İktidarın, basın özgürlüğünün sınırlarını genişleteceğini iddia ettiği Türk Ceza Yasası’nda bazı değişiklikler öngören tasarı Meclis’e sunuldu. Önümüzdeki salı günü Adalet Komisyonu’nda görüşülecek tasarı büyük olasılıkla hafta içinde Genel Kurul’dan geçerek yasalaşacak.
Yasalaşınca neler olacak, neler mi değişecek? Basın hukuku konusunda en yetkin isimlerden CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü’ye kulak veriyoruz.
- Tasarı görüntüyü kurtarmak amaçlı birkaç iyileştirme getirirken pek çok konuda bugüne bile rahmet okutacak hükümler öngörüyor. Mesela; soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapılması, suç oluşturmayacak. Ama haber verme sınırının nerede başlayıp nerede biteceğini genel kabul görmüş uluslararası habercilik normları değil hakimler belirleyecek. Bu son derece sübjektif bir düzenlemedir. Çünkü haberin ne olup olmadığının kararını bu konuyu hiç bilmeyen hakimin takdirine bırakıyor. Böylece adil yargılama tepe tepe ihlal edilebilecek...
- Başka?
- Diyelim ki hakkında dinleme kararı olan biriyle bir telefon görüşmesi yaptım. O kişinin yanısıra benim konuşmamın yayınlanması da suç olmaktan çıkarılıyor. Bir başka vahim hüküm de şu; özel hayatın gizliliğine ilişkin ifşanın ardından haber yapılması, suçların işlenişine katılmamış olmak koşuluyla suç olmaktan çıkarılıyor. Yani iki kişi arasındaki özel bir telefon konuşmasını ya da görüntü kaydını adı sanı duyulmamış veya yurtdışından yayın yapan bir internet sitesineden alıp yayınlarsanız bu suç sayılmıyor. Yandaş medyanın çok kullandığı bu yöntemin son örneğini hatırlanacağı üzere Sayın Deniz Baykal’a yönelik o malum kaset olayında yaşamıştık.
- Görüntüde diye nitelediğiniz bir - iki iyileştirmeye örnek verir misiniz?
- Görülmekte olan davaları etkilemeye yönelik sözlü veya yazılı beyanlara verilen hapis cezaları para cezasına çevriliyor. Bununla da esas olarak yandaşlar kurtarılıyor.
Milletvekili olmanın maliyeti en az 50 bin liraymış.
O kendisine maliyeti. Millete maliyeti bu rakamın
en az yüz katıdır!
F. Fidan
* * *
Balbay ve Özkan’ın Silivri’de kaldığı hücrelerde klozet çalışmıyor, kalorifer yanmıyor, ortalığı lağım suları basıyormuş.
Herkes İmralı’daki kadar şanslı olamıyor maalesef...
H. Ertem
Analar satılırken...
Geçtiğimiz Kasım ayında Alman Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Sigmar Gabriel, Başbakan Erdoğan ile görüşmüş. Bu görüşme sırasında Gabriel Türkiye’de medya üzerindeki baskıları dile getirince Erdoğan gazetecilerden yakınmış:
- Düşünebiliyor musunuz, demiş, bu gazetecilerden biri bana bunlar analarını da satar, dedi...
Başbakan’ın kastettiği gazeteci malum; Oktay Ekşi...
Peki bu sözlere SPD Lideri Sigmar Gabriel’in yanıtı mı?
- Ah bizdekiler bu kadarla kalsa daha ne isterdik.
* * *
Bu görüşmeyi bize Habertürk’te Amberin Zaman aktarıyor. Geçenlerde Bülent Arınç’ın yabancı gazetecilerle bir toplantı yaparak onları ülkedeki basın özgürlüğü konusunda iknaya çalıştığını anlatan Amberin Zaman bu ikna çabasının başarıya ulaşmadığını yazısında belirtiyor...
Torunların yanıtı
Şişli Esentepe’de Uzanlara ait 15 dönüm arazinin TMSF’ye geçtiğini... İhaleye çıkarılan arsayı işadamı Hüsnü Özyeğin’in 43 milyon dolara aldığını... Ancak ihaleden sonraki on gün içinde yüzde 10 arttırımı kabul etmediğini, arsayı bu ödemeyi yapan Torunların devraldığını, imar planı değişikliği istediğini, Uzanların aynı yöndeki talepleri kabul edilmediği halde bu defa talebin kabul edildiğini, AKP’li belediye meclis üyelerinin oylarıyla planın değiştirildiğini Şişli Belediye Meclis Üyesi Dursun Çaltı’nın idare mahkemesine dava açtığını onun beyanıyla dün yazmıştık...
Torunlar Şirketi’nden dün bu konuda açıklama yapıldı... Özetle denildi ki:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1/5000 planlarında, arsanın Büyükdere Caddesi cephesinden metro çıkışı, Yazarlar Sokak cephesinden yeni bir yol planlanması, park, yeşil alanlar ve spor alanları için toplam 4.725 metrekarelik alanın terk edilmesi öngörülmüştür.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu arazi bedelini ödememek, yasalara aykırı olarak kullandığı metro çıkışını yasal hale getirmek ve planda öngörülen yeni sokağı hayata geçirmek için terklerden doğan kayıpları kısmen telafi edecek bir uygulamayla, 2.00 olan emsal değerini 2.75’e yükseltmiştir. Bu emsal değişikliğiyle, arsa terkinden dolayı kaybedilen inşaat alanının kısmen telafisi uzlaşma ile çözüme kavuşturulmuştur.
Arsanın terklerinden önceki 14.992 metrekare ve 2.00 olan emsali ile toplam inşaat alanı (bodrumlar hariç) 29.984 metrekare iken, bölgedeki emsal yapılar da göz önünde bulundurularak belirlenen 2.75 emsale göre sağlanan inşaat alanı 28.234 metrekaredir.
Haberde yer alan rakamlar ve Torunlar Şirketler Grubu’nun haksız kazanç elde ettiğine dair iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.”
Yargıca taltif...
Avukat Turgut Kazan dün açıkladı... İnsanlık Anıtı için, Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne açılan davada yürütmeyi durdurma kararı veren Erzurum 1. İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Haskalaycı Kayseri’ye üye hâkim, yürütmeyi durdurma kararını kaldıran kurul üyesi Ahmet Durmaz da Erzurum İdare Mahkemesi’ne başkan atandı....
İktidarın istediği yönde karar veren yargıca taltif, hukuka dayanarak karar veren yargıca ceza ve rütbe indirimi... İşte hukukun üstünlüğü mavalıyla yargının getirildiği yer...
