Küçük ilanlar

18 Şubat 2001


<#comment>ULUS'ta 4 oda, 1 salon, çift banyo, çift tuvalet, ıslak - kuru zeminler mermer, aylık kirası 200 milyon, ilanını gördük, araştırmadan, soruşturmadan keriz gibi atladık, üstelik 1 yıllık kirasını da peşin verdik. Meğerse ev İstanbul değil Ankara Ulus'ta değil miymiş? Hay ben kafamı... Aşkın Şaşkın. ODTÜ'lüden ders; Polise enselenmeden afişleme, kuşlama, pullama, bildiri dağıtma, korsan gösteri ve her türlü eylem koyma dersleri verilir. Tel:
SÜRÜCÜ kursumuzun sürücü hocasına ihtiyacı var, şeklinde ilan verdik, ben sürücü hocasıyım diyerek karşımıza geldi. Buyur hocam, al şu arabayı bi sür de görelim dedik, heyecanlandı, fren yerine gaza bastı, arabayı üstüme sürdü. İki bacakta tam 12 kırık, altı aydır hastanelerde sürünüyoruz. Ben böyle sürücü hocasının sülalesini... Sürücü kursu sahibi Sürhat Sür. AYDA 5 milyar lira cep harçlığı + her gece lüks bir restoranda yemek + Akmerkez'de en lüks mağazalardan istediğin kadar alışveriş + yine Akmerkez'deki garsoniyerimde geceleri bedava konaklama + ayda en az iki kere ulusal bir kanalda solo program. Benden daha ne istiyorsun kaltak? Yapımcı Orhan. ÇOCUKLARINIZA, hastalarınıza, yaşlılarınıza evlerinizde

Yazının Devamı

Lekeli koltuk...

17 Şubat 2001


<#comment>Meclis'te çıkan kavga sonucu bir milletvekilinin ölmesi üzerine Genel Kurul Salonu'nun yenilenmesi gündeme geldi. İnternetteki "e-Meclis" grubunda bir yurttaş "Sayın Milletvekilleri lütfen yeni bir soygun yolu açmayın" çağrısında bulunurken DSP Milletvekili Uluç Gürkan kendisine ilginç bir yanıt yolladı. Gürkan'ın sözleri aynen şöyle:
"Mevcut Genel Kurul Salonu'nun yapımıyla ilgili yolsuzluk iddiaları halen yargıdadır. Bu nedenle TBMM'nin "kat'i kabulü" yapmaması gerekir. TBMM yönetimi zaten yargıda sorumluların yakasına yapışmış izlenimi vermemektedir. Adeta, af kapsamına girsin de bu iş kapansın havasındadır.
Yargı süreci bir - iki milletvekilinin ısrarlı takibiyle yürümektedir. Bu ortamda, salonda tadilat "kat'i kabul" işlemini de beraberinde getireceği için yolsuzluk iddialarının üzerine sünger çekilmesi anlamına da gelecektir. Anlamsız bir müsrifliğin yanısıra tadilata bu yönüyle de karşı çıkmak gerektiğini düşünüyorum."
xxx
Uluç Gürkan'ın sözleri uzaktan gözlenen tabloyu doğruluyor.
Millet Meclisi trilyonlarca liralık koltuk yolsuzluğunun kapanması yanlısıdır.

Yazının Devamı

Sigorta mağduru

16 Şubat 2001


<#comment>Metin Güre adlı okurumuz American Life sigorta şirketi temsilcisi Orhan Özkaynak'a kendini sigorta ettirmiş... Sigorta taksitlerini elden ödemiş... Bir süre sonra Metin Bey'e bir mektup gönderen American Life şirketi Orhan Özkaynak'la ilişkiyi kestiklerini bildirmiş.. Orhan Özkaynak'ın tahsil ettiği paraları şirkete ödemediğini, bu paralarla sırra kadem bastığını bildirmiş, Metin Güre'den sigorta taksitlerini yeniden istemişti.
Okurumuz İnci Nur Üstün, aynı şekilde Orhan Özkaynak tarafından dolandırıldığını ve A.Life'a 600 dolarlık sigorta taksidini ikinci defa ödemek zorunda kaldığını bildirdi dün.
Arayanlarlardan biri de Anadolu Sigorta Baş Hukuk Müfettişi Prof. Hüseyin Ülgen oldu... Hüseyin Bey şirketin kendine bağlı acentanın tasarruflarından sorumlu olduğunu bildirdi ve dedi ki:
- Sigorta şirketi burada haksızdır. Mağdur durumda kalanlar mahkemeye başvururlarsa iki celsede davayı kazanırlar...Sigorta şirketi kendi aymazlığını vatandaşa ödetmemelidir.

Hikayeyi rahmetli Adnan Saygun anlatmış. Geçenlerde Müşerref Hekimoğlu aktardı:

Yazının Devamı

Dostlara selam

15 Şubat 2001


<#comment>Bir hafta içinde peşpeşe çok değerli gazetecileri kaybettik... İslam Çupi, Vural Saygılı, Ahmet Kabaklı, Yılmaz Gümüşbaş, Nezih Demirkent, Kemal Diyarbekir... Kimisiyle akşam masalarında buluştuk. Kimisiyle aynı gazetede birlikte çalıştık. İslam Ağabey hepimizin dostuydu. Yılmaz Gümüşbaş ile az ama öz tanışırdık. Nezih Demirkent Güneş gazetesinde bir süre genel yayın müdürümüz oldu. Kemal Diyarbekir mesleğe sapına kadar dürüst bir muhabir olarak başladı, öyle de öldü. Belediye muhabiri olan Kemal Diyarbekir, hiçbir belediye başkanına gazeteci mesafesinden fazla yaklaşmadı. Hep doğruların peşinden koştu.
Vehbi Koç'un hayatını okurken ünlü işadamının 90'lı yaşlarda bile sık sık "hayatın kısalığı"ndan dem vurması insanı biraz şaşırtır. Doğruluğunu yaşlandıkça anlarsınız. Hayatın en uzunu da çok kısadır. Uzatmak elimizde değil... Ama kimi şeyler elimizde...
Geride soylu bir isim ve temiz anılar bırakmak...
Meslekte avantacılığa, yardakçılığa, yalakalığa örnek olmamak...
Gazeteciliği cep doldurmak için değil insanların mutluluğu için sürdürmek...
Bu mesleğin bir doğruyu yakalama ve halkı aydınlatma görevi olduğunu akıldan çıkarmamak...

Yazının Devamı

GAP devredildi

14 Şubat 2001


<#comment>Başbakanlık ATA ve Cumhurbaşkanlığı GAP uçağının bakım ve onarımının THY tarafından yapıldığını, THY'nin GAP için yılda yarım trilyonu aşkın masraf yaptığını yazmış... ABD'de Başkan'ın uçağının bakım ve onarımının ABD Hava Kuvvetleri'nce yapıldığını anımsatmış... GAP ve ATA'nın Türk Hava Kuvvetleri'ne devredilmesinin yerinde olacağını kaydetmiştik.
Cumhurbaşkanlığı konu üzerinde durmuş. İşlemler tamamlanmış. GAP uçağı geçen hafta sonunda Hava Kuvvetleri'ne devredilmiş... Ne var ki ATA uçağı hala THY'nin üzerinde. Uçuş koordinasyonu ve tasarruf sağlanması açısından ATA'nın da Hava Kuvvetleri'ne devri şart. Başbakanlığın dikkatine...

Teleon'un naklen maç yayınını durdurması sonucu mağdur duruma düşen dekoder sahiplerinden Zekeriya Alkış, Bursa Osmangazi "Hakem Heyeti"ne başvurmuş. Konuyu inceleyen "Hakem Heyeti" Teleon'un dekoderi geri almasına ve maç nakletmediği süre için aldığı üyelik parasını iade etmesine karar vermiş.
Bursa Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Necati Yentürk dedi ki:
- Ülkemizde her ilçede kaymakamlığa bağlı bir "Hakem Heyeti" vardır. Mağdurlar doğrudan tüketici mahkemelerine başvurabilecekleri gibi önce "Hakem Heyeti"ne

Yazının Devamı

Yürüyen parti

13 Şubat 2001


<#comment>CHP'de sokağa dökülmeler başladı. Pazar günü Taksim'de görevden alınan il ve ilçe yöneticileri yürüyüş yaptı. Diğer illerden "Ankara'ya yürüyeceğiz" sesleri geliyor. Bu illerden biri Bursa... Geçen hafta sonu görevden alınan Bursa İl Başkanı Kemal Ekinci ile konuşuyoruz:
- Görevden alınma gerekçeniz nedir?
- Gerekçe olarak basına asılsız haberler verdiğimizi öne sürüyorlar...
- Mesela?
- Genel Başkan'dan randevu istemiştik. Vermediler. Baykal yanlıları bizi küçük düşürmek için Genel Başkan'ın bize randevu vermediğini yerel basına sızdırdılar. Genel Merkez hiçbir soruşturma yapmadan bu haberi bizim sızdırdığımız iddiasıyla görevden aldı.
Baykal yönetimi 30'dan fazla il 100 dolayında ilçe yönetimini yukardaki türden komik sebeplerle lağvetti. Yaklaşık 2500 seçilmiş yönetici görevden alındı. Yerlerine sahte üye yazımı yapacak ve örgütü Baykal açısından dikensiz gül bahçesine çevirecek yetenekte kişiler atadı.

Yazının Devamı

"Sonra yol olur"

11 Şubat 2001


<#comment>İki babacan kedi yanyana yatmış sohbet ediyorlar... O arada minik bir fare bunlardan birinin bıyıklarının altından koşa koşa geçmiş.. Dönüşte aynı yerden yine koşa koşa geçerken babacan kedi pençeyi yapıştırdığı gibi yavru fareyi cansız yere sermiş. Arkadaşı sormuş:
- Neden öldürdün hayvanı? Ne olur bıyığının altından geçse?
- Yol olurdu, demiş babacan kedi...
Bizim kimi devlet adamlarında bu kadar basiret yoktur...
Nice kepazelik onların aymazlığı yüzünden "yol" oldu yakın tarihimizde...
Kimileri için de mazeret...

Yazının Devamı

Piyano zamanı (2)

10 Şubat 2001


<#comment>Mudanya'dan Emir Doğan Savaş'ın notuna dün yer vermiştik... Bugün okullarına yakıt parası gönderemeyen devletin, İkinci Dünya Savaşı yıllarında onca yokluğa rağmen Anadolu'daki okullara "piyano" gönderdiğini anımsatıyor, o piyanoların sonraki yıllarda (kendi bitirdiği Şükrü Çavuş İlkokulu'nda olduğu gibi) çürümeye terkedildiğini söylüyordu.
Dün de Kocaeli'den Sefer Debreli aradı:
- İzmit Ulugazi İlkokulu'nu 1952'de bitirdim. Okulumuzu Atatürk kurmuş. Onun armağanı bir kuyruklu piyanomuz vardı. Şimdi hurdalıkta...
İstanbul'dan Dr. Fikret Altan telefonda:
- Babaannem Melahat Kunter, Samsun'da 5 yaşında piyano öğrenimine başlamış. Dev bir kuyruklu piyanosu varmış. 1965'te İstanbul'a gelirken taşıma güçlüğü nedeniyle Samsun Kız Meslek Lisesi'ne bağışlıyorlar. 1987'de Samsun'da askerliğimi yaparken bu liseye de uğradım: "Piyano ne halde? Göreyim" diye.. Bir bacağı kopmuş, bir köşeye atılmış, perişan vaziyetteydi.
***

Yazının Devamı