Barzani rüyamda görsem inanmazdım, diyor, Habur’dan girerken Kürtçe “Vatanına Hoşgeldin” pankartlarıya karşılanacağını hayal bile edemezmiş...
Hayaldi ABD sayesinde gerçek oldu.
Peki bizimki Barzani’nin ayağına neden gitti?
Barzani PKK’ye yardım ve yataklık yaptığı için özür mü dileyecekti... Türkiye’den toprak talebi olmadığını mı söyleyecekti?
Tam tersine... Barzani’nin ziyareti sırasında partisi KDP’nin facebook sayfasında 21 ilimizi Kürdistan gösteren harita yayınlandı.
Hatay ve İskenderun dahil tüm Güneydoğu Kürdistan sınırına alındığı gibi Doğu Anadolu da yarı yarıya o tarafa geçmişti!..
Başbakan bu bir başlangıçtır, diyor... Neyin başlangıcı... Devir teslim muamelesinin olmasın!
Necati Doğru arkadaşımız meseleyi güzel koymuş... Bundan sonra mesele artık şudur:
- Kürdistan sınırı nereden çizilecek?
Bu noktaya gelinmesi kolay olmadı tabii... Askerler bunun için hapsedildi... CHP bu yüzden kaptan değiştirdi. Ulusalcı ve Kemalistlere karşı bu yüzden savaş açıldı.
Amed şovuyla ABD’ye olağanüstü bir jest yapıldı. Güneydoğu’nun Kürtlere armağanı aynı zamanda ABD ve AB’ye de armağan oldu... Batı’da yere serilen itibarın ayağa kaldırılması için bir jest gerekliydi!
New Turkey abiler
Bir de Yeni Türkiye çıktı şimdi... Neymiş o... Başbakan anlatıyor:
“Yeni Türkiye özüyle, ruhuyla kucaklaşan bir Türkiye’dir. Yeni Türkiye, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye’nin her rengini ihtiva eden bir Türkiye’dir. Yeni Türkiye, Türk’ü, Kürt’ü, Roman’ı, Çerkes’i, Arap’ı, Gürcü’yü, Laz’ı barış içinde bir arada tutan, yaradılanı Yaradan’dan ötürü seven bir Türkiye’dir. Ret, inkar, asimilasyon bizim iktidarımızda bitmiştir. Biz, bütün bu farklılıklarla tek milletiz... Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet...”
Biz tek milletiz derken o tek milletin adını yine söylemiyor.
Türk’ü alt kimlik sayarken... Kendisi hangi alt kimliğe mensuptur...Bunu da hiç dillendirmedi. “Ben Türküm” dediğini şimdiye dek duymadık. Kürt, Laz, Boşnak herkes kendi kimliğini göğsünü gere gere açıklıyor... O bir türlü açıklamıyor.
Bir başka ilginç noktayı Karin Karakaşlı yazmıştı... Başbakan alt kimlikleri sayarken hiçbir zaman Ermenilerin adını anmıyor... İlginçtir... Genellikle AKP’li ve Cemaatçi gazetelere dağılmış bulunan Ermeni yazarlar, günübirlik ulusalcı ve Atatürkçülere beddua ederken... Asla kendilerinin Başbakan’ca alt kimlik bile sayılmamasından rahatsız görünmüyor.
Ret, inkar, asimilasyon bittiyse Ermeniler neden yok? Bunu merak edip soran da yok...
MÖÖ
AKP milletvekilleri Bekir Coşkun’a dava açmış... Sebep şu satırlar:
“Kırmızıyı görünce saldırıyor demek...
Möölletvekili...”
Milletvekilleri bize “inek” dedi diyorlar.
Bekir ise kırmızıya saldıranın boğa olduğunu hatırlatıyor...
Sonuçta... Bir milletvekili...
İnek veya boğa olmadığını mahkeme kararıyla ispatlamak zorunda kalıyorsa.
Bu konuda tereddüt içinde demektir.
Nasıl inandırmalı kendilerini...
Bunun sadece bir espri olduğuna...
Suriye, Türkiye’yi “teröre destek verdiği” iddiasıyla Birleşmiş Milletler’e şikâyet etmiş!
Bilmiyorlar işte!
Türkiye’de ona “teröre destek” değil “barış süreci” deniyor...
Akif Kökçe
GEZEN
Müjdat Gezen hanımlara bir mektup yayınladı.
Diyor ki:
“Yahu bayanlar ne büyük sorunsunuz siz bu ülkede...
Hamileliğiniz, türbanınız, mini eteğiniz, kotunuz, montunuz, makyajınız, şoförlüğünüz, erkekler ile aynı ortamda oluşunuz v.s...
Şayet;
Sorun siz iseniz susun!
Yok yani sorun sizde değil de AKP’de ise; bi zahmet azıcık sesinizi çıkarın!
Elinizin hamuruyla erkek işine karışıp karışmamanız konusunda bir şey diyemem fakat elinizin hamuruyla ÜLKE işine karışın!
Çünkü bu işe karışmazsa elleriniz; sokağa çıkamayacaksınız!
Üstünüze kuma gelmesine göz yumacaksınız!
Ve sustuğunuz sürece aşağılanacaksınız!”
ALTIN
Barzani evlenen çiftler için üç bavul altın getirmiş.
Yalan... 400 çifte ikişer cumhuriyet altını verse...
5 kilo 600 gram altın eder. O da bir çantaya sığar
Altın diye yurda 3 bavulda ne soktular acaba?
