümlerinden yararlandırılması;

Konuyu bize aktaran emekli Mülkiye Müfettişi Mahmut Esen diyor ki:

“TBMM’nin açılmasının hemen öncesinde, konu Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilmeden önce aynı yöndeki teklifin DEM’li vekillerce ayrı ayrı verilmesi manidar bulunmuştur.”

Manası ne olabilir? Açılım planının DEM tarafından da bilindiği ve bu partinin plana ortak

Yazının Devamı

KAYYIM DÖNEMİ

5 Kasım 2024

Esenyurt’tan sonra İçişleri Bakanlığı, DEM Parti yönetimindeki Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyım atadı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK’nin feshedildiğini açıklaması koşuluyla Abdullah Öcalan’ın TBMM’de konuşması önerisi ortamı hareketlendirmişti. Ardından TUSAŞ saldırısı meydana geldi. Bu saldırı, PKK’nın “Barış çağrısının muhatabı İmralı değil biziz” anlamına çekildi. Süreç tıkanınca ortam daha da sertleşti. Önce Esenyurt, ardından da Mardin, Urfa ve Halfeti görevden alındı.

Devlet Bahçeli’nin barış hamlesiyle birlikte yeni bir süreç başlamıştı. Bu sürecin planı nasıl işleyecekti, nasıl bir sonuç umuluyordu kimse tam bilmiyor. Bugünkü olayları yorumlamak da o yüzden kolay değil.

Sürecin sona erdiği görülürken şikayetler belli noktalarda toplanıyor...

Görevden alınan belediye başkanlarının geçmişi şüpheli ise sabıkaları varsa neden 6 ay önce seçime girmelerine izin verildi?

Görevden alınan başkanların

Yazının Devamı

HERKES ANLASIN!

2 Kasım 2024

Dönüp dolaşıp aynı konulara geliyoruz... 

Gündemde yine Anayasa’dan “Türk” sözünün kaldırılması konuşuluyor. 

“Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” diyen 66. madde hedefte... 

Bu ırkçılıkmış… Ülkedeki Kürtleri ve diğer etnik toplulukları yok sayıyormuş. 

Bu alanda yetkin bir isim olan Prof. Sibel Özel tane tane anlatır.  

İlk olarak 1924 Anayasası’nda yer alan bu hüküm tam tersine, ırkçılığı önlemektedir. Sayın Özel der ki: 

Hüküm iddia edilenin aksine Türkçülüğü yasaklamaktadır. 

Bu ülkede hiçbir vatandaş diğerine “Sen Türk değilsin; sen Ermeni’sin, Rum’sun, Kürt’sün, Çerkez’sin” diyerek aşağılama hakkına sahip olmasın diye Anayasa Türklüğü bu şekilde tanımlamıştır. 

Yazının Devamı

BİZİM DEMOKRASİ

31 Ekim 2024

Türkiye çok partili demokrasiyle nasıl tanıştı?

Malum...

Çok partili rejime Demokrat Parti’nin 1946 yılında kurulması ve 1950 seçimlerinde iktidara gelmesiyle geçildi.

Daha doğrusu ‘görünüşte’ öyle oldu.

DP’nin iktidara gelişi bir “halk hareketi” veya “halkın karşı devrimi” gibi ifadelerle tanımlanmıştı ama...

Yola hiç de öyle çok sesli bir demokrasi özlemiyle çıkılmamıştı.

DP’nin çatısı, 1946 yılında, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na baş kaldıran toprak ağaları tarafından çatıldı.

Önderliği Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü yapıyordu.

Yazının Devamı

Minnetle...

29 Ekim 2024

Gururla, onurla, sevinçle Cumhuriyet’in 101. yılını kutluyoruz...

29 Ekim 1923 aynı zamanda Çağdaş Türkiye’nin doğum günüdür.

Cumhuriyet baştan sona titizlikle planlanmış ve Atatürk’ün sağlığında adım adım uygulanmış bir uygarlık projesidir.

Samsun’a ayak basarken kafasında var olan projeyi Nutuk’ta şöyle anlatır:

“Efendiler… Bir tek karar vardı, o da milli egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.”

Atatürk, Dünya Savaşı’ndan ağır kayıpla çıkan, Mondros Antlaşması’yla orduları dağıtılan, ağır silahları elinden alınan, demiryolları, tersaneleri ele geçirilen, toprakları işgal edilen, sanayisi olmayan, şekeri bile ithal eden, savaş yorgunu, yıkık ve perişan bir ülkeyi bağımsız ve çağdaş bir ülke haline getirmeyi başarmıştır.

Atatürk, önce bir vatan, sonra bir millet sonra da bu millete çağdaş ve uygar bir gelecek projesi uyguladı.

Yazının Devamı

Depresyon...

19 Ekim 2024

Anti depresan (ruhsal çöküntüyü giderici) ilaçların tüketiminin çok arttığını hangi eczacıyla konuşsanız söylüyor.

Bu ilaçların fiyatları 120- 140 lira dolayında. İçlerinde 30 gün gidecek kadar hap var. Hapın tanesi dört liraya geliyor.

Reçetesiz de satılan bu haplar en ucuz sakinleştirici sayılıyor. Ancak pek de masum değiller. Bakınız birinin içindeki tanıtım broşüründe ne yazıyor:

“...antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının intihar düşüncesi, girişimi ya da kendine zarar verme davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır.”

İnternet sitelerinde bu ilaçların zararsız olduğu ömür boyu kullanılabileceğine ilişkin bilgiler var. Ama uzmanlar bu bilgileri paylaşmıyor.

Depresyon bir hastalık ve bu ilaçlar depresyonu tedavi amacıyla oluşturulmuş. Eğer hasta değilseniz, ilacı günlük sıkıntıların üzerini örtmek için kullanıyorsanız durum değişiyor.

Nöroloji Uzmanı Prof. Derya Uludüz bakın ne diyor:

Depresyona uzman tarafından tanı konulduğunda iyi

Yazının Devamı

PAZARDAYIZ

17 Ekim 2024

Eşim: “Tarla domatesinin mevsimi bitiyor, beş on kilo alıp domates sosu şişelemek lazım” deyince Göztepe pazarının yolunu tuttuk.

Malumunuz orası ayrı bir dünya, gerçek bir tiyatro...

Satıcıların her biri tiyatro aktörü...

Her biri kadınların ruhunu okumakta usta birer psikolog...

Pazarda dikkatimizi çeken... Müşteri ürünü seçip alıyor, satıcı tartıp ücretini söylüyor. Ancak tartıyı müşteri görmüyor. Hemen her tezgahta tartı müşterinin görmeyeceği bir yerde. Oysa bakkal ve marketlerde malın gramajı ve fiyatını ışıklı ekranda müşteriye de gösteren elektronik tartılar var. Belediye pazarcıların böyle tartılar kullanmasını şart koşmalı. Kimse kimsenin dürüstlüğünden kuşkulanmamalı.

Pazardan domatesleri yüklenip dönerken internette şu haberi görüyoruz:

“Hırvatistan’a ihraç edilmek istenen domateslerde ağır metal tespit edildi!

AB Gıda Güvenliği Sistemi RASFF’ten yapılan duyuruya göre içeriğinde 0,094 mg oranında Kadmiyum tespit edilen ürünler sınırdan geri çevrilerek ia

Yazının Devamı

ZEHİRLİ ÇARŞI...

15 Ekim 2024

Tarım Bakanlığı’nın yurt içinde üretilen hileli gıda ürünleriyle ilgili açıklamaları faydalı uyarı ve tartışmaları gündeme getirdi. Üretim hileleriyle bir kez daha tanıştık.

Peki yurt dışına ihraç edilen ancak sakıncalı bulunarak geri gönderilen ürünler ne oluyor?

Örneğin Gıda Dedektifi adlı sitede gördüğümüz şu haber:

“Türkiye’den Bulgaristan’a ihraç edilmek istenen narlar sınırdan geri çevrilerek iade edildi.

Narların içeriğinde izin verilen limitin 4 ila 8 katı Fenpropathrin, Pyriproxyfen ve Lambda-cyhalothrin maddeleri bulundu.”

★★★

Bu narlar hangi bölgenin ürünü, hangi firma tarafından ihraç edilmiş, bilinmiyor. İade edilen ürünler ne oldu, meçhul.

Bu narların ihraç edilmeyen bölümü de elbet yurt içinde satılmış olup vatandaşlarımız tarafından nar suyu olarak iştahla tüketilmiştir.

Yazının Devamı