Daha önce neredeydiniz?

9 Şubat 1999


Karadenizli'nin mezar taşında yazanlar ibret vericidir:
Hastayum dedim inanmadinuz
Hastayum dedim inanmadinuz
Hastayum dedim inanmadinuz
Ne oldi...
Uğur Mumcu yazdı... Oktay Ekşi, İlhan Selçuk yazdı... Oktay Akbal, Metin Toker, Güngör Mengi yazdı... Yüreğinde cumhuriyet sevgisi, kafasında bir parça akıl olan herkes yazdı... Dediler ki:

Yazının Devamı

Şarkılar ve partiler...

7 Şubat 1999


Siyasi partiler seçimde kullanmak üzere şarkı arıyormuş. Arkadaşımız Fahrettin Fidan bu konuda kendilerine yardımcı oluyor:
DTP
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç.
xxx
CHP

Yazının Devamı

Gilles Veinstein

6 Şubat 1999


Fransa'da ünlü "College De France" bünyesinde Türk - Osmanlı Tarihi Araştırma Merkezi kurulmuş; başına da Osmanlı tarihi uzmanı Profesör Gilles Veinstein getirilmiş. Buraya kadar iyi... Ama arkası var...
Prof. Veinstein, "Ermeni soykırımı" konusunda Fransa'da tartışmasız kabul gören görüşlerle pek uyumlu sayılamayacak düşüncelere sahip. Sözgelimi: "Ermenilerin katledildiği doğrudur" diyor, ama ekliyor: "Ancak bu, hükümet emriyle gerçekleştirilmiş bir soykırım değildir. Ayrıca Ermenilerin yaptığı katliamlar da vardır..."Bu görüşleri dolayısıyla Prof. Veinstein, şu günlerde Ermeni lobisinin boy hedefi haline gelmiş durumda.. Ermenilere yakınlığıyla bilinen milletvekillerinin ithamlarından sonra Canal + Televizyonu'nda tek yanlı olarak Prof. Veinstein'ın "inkarcı" olduğu, istifa etmesi gerektiği söyleniyor, yetinilmeyip bu yönde bir kampanya için çağrı yapıyor. Veinstein'ın, esasen Yahudi soykırımını inkar etmeyi suç sayan Gayssot Yasası'na karşı geldiği ve "aynen Bernard Lewis gibi Türkiye tarafından satın alındığı!" ima ediliyor.
Bu gelişmeleri Fransa'dan aktaran Türk Tanıtma Fonu, Prof. Veinstein'a destek kampanyası

Yazının Devamı

Ne arıyor acaba?

5 Şubat 1999


Meslektaşımız, bazı illerin belediye başkan adaylarının açıklanacağı toplantıyı izlemek üzere ANAP Genel Merkezi'ne gitmişti. Binanın içi ve dışı aday adayları ve onların adamlarından geçilmiyordu. Arkadaşımız, ana giriş kapısının önünde meslektaşlarıyla birlikte Mesut Yılmaz'ın gelmesini beklemeye başlamıştı ki, gözüne birden çok eski yıllardan tanıdığı bir hemşerisi ilişti. Kendisi gibi sıkı bir solcu olduğunu bildiği hemşerisi acaba orada ne arıyordu? Yoksa o da aradan geçen zaman içinde fikir mi değiştirmiş, soldan sağa transfer mi olmuştu? Yanına yaklaştı, merakla sordu:
- Hayrola hemşerim, sen burada ne arıyorsun?
Hemşeri, bu karşılaşmadan pek de memnun kalmışa benzemiyordu... Sanki biraz utanmış gibiydi... Soruyu kekeleyerek yanıtladı:
- Şeeyyy, arkadaşlar beni bizim ilçeden ANAP belediye başkanlığına aday göstermişler de...
- Eee?
- Böyle birşeyi bana danışmadan nasıl yaparsınız diye kendilerinden hesap sormaya geldim!

Yazının Devamı

Erdin Arı'dan...

4 Şubat 1999

       Halk Bankası Genel Müdürü Erdin Arı, dün bir açıklama yaparak TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan'ın kendisi hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi. Erdinç Arı, Mesa- Nurol'u koruduğu ve Emlak Konut'a bu konuda baskı yaptığı iddialarına karşılık dedi ki:
       "TBMM Başkanlığı Emlak Konut aleyhine Ankara 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 998 / 543 ile 2.7 trilyon tutarında tazminat davası açılmıştır.
       Emlak Konut'un Bankamızdan açılan davayla ilgili olarak hukuki yardım talebi üzerine Bankamız Ankara Hukuk teşkilatından üç avukat bu davayı Emlak Konut adına izlemekle görevlendirilmiştir.
       İddiaların aksine avukatlarımız 4 Kasım 1998 tarihli dilekçeyle bu davanın Mesa - Nurol ortak girişimine ihbar edilmesini talep etmişlerdir. Zira Emlak Konut bu davadan dolayı bir tazminata mahkum olur ise, Mesa - Nurol'a rücu edeceğini mahkemeye iletmişlerdir.
       Bu talep mahkemece kabul edilip Mesa - Nurol'a gerekli tebligatın yapıldığı mahkeme zaptından da anlaşılmaktadır.
     &nb

Yazının Devamı

Mesa - Nurol..!

3 Şubat 1999

       Birkaç gün önce, Meclis'teki skandaldan söz ederken, bu rezalette tek suçlunun Mustafa Kalemli olmadığını söylemiş, yolsuzluğu araştırmak için kurulan Komisyon'un raporunda, "Mesa - Nurol ortaklığı Genel Kurul Salonu koltuklarının sökümü işini 3 milyon 900 bin dolara (500 milyar lira) almış, işi Tepe İnşaat'a 5 milyar 300 milyon liraya yaptırmıştır" denildiğini aktararak, Mesa - Nurol hakkında da niçin dava açılmadığını sormuştuk.
       Sorumuza yanıt bu yolsuzluğu ilk ortaya çıkaranlardan TBMM Başkan Vekili Uluç Gürkan' dan geldi. Gürkan, dedi ki;
       "Meclis olarak bizim, Mesa - Nurol'dan direkt şikayetçi olmamız hukuken mümkün değil. Bizim muhatabımız bu inşaatı Meclis adına Mesa - Nurol'a yaptıran Emlak Konut'tur. Dolayısıyla Mesa - Nurol'dan hukuken şikayetçi olma hakkına Emlak Konut sahiptir.
       Biz, Emlak Konut aleyhine davamızı açtık. Emlak Konut bu davayı kaybederse, bize ödeyeceği tazminatı almak için Mesa - Nurol'a dava açabilir ve açmalıdır. Ama gördüğüm kadarıyla Emlak Konut'un böyle birşey yapması pek mümkün

Yazının Devamı

Komşumuz Barış

2 Şubat 1999

       Sevgili Barış'la yıllarca komşu oturduk Moda'da... O pozitif enerji yüklü kişiliğinden, dostluğundan, zarafetinden ilham aldık. Ne kadar sevildiğini yakından izledik. Herkesle barışık, herkesle dosttu o... Özellikle çocuklar ve gençlerle... Çuval çuval mektubu gelirdi. Her sabah kapıdan çıktığında karşımızdaki Kadıköy Kız Lisesi'nin pencerelerinden öğrenciler salkım salkım sarkarak çığlıklar atardı.
       Bir gece yarısı taksiyle eve dönüyoruz. Teypte Barış'ın şarkıları çalıyor. Ama daha önce hiç duymadığımız şarkılar. Şoförle söyleştik:
       - Söyleyen Barış değil mi?
      - Evet abi...
       - Bu şarkıları daha önce hiç duymamıştım...
      - Abi bunlar Barış'ın ilk şarkıları...
       - Sende ne arıyor bunlar?

Yazının Devamı

Berber müşterisi

31 Ocak 1999

       Bıçkın delikanlının biri...Berber dükkanından içeriye kafasını uzatmış, o sırada müşterisinin saçını kesmekte olan berbere;
       -Usta, demiş, traş olacağım, sırada bekleyen var mı acaba?
       Usta, başını kaldırmış, eliyle 2 işaretini yapmış:
       -İki kişi var. İki saat sonra gelirsen yaparım traşını.
       Delikanlı, "Tamam, oldu ustam" demiş ama gidiş o gidiş... İki gün ortalıkta yok. İki gün sonra aynı berberin kapısında görünmüş:
       -Usta, traş olacağım, sırada bekleyen var mı?
       Bu kez, 3 işareti yapmış usta...

Yazının Devamı