<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bunca yaşımıza geldik şu demokrasiyi hâlâ öğrenemedik galiba. Kimi meslektaşlara bakıyoruz... Onlar adeta anadan doğma demokrat. Bütün siyasal gelişmeleri demokrasi kantarında tartıyor, bütün yazılarına demokrasi ile başlayıp demokrasi ile bitiriyorlar. Sevgi ve saygıları dorukta...
Ancak tuhaftır. Aynı arkadaşlar halkın yüzde 65'inin tepki göstermesine rağmen Türkiye'nin Irak'a asker göndermesini destekliyor.
ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayarak Irak'ı işgal etmesini eleştirmedikleri gibi bu işgale Türkiye'yi de ortak etmek için çırpınıyorlar. Tuhaf bir şey...
Uluslararası hukuk, BM ilkeleri, insan hakları, halkların kendi kaderini tayin hakkı gibi evrensel ilkeler onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Demokratlığın sınırı Amerika'nın çıkarlarının başladığı yerde mi biter?
Düşünce Suçuna Karşı Girişimin sözcüsü Şanar Yurdatapan, yakında TBMMye sevk edilecek olan Ceza Yasası tasarısı ile ilgili diyor ki:- Ben hukukçu değilim ama bu ceza yasası tasarısını anlamak için hukukçu olmaya gerek yok. Eğer 499 maddelik bu tasarı bu şekilde Meclisten geçerse 7 paketle getirilen (idamın kaldırılması hariç) olumlu ne varsa dolaylı yoldan geri alınacak. Bir insan düşüncesinden dolayı müebbed hapse bile mahkûm olabilecek... Bu tasarının acele geri çekilmesi lazım... Meclise gönderilmek üzere hazırlığı yapılan yeni bir Ceza Yasası tasarısı var. Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek bu tasarıyı öven sözler sarfedi- yor. Acaba nasıl bir tasarı bu? "Kendi davası için dövüşmeyen, dövüşür düşmanının davası için." CHP Genel Başkanlığına adaylığını koyacağını açıklayan Bedri Baykam:- İlk hedefim solu birleştirmek, demiş...Sen Deniz Baykalı o koltuktan indir sola en büyük hizmeti yaparsın... Bertolt Brecht Haldun Ertem Ankaranın Pursaklar ilçesinde bir ilköğretim okulunun 5inci sınıfı... Öğretmen öğrencilere ücretsiz kitapları dağıtıyor. Dağıtım tamamlandıktan sonra Başbakan ve Milli Eğitim Bakanının kitapların içinden çıkan mesajlarını okutuyor.
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Meclis'e gönderilmek üzere hazırlığı yapılan yeni bir Ceza Yasası tasarısı var. Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek bu tasarıyı öven sözler sarfedi- yor. Acaba nasıl bir tasarı bu?
Düşünce Suçuna Karşı Girişim'in sözcüsü Şanar Yurdatapan, yakında TBMM'ye sevk edilecek olan Ceza Yasası tasarısı ile ilgili diyor ki:
- Ben hukukçu değilim ama bu ceza yasası tasarısını anlamak için hukukçu olmaya gerek yok. Eğer 499 maddelik bu tasarı bu şekilde Meclis'ten geçerse 7 paketle getirilen (idamın kaldırılması hariç) olumlu ne varsa dolaylı yoldan geri alınacak. Bir insan düşüncesinden dolayı müebbed hapse bile mahkûm olabilecek... Bu tasarının acele geri çekilmesi lazım...
"Kendi davası için dövüşmeyen, dövüşür düşmanının davası için."
- Öğrenci velilerinden bir yıllık 10 ile 50 milyon lirası bağış alıyoruz. Ülkü Hanım da 10 milyon lira bağış yaptı. Öğrenci anneleri ayrıca okulda gönüllü olarak temizlik yapıyor. Temizliğe hiçbir zorlama olmadan Ülkü Hanım da katılmış. Ancak diğer hanımlardan biri "Şuranın da tozunu alır mısın?" şeklinde bir hitapta bulununca buna sinirlenmiş. Akşam Düzcedeki bir yakınına anlatmış. O da gazetecileri harekete geçirmiş. Ertesi gün sabah vakti Ülkü Hanım gazetecilerle birlikte okula gelmiş, fotoğraflar çekilmiş. Olayla okul müdürü Ali Açıkalının hiçbir ilgisi yok.. Ama o suçlandı maalesef...Netice... İç ve dış hortumcular tarafından soyulan Türkiye, eğitime para ayıramadığı için kendi insanına işte böyle dramlar yaşatıyor. Ülkü Taşçı, kocası ve iki çocuğu, Düzce depreminden şans eseri kurtulmuş, Antalyaya göç etmişler. Parasızlıkla boğuşuyorlar. Ülkü Hanım birkaç gün önce 7 yaşındaki kızını okula yazdırırken müdür kendisinden 100 milyon lira kayıt parası istemiş. Ülkü Hanım bu parayı verecek durumda değil. O zaman kendisinden temizlik yaparak bu parayı ödemesi istenmiş. Haber, Ülkü Hanımın yer silerken çekilmiş fotoğrafları eşliğinde gazetelere yukardaki şekilde yansıdı. Olayın
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Ülkü Taşçı, kocası ve iki çocuğu, Düzce depreminden şans eseri kurtulmuş, Antalya'ya göç etmişler. Parasızlıkla boğuşuyorlar. Ülkü Hanım birkaç gün önce 7 yaşındaki kızını okula yazdırırken müdür kendisinden 100 milyon lira kayıt parası istemiş. Ülkü Hanım bu parayı verecek durumda değil. O zaman kendisinden temizlik yaparak bu parayı ödemesi istenmiş. Haber, Ülkü Hanım'ın yer silerken çekilmiş fotoğrafları eşliğinde gazetelere yukardaki şekilde yansıdı. Olayın geçtiği "Bedriye Bileydi İlkokulu" Koruma Derneği Başkanı Cabir Kocalar aradı dün. "Olayı bir de benim anlatmama izin verir misiniz?" dedi. Ve anlattı:
- Öğrenci velilerinden bir yıllık 10 ile 50 milyon lirası bağış alıyoruz. Ülkü Hanım da 10 milyon lira bağış yaptı. Öğrenci anneleri ayrıca okulda gönüllü olarak temizlik yapıyor. Temizliğe hiçbir zorlama olmadan Ülkü Hanım da katılmış. Ancak diğer hanımlardan biri "Şuranın da tozunu alır mısın?" şeklinde bir hitapta bulununca buna sinirlenmiş. Akşam Düzce'deki bir yakınına anlatmış. O da gazetecileri harekete geçirmiş. Ertesi gün sabah vakti Ülkü Hanım gazetecilerle birlikte okula gelmiş, fotoğraflar çekilmiş. Olayla okul müdürü Ali Açıkalın'ın
"Saar, Felipe, Pinto, Almaguer, Christian, Xavier, Revivo, Lukunku, Batista"Bu futbolculardan Batista hariç tümü ya gitti ya bavullarını topluyor... Yerli futbolcu trafiği de aynı hızda sürüyor.Alınan futbolcular iyiyse neden oynatamadın. Kötüyse neden aldın?Bu sorular kendisine sorulamıyor.Galatasarayın şu parasız haliyle iki yılda transfere harcadığı para 40 milyon dolara yaklaşıyor. Ve hâlâ kesinleşmiş bir kadro yok ortada...Neden? Çünkü Hoca güvensiz... Her yenilgi sonrası başarısızlığın faturasını futbolculara çıkartıyor... Takımı sürekli değiştiriyor. Futbolcularda moral ve form bırakmıyor. Bazılarını resmen harcıyor. Bu sezon Türkiyenin en iyi stoperi Bülenti harcamak için yerine Taması zorladı Hoca... Geçen yıl Emre Aşıkta olduğu kadar başarılı olamadı... Son olarak Hakan Ünsal ve Hasan Şaşı kesme çalışmalarına başladığı dünkü gazete haberlerinden anlaşılıyordu.Sorun nerede? Hoca aynaya baksa görecek... Ancak görmemek ve göstermemek için sürekli oyuncu harcıyor... Anlaşılan kendi yarattığı efsaneyi kendi elleriyle bitirecek. Fatih Terimin geçen sezon aldığı yabancı futbolcuları anımsayalım; Yanılgı insanlar içindir, ancak silginiz kaleminizden çabuk bitiyorsa fazlaca
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Fatih Terim'in geçen sezon aldığı yabancı futbolcuları anımsayalım;
"Saar, Felipe, Pinto, Almaguer, Christian, Xavier, Revivo, Lukunku, Batista"
Bu futbolculardan Batista hariç tümü ya gitti ya bavullarını topluyor...
Yerli futbolcu trafiği de aynı hızda sürüyor.
Alınan futbolcular iyiyse neden oynatamadın. Kötüyse neden aldın?
Soğuk kadınlar: Soğuk kadınların (frijit) öteki kadınlara oranla daha uzun yaşadıkları doğru değildir. Yalnızca zaman onlara daha uzun gelir.Soğuk kadın: Soğuk kadının aşk yaparken zevk alabilmesi için pasta yemesi gerekir.Entelektüel: Bir entelektüel başı kesildiği zaman ölür.7 sayısı: Bu sayının olağandışı özellikleri vardır. Eğer 7 sayısı 279.648 sayısı ile çarpılır ve çıkan sonuç 4.952ye bölünür, bundan 777 sayısı çıkartıldıktan sonra 7 kere 70 eklenir bu sonuç da 123e bölünürse ortaya çok ilginç bir sayının çıkacağı kesindir.Kömür işçileri: Kömür madenlerinde çalışan işçiler iş bittikten sonra yıkanıp temizlenince zenci olmadıklarını görüp mutlu olurlar.Zenciler: Sabah uyandıklarında kömür madeni işçisi olmadıklarını anlayarak mutlu olurlar.Uçak: Bir uçak düşerken yolcunun hostesi çağırarak, kucağına oturtmaya ve ondan teselli istemeye hakkı vardır. Kitabın adı "Karşı Ansiklopedi"...Yazarı Cavanna...Ve içindeki engin bilgilerden birkaç örnek... Sevişmelerin, öpüşmelerin dilbilgisi, sözcüklerin dilbilgisi kadar gereklidir. Elias Petropulos Kadın bütün haklarına kavuştuğu anda bütün ayrıcalığını yitirecektir. Wolinski Metin Oktayı bu hafta aramızdan ayrılışının 12nci