Önce bir komplo senaryosunu dillendirelim...
Kadrolaşma çalışmalarını üniversiteden başlatmak ve yandaşlara pozitif ayrımcılık yapmak isteyen birileri şifreli soru programı üretmiş, kolladığı yandaşlara şifreleri sızdırmıştır. Ancak tertipçileri Allah şaşırtmış, Meteksan yanlışlıkla basına şifreli soru kitapçığını basıp dağıtmıştır. Olay bu şekilde ortaya çıkmış, ÖSYM Başkanı kem küm ederken Cumhurbaşkanı, Ali Demir Bey’e kol kanat gererek korumaya almıştır. Daha sonra bakanlar da “tatmin oldum” yarışına girmiş, böylece savcılığın eli kolu bağlanmıştır. Ne var ki, minare kılıfa sığmamış, kopya tertibi çakılmıştır. Üstelik ÖSYM Başkanı da intihalci yani aşırmacı çıkmış, kuşkuları perçinlemiştir. Şimdi başta savcılık olmak üzere herkes önündeki pirincin taşını nasıl ayıklayacağını düşünmektedir...
ÖSYM Başkanı hâlâ görev başındadır.
Son KPSS sınavındaki kopya komplosu da çözülememiştir.
Ve üstüne üstlük yarın ALES, 15 Mayıs’ta da TUS sınavı var...
Siz şimdi adaylardaki morali düşünebiliyor musunuz?
Sınav kâğıtları önlerine konunca adaylar cevapları mı düşünecek, şifre mi arayacak... Siz olsanız ne yapardınız?
Zihinleri tırmalayan bir soru daha...
Cumhurbaşkanı bu alengirli sınava neden aniden kefil oldu?
Kara mizah...
YSK kararı yüzünden PKK terörü kentleri altüst etti. Bu örgütün üyelerinden tutuklanan pek yok. Terör örgüt üyeliğinden hapiste olanlar; Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım vb. diye sıralanıyor...
Kısacası... Bu iktidar yönetiminde... Gazetecilerin terör örgütü üyesi sayıldığı, teröristlerin özgürce dolaştığı bir ülke oldu burası..
Kemal Kılıçdaroğlu, “halkı aldatanlar gitmeli” demiş.
Tamam ama gel de bunu “aldatılmayı zevk edinen” halka anlat!
Fahrettin Fidan
Diyarbakır’da gösteri yapan bazı kişiler polis tarafından AKP il merkez binasına götürülmüş.
Akkol - karakol böyle günlerde birbirine karışır...
Haldun Ertem
Ülkü Adatepe...
Mustafa Kemal’den bize kalan son canlı hatıralardan biridir Ülkü Adatepe... Atatürk bizzat evlendirdiği Vasfiye Hanım ile Mehmet Bey’in çocukları olacağını öğrendiğinde ister kız, ister erkek olsun Ülkü isminin verilmesini istemişti. Atatürk, Ülkü’yü 9 aylıkken Çankaya Köşkü’ne aldırdı ve biraz büyüdüğünde onu yurt gezilerine götürmeye başladı. Manevi babası Atatürk öldüğünde Ülkü altı yaşındaydı... Geçenlerde Barış Manço Müzesi’nin açılışında bulundu Ülkü Hanım... Yaptığı kısa konuşmada, elinde hâlâ Atatürk’ten kalan anılar bulunduğunu, Kadıköy Belediyesi bir müze açarsa bu eşyayı verebileceğini söyledi. Kadıköy’de bir “Ülkü Adatepe Müzesi”neden olmasın?
Antalya Müzesi
Antalya Kaleiçi’nde bugün hoş bir rüzgâr esecek, “Oyuncak Müzesi” kapılarını çocuk bayramında çocuklara açacak.
Antalya aynı zamanda Noel Baba’nın memleketi. Noel Baba ki, her yılbaşı cocuklara oyuncak taşır. Antalya’da bir oyuncak müzesi olmadan olur mu?
Böyle düşünmüş Belediye Başkanı Mustafa Akaydın... İstanbul’daki müzeyi gezmiş. O müzeyi yaratan Sunay Akın’dan destek istemiş. Bu işe gönlünü koymuş olan Sunay her türlü yardımı bedelsiz yapmaya söz vermiş. Antalya Belediyesi Kültür Müdürü Adem Akyürek’in de gayretli çalışmasıyla müze bugüne yani çocuk bayramına yetiştirilmiş. Dekor yine Ayhan Doğan’ın..
Müzede dün son hazırlıkları yapan Sunay Akın’la konuştuk:
- Mükemmel bir müze oldu, dedi, İstanbul’daki müze daha dar alana sıkışmış durumda. Burada alanlar daha geniş. İstanbul’da yapmadığım pek çok şeyi burada gerçekleştirdim. Bence dünyadaki 150 oyuncak müzesi arasında ilk sıralarda yer alacak kalitede bir müze çıktı ortaya...
Dünyada ilk oyuncak fabrikasının kurulduğu ve en büyük oyuncak müzesine sahip Almanya’nın Nürnberg kenti Antalya’nın kardeş şehri. Bu kardeşlik de müze açısından avantaj olabilir.
Müzenin bir amacı da Kaleiçi’ne Antalyalıları çekmek. Başkan Mustafa Akaydın, Kaleiçi’ne çekim alanları kurarak yerli halkı eskiden olduğu gibi tekrar bölgeye çekmeyi planlıyor. Yerli halk Kaleiçi’ne dönerse burası ruhsuz bir turistik bölge olmaktan çıkar, diye düşünülüyor. Kaleiçi için başka müze ve sergi tasarıları da varmış. İyi fikir...
Formula kazığı
Birileri Formula’yı büyük umutlar pompalayarak sokuşturdu Türkiye’ye... Yarışları izlemek için on binlerce zengin turist gelecek, oteller dolacak, İstanbul’a para yağacaktı. O zamanlar bir not gönderen okurumuz şunu söylemişti:
- Abi Formula işinde bu kadar büyük avanta olsa bize yedirirler mi?
Okur haklı çıktı. Formula çöktü. Nevin Donat’ın dünkü Milliyet’teki haberine göre seyirci sayısı 5 yılda 200 binden 30 bine düştü. Şimdi de yıllık ödentiye yüzde 100 zam istedikleri için 2012’de anlaşmaya son verileceği söyleniyor. Neyse ki 230 milyon dolarlık pist bize kalıyor. Yazın domates, incir, tarhana kuruturuz.
