Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün TESK heyetini kabulde yaptığı konuşmada lafı yine “Başkanlık Sistemi”ne getirdi. Bu sistemi neden istediğini bir kez daha anlattı. O bunu anlatırken, hemen hemen aynı dakikalarda AKP Sözcüsü Beşir Atalay düzenlediği basın toplantısında parti olarak gündemlerinde “Başkanlık Sistemi” diye bir konunun bulunmadığını... Son yapılan MKYK toplantısında da böyle bir konunun gündemlerine gelmediğini anlatıyordu.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz pazartesi günü toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından düzenlediği basın toplantısında Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç da “Başkanlık Sistemi” diye bir konunun gündemlerinde olmadığını, bu konunun Bakanlar Kurulu gündemine bile gelmediğini açıklamıştı.
Görüldüğü üzere “Başkanlık Sistemi” ne hükümetin ne de AKP’nin gündeminde yok. Muhalefet partilerinin tamamı, CHP, MHP, HDP bu sisteme karşılar. Her üç partinin genel başkanları salı günü yaptıkları grup toplantılarında bunu bir kez daha dile getirdiler. Eğer bu partiler milli iradeyi temsil ediyorlarsa demek ki milli iradenin neredeyse yüzde yüzü başkanlık sistemine karşı. Bu durumda söz konusu sistemi Tayyip Erdoğan ile AKP’li kuzusu Burhan Kuzu dışında isteyen, yandaş medya dışında destek veren kimse pek yok... Keyfiyet budur.
Burası Muş’tur!
CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan aynı zamanda partisinin “Muş ili denetmeni”dir. Bu sıfatından dolayı sık sık Muş’a gider, örgütle ve halkla temaslarda bulunur, tespit ve gözlemler yapar. Geçtiğimiz günlerde yine Muş’taydı, kendisine anlatılanları dün bize aktardı:
“Muş’un özellikle kırsal kesiminde egemenlik büyük ölçüde PKK’nın elindeymiş... Tam bir korku imparatorluğu yaratan terör örgütü halka mahkemelere gitmeyi yasaklamış, anlaşmızlıkları kendi kurduğu mahkemelerde çözüyor, yargılamayı oralarda yapıyor, muhtarlardan da her yıl için bin lira haraç alıyormuş. 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde oyların açıktan kullanılması kararını almış. Sandık başında oyunu göstere göstere HDP’ye kullanmayanların cezalandırılacağını açıklamış. Konuştuğum bir Muşlu yurttaşımız, oyların açık kullanıldığını 7 Haziran akşamı sandıklar açıldığında herkes görecek, çünkü oylar silme HDP’ye çıkacak, ama iş işten geçmiş olacak, dedi.
PKK, Varto ilçesine bağlı Kolan köyünde, bir yönetim binası inşa etmiş. İki katlı ve üzerinde gece - gündüz PKK bayrağı asılı bu bina bir anlamda örgütün yönetim merkeziymiş. Binanın yanında PKK şehitliği varmış. Tehditle çevre köylerden insanlar getirtilip bu şehitlikte gece - gündüz nöbet tutturuluyormuş...”
Çözüm diye diye varılan nokta dikkatlere sunulur...
CHP
İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, merkezi Londra’da bulunan City Mayors Foundation tarafından düzenlenen World Mayor (Dünya Belediye Başkanı Ödülü) yarışmasında ilk 10’a seçildi. Ödülü veren kuruluşun internet sitesinde Aziz Kocaoğlu için şu yoruma yer verildi:
“Son 10 yıl içerisinde İzmir kenti, Kocaoğlu’nun katılımcı yönetim anlayışı ile daha laik bir kent haline gelmiştir. Kentin borçları bitmiştir. Doğu kesimlerinden gelen yüksek oranda göçü kente daha iyi entegre etme ile ilgili projeler başlatmıştır. Başkan Kocaoğlu, kalıcı altyapı çözümlerine öncelik vermiş ve geçici ucuz alternatifleri reddetmiştir. Kent şu an Türkiye’deki en iyi atık su arıtım altyapısına sahiptir.”
AKP’nin, Cemaat’e yaptıklarını “laik bir iktidar” yapmış olsa, “Dindarlara zulüm” diye yer gök inletilirdi...
Akif Kökçe
KUZU
“Başkanlık (sistemi) diktatörlük getirir diyenleri gırtlaklamak istiyorum.”
AKP’nin “Anayasa Profesörü” unvanlı milletvekili Burhan Kuzu’ya ait yukarıdaki cümle. Dün, Hürriyet’te Ahmet Hakan’la röportajında yer aldı.
“Başkanlık sistemi diktatörlüğe dönüşme eğilimi gösterebilir.”
Bu cümle de Burhan Kuzu’ya ait. Ama Doçent Burhan Kuzu’ya. 1997 yılında, doçent iken yayımladığı “Türkiye İçin Başkanlık Sistemi” adlı kitabında aynen böyle demişti.
Doçent Burhan Kuzu Bey... Aman kendinize dikkat edin. Prof. Burhan Kuzu sizi ele geçirirse gırtlaklayabilir...
