Hem üniversitelerin bilimsel yetersizliğini eleştireceksiniz hem kendi döner sermayelerinden kesip oluşturdukları fonları gasp edeceksiniz...Sizin üniversiteyi ve bilimi ileriye götürmek istediğinize kim inanır?İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter:- İstanbul Üniversitesinin 13 trilyon lirasına el konulduğu için halen sürmekte olan 185 projenin finansmanı artık mümkün değil, diyor...Diğer üniversiteler aynı şekilde kan ağlıyor...Celal Bayar Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Ülgen Zeki Ok konuşuyor:- Halen devam etmekte olan veya kabul edilmiş 120 proje durdurulmuştur. Başvuru aşamasındaki yaklaşık 70 projenin de önü kesilmiştir...YÖK Başkanı Prof. Teziç konuyla ilgili olarak Maliye Bakanı Unakıtan ile görüştü... Kimi çözümlerden söz ediliyor. Ama rektörler varılan mutabakatın çözümü sağlamadığı inancında... Üstelik bu yıl ayrılacak fonlarla geçen yılın projelerinin finansmanı da mümkün değil. İktidar üniversiteden "türban" ve YÖKün rövanşını bu şekilde alma hevesinde ise ülkenin işi çok zor... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçen iktidar döneminde yapılan bir düzenlemeye dayanarak üniversitelerin araştırma fonlarını bütçeye gelir kaydetti. Yasaya göre fonların bir yıl sonraya
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçen iktidar döneminde yapılan bir düzenlemeye dayanarak üniversitelerin araştırma fonlarını bütçeye gelir kaydetti. Yasaya göre fonların bir yıl sonraya devredilmesi mümkündü. Geçen iktidar o yöne gitmişti. Unakıtan yetkisini bilimin aleyhinde kullandı, fonları üniversitenin elinden aldı.
Hem üniversitelerin bilimsel yetersizliğini eleştireceksiniz hem kendi döner sermayelerinden kesip oluşturdukları fonları gasp edeceksiniz...
Sizin üniversiteyi ve bilimi ileriye götürmek istediğinize kim inanır?
İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter:
- İstanbul Üniversitesi'nin 13 trilyon lirasına el konulduğu için halen sürmekte olan 185 projenin finansmanı artık mümkün değil, diyor...
TÜBİTAKa yapılan atamaların mimarı Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçerdir... Peki Ömer Dinçerin bilim adamı olarak performansı nedir? Prof. Celal Şengör Cumhuriyetteki yazısında diyor ki:- Sayın Müsteşar bilim yaşamında sadece iki akademik makale yazmış, uluslararası ciddi bir bilimsel dergide tek satır yazı yazmamıştır...Peki Ömer Dinçerin tavsiyesiyle Başbakan Tayyip Erdoğanın TÜBİTAKın başına layık gördüğü Prof. Nüket Yetişin bilimsel başarısı hangi düzeydedir? Prof. Şengör diyor ki:- Prof. Nüket Yetişin uluslararası atıf endekslerinde (SCİ, SSCİ ve HCİ) yalnızca iki yazı ve beş atıfına tesadüf edilmiştir. Bu portre bir bilim insanının bir yıllık performansı olmalıdır, bir ömürlük değil...TÜBİTAK yönetimini tartışmalı ellere bırakırken bütçesini de geçen yıla göre azaltan... Öte yandan üniversitelerin bilimsel araştırma fonlarına el koyan hükümetin bilimi ileri götürmek için bir çabası var mı? O yönde bir belirti görünmüyor... TÜBİTAK Bilim Kurulu bugün 6 eski ve hükümetçe atanan 6 yeni üyesiyle ilk toplantısını yapıyor. Cumhurbaşkanı Sezer henüz Prof. Nüket Yetişin TÜBİTAK Başkanlığına atanma kararnamesini onaylamadı. Bugünkü toplantıda hükümetçe atanan üyelerin, eski
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
TÜBİTAK Bilim Kurulu bugün 6 eski ve hükümetçe atanan 6 yeni üyesiyle ilk toplantısını yapıyor. Cumhurbaşkanı Sezer henüz Prof. Nüket Yetiş'in TÜBİTAK Başkanlığına atanma kararnamesini onaylamadı. Bugünkü toplantıda hükümetçe atanan üyelerin, eski üyelerden en az birinin desteğini alarak Nüket Yetiş'i vekâleten başkanlığa getirmeleri bekleniyor.
TÜBİTAK'a yapılan atamaların mimarı Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer'dir... Peki Ömer Dinçer'in bilim adamı olarak performansı nedir? Prof. Celal Şengör Cumhuriyet'teki yazısında diyor ki:
- Sayın Müsteşar bilim yaşamında sadece iki akademik makale yazmış, uluslararası ciddi bir bilimsel dergide tek satır yazı yazmamıştır...
Peki Ömer Dinçer'in tavsiyesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın TÜBİTAK'ın başına layık gördüğü Prof. Nüket Yetiş'in bilimsel başarısı hangi düzeydedir? Prof. Şengör diyor ki:
- Prof. Nüket Yetiş'in uluslararası atıf endekslerinde (SCİ, SSCİ ve HCİ) yalnızca iki yazı ve beş atıfına tesadüf edilmiştir. Bu portre bir bilim insanının bir yıllık performansı olmalıdır, bir ömürlük değil...
"Tesise talip olan Sual Holdingle, özelleştirme sürecinin başlaması bile beklenmeden hukuk dışı özel ilişkilere girildi. Sahte plakalı araçlarla tesise giden holdingin bazı yetkililerine o aşamada yasak olan maliyet ve bilanço bilgileri verildi. Ayrıca Tayyip Erdoğan, bu holdingin başkanı Vekselberg ile özel bir görüşme yaptı. Ben, özelleştirmeye resmen fesat karıştırmak olan bu olaylarla ilgili tam üç soru önergesi verdim ama hiçbirine ciddi bir tek yanıt gelmedi. Örneğin sahte plakalı araçlarla ilgili soruma, bilgi Trafikten rahatlıkla alınabilecekken, araçların kime ait olduğu bilinmemektedir şeklinde bir yanıt verildi. Başbakanın Vekselbergle yaptığı görüşmeye ilişkin sorum ise yok sayılarak tamamen göz ardı edildi. 4. soru önergemi geçen gün Başbakana verdim. Şimdiye kadar alamadığım yanıtları bakalım o verebilecek mi? Ama ben bu işin peşini bırakmaya hiç niyetli değilim."Anlaşılan o ki Türkbank ihalesi benzeri bir durumla karşı karşıyayız. Sonucu merakla bekliyoruz. Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan biri de Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri... Tesisleri kim satın alırsa aynı zamanda işleyeceği boksit madeninin arama ruhsatına da sahip olacak... CHP Konya
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan biri de Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri... Tesisleri kim satın alırsa aynı zamanda işleyeceği boksit madeninin arama ruhsatına da sahip olacak... CHP Konya Milletvekili Atilla Kart böylesine önemli bir tesis özelleştirilirken burnuna kötü kokular geldiğini söylüyor. Dinliyoruz.
"Tesise talip olan Sual Holding'le, özelleştirme sürecinin başlaması bile beklenmeden hukuk dışı özel ilişkilere girildi. Sahte plakalı araçlarla tesise giden holdingin bazı yetkililerine o aşamada yasak olan maliyet ve bilanço bilgileri verildi. Ayrıca Tayyip Erdoğan, bu holdingin başkanı Vekselberg ile özel bir görüşme yaptı. Ben, özelleştirmeye resmen fesat karıştırmak olan bu olaylarla ilgili tam üç soru önergesi verdim ama hiçbirine ciddi bir tek yanıt gelmedi. Örneğin sahte plakalı araçlarla ilgili soruma, bilgi Trafik'ten rahatlıkla alınabilecekken, araçların kime ait olduğu bilinmemektedir şeklinde bir yanıt verildi. Başbakan'ın Vekselberg'le yaptığı görüşmeye ilişkin sorum ise yok sayılarak tamamen göz ardı edildi. 4. soru önergemi geçen gün Başbakan'a verdim. Şimdiye kadar alamadığım yanıtları bakalım o verebilecek mi? Ama ben
Yok, ben belediye başkanı olmak istemiyorum, belediye meclis üyeliği bana yeter de artar, diyenler mi? AKP onlardan da aday adayı oldukları yerin nüfusuna göre 150 ile 500 milyon lira arasında para alacak.CHPde "tarife" biraz daha basit; büyükşehir aday adaylarından 5, şehirlerin aday adaylarından 3, ilçelerin aday adaylarından 1.5 milyar lira "tahsil edilecek." Bu partide daha küçük yerleşim birimlerindeki rakamlar da nüfusa göre 300 ile 500 milyon lira değişiyor.Diyelim aday adayı oldunuz ama parti sizi seçmedi, havanızı aldınız. Peki yatırdığınız parayı geri alabilecek misiniz? Hayır, para partiye, o parayı bir yerlerden bir şekilde çıkarmak da size kalacak.Türkiyede 2 binden fazla belediyede ve yaklaşık 50 bin meclis üyeliği bulunduğuna göre... Her koltuk için ortalama 3 "hizmet eri" çıksa... Varın partilerin kasasına girecek parayı siz hesap edin... 28 Martta yapılacak yerel seçimlerden vatandaş kazançlı çıkacak mı bilinmez ama partilerin kazançlı çıkacağı kesin... Örneğin... AKP büyükşehir belediye başkan aday adaylarından 5er milyar lira "rica edecek." Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerdeki aday adaylarından 2şer... 100 binin altında olan illerdekilerden 1er milyar lira
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerden vatandaş kazançlı çıkacak mı bilinmez ama partilerin kazançlı çıkacağı kesin... Örneğin... AKP büyükşehir belediye başkan aday adaylarından 5'er milyar lira "rica edecek." Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerdeki aday adaylarından 2'şer... 100 binin altında olan illerdekilerden 1'er milyar lira partiye "bağış" alacak... Yerleşim yerlerindeki nüfus düştükçe rakam da buna bağlı olarak 1.5 milyar, 1 milyar, 500 milyon diye devam ediyor.
Yok, ben belediye başkanı olmak istemiyorum, belediye meclis üyeliği bana yeter de artar, diyenler mi? AKP onlardan da aday adayı oldukları yerin nüfusuna göre 150 ile 500 milyon lira arasında para alacak.
CHP'de "tarife" biraz daha basit; büyükşehir aday adaylarından 5, şehirlerin aday adaylarından 3, ilçelerin aday adaylarından 1.5 milyar lira "tahsil edilecek." Bu partide daha küçük yerleşim birimlerindeki rakamlar da nüfusa göre 300 ile 500 milyon lira değişiyor.
Diyelim aday adayı oldunuz ama parti sizi seçmedi, havanızı aldınız. Peki yatırdığınız parayı geri alabilecek misiniz? Hayır, para partiye, o parayı bir yerlerden bir şekilde çıkarmak da size kalacak.
Türkiye'de 2