Açık Pencere Prof. Batum son 25 -30 yılda pek çok ülkenin anayasalarını yenilediğini anımsatırken dedi ki:- AKP'nin yöntemiyle anayasa yapmış tek bir ülke yoktur... Tüm yurtaşların sahipleneceği ve kendini bağlı hissedeceği bir anayasa ancak tüm kesimlerin yapım sürecine katıldığı bir yöntemle ortaya çıkabilir. Prof. Uygun dedi ki:- Önümüzdeki 50 yıla damgasını vuracak bir anayasayı günlük siyasetin etkileri altındaki TBMM yapamaz... Anayasayı ancak halk tarafından seçilecek bir kurucu meclis yapabilir..Anayasa hazırlama yöntemi reddedilmekle birlikte "Anayasa Uzlaştırma Platformu" yine de bir ilkeler demeti hazırlıyor... Ergun Özbudun tasarısında yargı bağımsızlığının gözardı edildiği hatırlatılarak yeni anayasada yargı bağımsızlığına özel önem isteniyor. Laiklikten geri adım atılmaması büyük özenle vurgulanıyor. Sosyal devlet, kadın erkek eşitliği, çoğulculuk gibi konularda Özbudun tasarısının yetersizliği kaydediliyor, çağdaş ilkelerin anayasaya girmesi isteniyor. Halk tartışmalara katılmaya ve katkıda bulunmaya çağrılıyor... Sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların oluşturduğu "Anayasa Uzlaştırma Platformu" dün bir basın toplantısıyla kendini tanıttı... Prof. Süheyl Batum ve Prof. Oktay Uygun yapılan çalışmaları aktardılar... "Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, sayıları daha çok olduğu halde, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir." Hâkimler Savcılar Yasası'nı eleştiren 20 dekanın imzaladığı "Dekanlar Bildirisi"nde 11 dekanın imzası yoktu. Arkadaşımız Şükran Pakkan'ın dünkü haberinde o dekanlardan Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Mehmet Ayan, bildiriyi neden imzalamadığını şöyle anlatıyordu:"Bir neden göstermek mümkün değil. Beni de aradılar, ancak yasayı incelemiş değilim. Lehinde ya da aleyhinde bir düşüncem yoktu."Hâkim ve Savcılar Yasası değişiyor.. Tepkiler arşı alayı tutuyor. Bir hukuk fakültesi dekanı zahmet edip bu yasayı incelemiyor... Pes... Meraksız Dekan! İran'dan Türkiye'ye düzenlenen resmi ziyaretler sıklaşmaya başlamış. Bizi her geçen gün kendilerine daha yakın hissettikleri içindir... Geçen hafta Ankara Batıkent - Kızılay metro hattında kapıları kapatmakta zorlanan sürücünün bir ara genel hoparlörden yolcuya "Kapıdan çekil lan" diye bağırdığını yazmıştık. Okurumuz Halim Sibay Tuğsavul olayı bize bildirirken sürücüyü de Kızılay İstasyon Şefliğine şikâyet etmişti... Ankara Metrosu İşletme Müdürü Alper Aydın aradı... Sözü geçen sürücünün açığa alındığını ve disiplin kuruluna sevk edildiğini bildirdi...Hem olayın peşini bırakmayan okurumuza hem de duyarlık gösteren Metro İşletme Müdürlüğü'ne teşekkür ediyoruz... Görevden çekildi Yeni YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, ODTÜ'de 1989 yılında doçent oluyor... Tam 14 yıl bu unvanda kaldıktan sonra ancak dört yıl önce, yani 2003 yılında profesörlük unvanı alabiliyor... Sebebi: "Akademik yetersizlik..."Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanı olduğunda başkanvekillerinden Prof. Aybar Ertepınar bu görevinden istifa ediyor... Ertepınar istifa gerekçesi olarak, atamayı: "İsabetli bulmadığını" söylüyor. Esas neden ise aynı üniversiteden (ODTÜ) olan Prof. Ertepınar'ın geçmişte Prof. Özcan'ı akademik açıdan yeterli bulmayan hocalar arasında yer almasıdır... Yeni Başkan demeç üstüne demeç veriyor:- Bütün yasakları kaldıracağım...Anlaşılan yeni Başkan Anayasa'nın 130. maddesini de okumamış... Bakın orada ne diyor:"Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez..."Prof. Özcan öncelikle türban yasağını kaldırma derdinde. Prof. Ülkü Azrak diyor ki:"AKP'nin paralelinde bir kişi olan yeni YÖK Başkanı hukuk bilmiyor. Hukuktan anlayan bir bilim adamı, türban konusunda yargı kararları varken yasağı kaldıramaz. Böyle bir davranış hem suç oluşturur hem de anayasaya meydan okuma anlamına gelir..." Hukuk bilmek... Konya Selçuk Üniversitesi, "Kuran'da örtünme yoktur", "Türban mikrofaşizmin kaynağıdır" sözleriyle dinci çevrelerin tepkisini çeken İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Şahin Filiz hakkında soruşturma başlattı. Sebep, Filiz'in "izinsiz şehir dışına çıkma suçu" işlemesi. Üstelik, Doç. Filiz bir televizyon programına katılacağını bildirerek izin dilekçesini 23 Kasım'da vermiş ama dilekçe 28 Kasım'da işleme konulmuş...Konuyu bir dekan dostumuzla konuştuk... Öğretim üyeleri dilekçe vermeyi unutsalar bile bu yüzden hiç soruşturma açmadıklarını, kimseye asla mikrofaşizm uygulamadıklarını söyledi. m.asik@milliyet.com.tr Mikrofaşizm...
