Ağaçların sahibi

Ormanlık alanlardaki maden arama çalışmalarının gazetelerde fotoğraflarını görüyor, sadece bir iki dönümlük alan içindeki ağaçlara zarar verildiğini sanıyorduk. Meğer yol için de ağaç kesiliyormuş... Marmaris’te manganez arayan şirket yol açmak için 411 ağacı kesmiş. Bunu şirketin yetkilisi bizzat itiraf etti...
Hayat kaynağımız olan doğaya karşı işte böylesine insafsız ve vahşi davranıyoruz...
Ve kim bilir çıkmamış madene yol açıyoruz diye yurtta her gün kaç bin ağaç kesiliyor?
Almanya’nın Köln kentinden doktor Seda Türköz yazıyor:
“Zündorf ‘taki doğal park Groov’da 300’den fazla ‘Kanada kavağı’ bulunuyor. Bunların gövdesi çok uzun kökleri kısa. Bu yüzden fırtınada kolay devriliyor çevreye zarar verebiliyorlar. Belediye ağaçların yıkılmaması için önlem alabilirdi. Bunu yapmak yerine ağaçlardaki hastalığı bahane ederek kesme kararı aldı...
Biz ‘Baumschützer’ler, yani ‘ağaç koruyucuları’ olarak derhal harekete geçtik. Belediye meclisini basarak ağaçların kesilmemesi için eylem yaptık. Meclisi protesto ettik.
Bununla yetinmedik. 325 tane kayıtlı ağacın belediyeden kayıtlarını aldık, herkes bir ağacın gözlemcisi ve sorumlusu oldu. Bu dilekçeleri belediyeye yolladık.
Bu şekilde belediye meclisine ağaçların sahipsiz olmadığını, gözümüzün ağaçların üzerinde olduğunu anlatmış bulunuyoruz. Ağaç sebepsiz kesilirse hesap soracağız. Eğer  fırtınadan zarar görür ya da hastalanırsa bilgimiz dahilinde kesilecek, yerine yeni ağaçlar dikilecek... Burada her taraf orman. Çünkü ağaçlara insanlar sahip çıkıyor.”

Abdullah Gül siyasi parti liderlerini 23 Nisan’da yemeğe çağırmış.
Yemeğe bu kadar düşkün bir cumhurbaşkanı da hiç görmemiştik...
Haldun Ertem

Lojman
‘Sermaye Piyasası Kurulu’na ait Bilkent’te bulunan lojmanlardan biri, Kurul Başkanı Turan Erol tarafından misafirhaneye dönüştürülmüş müdür?’
Yukarıdaki soru MHP Samsun Milletvekili Osman Çakır tarafından SPK’dan Sorumlu Devlet Bakanı Nazım Ekren’e soruldu...
Bu milletvekilinin, bir zamanlar SPK’da uzman olarak çalışan AKP Osmaniye Milletvekili İbrahim Mete Doğruer olduğu söyleniyor.
Milletvekili İbrahim Mete Doğruer’i arkadaşımız Fahrettin Fidan aradı. Arama nedenini sekreterine açıkladı. Sekreter hanım en kısa zamanda döneceğini söyledi. Hâlâ beklemedeyiz...

Audi!
Zahid Akman başkanlığındaki RTÜK üyelerinin ilk icraatı kendilerine lojman tahsis etmek, makam arabalarını yenilemek, maaşlara okkalı zamlar yapmak, emekli maaşlarını yükseltmek olmuştu. Başkan  Zahit Akman, geçenlerde iki olan makam arabası (Mersedes ve Volvo) sayısını üçe çıkarttı; araç parkına değeri 250 bin YTL olan Audi marka  “06 Z 0011” plakalı bir araba ekledi.
Kitapsızlıktan inleyen Anadolu’ya bu 250 bin YTL ile en az 25 okul kütüphanesi kurulurdu. Ama kimin umurunda?

Telekom
Karadeniz Ereğli’de matbaacılık yapan İrfan Kılıçaslan kullandığı telefonlardan birinin ücretini ödemekte tembellik etmiş. 405 YTL borcu birikmiş... Bunun üzerine Telekom kendisini önce uyarmış, sonra da bürosundaki 5 telefonu birden kesmiş... Bu telefonlardan biri de başkasının üzerineymiş.
Telefonlardan birinin kesilmesini anladık, diğerleri neden kesiliyor?
İrfan Bey bu yakınmasını Telekom’e ileterek izahat istemiş.
Gelen yazıda deniyor ki:
“Borçlu telefonun bulunduğu adreste hatlardan birinin borcunun ödenmemesi halinde hatlar farklı aboneye ait olsa dahi hatların tamamı konuşmaya kapatılır.”
Diyelim üç avukat arkadaşın çalıştığı bir büroda avukatlardan biri telefon ücretini ödemedi. Tümünün telefonları kesiliyor. Nasıl mantık bu?

* AKP’li vekiller Avrupa Parlamentosu’ndan kapatma davası aleyhinde bildiri yayımlamasını istemişler...
Anayasa Mahkemesi’nin Avrupa Parlamentosu’ndan korktuğunu nereden biliyorlar?..

Kayıp yorumları!
Biliyorsunuz, Tayyip Erdoğan önceki gün aniden ortalıktan kayboldu. Gazeteciler gün boyu Başbakan’ın nerede olduğunu öğrenmeye çalıştılar. Önce Eskişehir’de olduğu söylentisi çıktı, ardından Denizli’ye gittiği... Neyse ki sonuçta Abant’ta olduğu ortaya çıktı da milletçe hepimiz tatsız bir durumun söz konusu olmadığını öğrendik, rahatladık. Erdoğan’ın nerede olduğunun henüz tespit edilemediği saatlerde gazetemizin internet sayfası bu olayı dakika dakika izledi.. O arada da okuyuculardan bu olayla ilgili gelen yorumlara yer verdi. İşte onlardan birkaçı:
- Sakın pirinç kuyruğuna girmek için Toprak Mahsulleri Ofisi’ne gitmiş olmasın!
-  Ya marinada gemi bakıyordur ya da damadıyla kanal beğeniyordur. 
-  Hemen ortaya çıkarın nerede olduğunu. Yoksa boğazımızdan lokma geçmez, gözümüze uyku girmez.
-  Varlığında ne bulduk ki yokluğunda ne kaybedelim.
-  Partisi kapatıldıktan sonra yaşayacağı yeri bakmaya gitmiştir.
-  Nerdeee o günler. Vallahi ben hiç merak etmiyorum.
-  Çok mu lazım? Bir faydası yok zaten, bırakın hiç çıkmasın.
-  Sırra kadem basmanın provasını yapıyordur.
-  Yaa, bulunmasa olmaz mı? Böyle bir fırsat kimbiir ne zaman ele geçer.
-  Oh beee! Yahu bırakın, niye arıyorsunuz. Bu arada ülkede bazı şeyler düzelir belki.
-  Ecevit bile o yaşında kaybolmamıştı.
-  Bugün aldığım en kötü haber. (Başbakan bulundu.)