Bir sabah vakti... Bach'ın gitar prelüdünü dinlerken kaleme alındı aşağıdaki satırlar...
"Bach'ın gitarı sabah mahmurluğunu ortadan kaldırmak için tellere sert ve uyandırıcı darbeler vuruyor. Tamburi Cemil Bey vardı eski plakta... Şimdi Paco De Lucia çalıyor..
Yaşanacak güne tempoyu veriyor Bach'ın gitarı... Akıcı, tutarlı, duygulu olacaksın... Tellere birbirini sevdirecek, sert darbeleri yumuşak duygulara melodiyle bağlayacaksın... Akşamı sabaha, fırtınayı melteme bağlar gibi... Dinlendireceksin arasıra zamanı... Tekdüze vuracaksın bir süre... Ardından sert bir darbeyle titreteceksin kestane ağaçlarının yapraklarını... Bahara hazırlanmalarını isteyeceksin... Ve peşinden oynak nağmeler vereceksin ki, neşesi eksik olmasın yaşama kavgasının. Şaşırmayacaksın sakın notaları... Kendi üslubunu do ile si arasında o kadar zengin oluşturacaksın ki, içinde var olacak dünyanın bütün müzikleri... Ve keşfedeceksin henüz bestelenmemiş olanlarını... Musiki hayatla o kadar bütünleşmiş olacak ki, notaların bittiği yerde hayat kendi bestesini icraya devam edecek, sen bile farkında olmadan... Duygular hiçbir anından eksik olmayacak yaşamın..."
Son zamanların yükselen değerlerinden... Jet - Pa Holding'in sahibi Fadıl Akgündüz, televizyonda herkesin gözünün içine baka baka "Sergen'e yaptığım yatırımla 20 - 25 tane milletvekili satın alırdım" diyor... 15 - 20 milyara milletvekili satın alındığını söylüyor. Bazı şirketlerin bu işi gizlice yaptığını ekliyor. Kendisinin 2 FP'li ve 6 DYP'li milletvekilini desteklediğini (satın aldığını) gizlemiyor.
Bu sözler 60 milyonluk ülkede yankılanırken...
TBMM Başkanı Hikmet Çetin kalkıp tek kelimelik yanıt vermiyor. Tepki göstermiyor. Kendi kontenjan adaylığı konusunda hayli enerjik davranan Hikmet Bey, Meclis'in bir satılık adamlar topluluğu olduğu iddiasına karşı susuyor...
Böylece iddiayı kabullenmiş oluyor...
Aynı zamanda "Satılık adamlar meclisi"nin başkanı olmayı da içine sindirmiş bulunuyor.
Öte yanda milletvekili listesindeki yerini beğenmeyince isyan eden milletvekilleri ve adaylar da kendilerine vurulan "satılık" damgasına karşı gık demiyorlar...
BTV adlı kanalın, seçim yasaklarını ısrarla ve inatla ihlal ederek DYP propagandası yapması, DYP ve Çiller karşıtı gazeteci ve politikacılara hakaretler yağdırması karşısında savcılıklarla RTÜK'ün gereken tepkiyi göstermediklerine ilişkin okurumuz avukat Noyan Özkan'ın görüşlerine dün yer vermiştik. Bir RTÜK üyesi konuyu kendileri açısından şöyle açıkladı:
- Sözünü ettiğiniz yayınlar, özellikle de altyazılar nedeniyle BTV'ye bugüne kadar 20 defadan fazla birer günlük yayın yasağı koyduk ama onlar yine de bildiklerini okumaya devam ettiler. RTÜK olarak, altyazılar yoluyla işlenen suçlara daha uzun süreli kapatma cezası verilmesini tartıştık. Ancak hukuk müşavirliğimiz bunun hukuken mümkün olmadığını söyledi. Biz de bunun üzerine, uzun süreli kapatmayı mümkün kılacak bir yönetmelik hazırladık ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi için bir ay önce Başbakanlığa, onaya gönderdik. Bu yönetmelik yayınlanır yayınlanmaz BTV ya altyazılara son verecek ya da uzun süreli kapatma cezalarını göze alacak.
İllerde, ilçelerde yayın yapan kimi yerel televizyon kanallarının da seçim yasaklarını ihlal ettikleri konusunda inanılmaz sayıda şikayetler
Bayram değil seyran değil eniştem... Pardon, bayram değil seyran değil Baba uçakla bile 10 saattan fazla tutan Filipinler'e niye gitti? Siz düşünedurun diyor, "Düşünür Gazeteci" Fahrettin Fidan'ın bir batında bulduğu olasılıkları sıralıyoruz.
1) Apo'ya "Yardım ve yataklık etmediği için!" Filipinler hükümetine teşekküre gitti.
2) Çankaya Köşkü'nde kabul edebileceği heyet kalmadığı için can sıkıntısını gidermek amacıyla gitti.
3) Dünyada ziyaret etmediği hiçbir ülke kalmaması için gitti.
4) İşadamı Kamuran Çörtük'ün Filipinler'deki yatırım olanaklarını incelemeye gitti.
5) Filipinler'i hala görememiş Çankaya Köşkü personeli, işadamları ve gazetecilere kıyak olsun diye gitti.
Okurumuz Mustafa Öncül, "Futbol meraklısı vatandaş"ın resmini çizip yollamış Açık Pencere okurlarına... Okuyalım....
* Bizim spor meraklısı vatandaş, akşam eve geldiğinde, alt - üst eşofmanlarını giyer öyle oturur. Evde olduğu sürece eşofman üzerinden çıkmaz.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, bakkala ekmek almaya giderken ayağına spor ayakkabısını giyer, ama ipini bağlamaz.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, gazeteyi spor sayfasından okumaya başlar. Ve orada da bitirir.
* Bizim spor meraklısı vatandaşın tüm takımların kurtuluşu ve şampiyonluğu üzerine söyleyecek bir fikri vardır ama kendi hayatının kurtuluşu üzerine hiçbir fikri yoktur. Kendi kurtuluşunu Allah'a, memleketin kurtuluşunu büyüklerine havale eder.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, önce televizyonda maçı izler; sonra da tüm kanalların tüm haber ve spor programlarında aynı maçın gollerini ve önemli anlarını... Ertesi gün boyunca futbol konuşur...