- Şeflik, aynı zamanda hekim hocalığı olduğu için son derece önemli... Çok ciddi sınavlardan geçildikten sonra kazanılabilen bir unvandır. Şef yardımcılığı sınavına girebilmeniz için en az 5 yıl uzman hekim ya da 3 yıl başasistan olarak çalışmanız gerekir. Bu da yetmez. Yayınlarınıza, bilgi ve becerinize, geçmişte yaptığınız ameliyatlardaki başarı durumunuza bakılır. Bütün bunlardan sonra 5 kişilik jüri önünde sınava tabi tutulursunuz. Şeflik sınavına da 5 yıl şef yardımcılığı yapanlar veya 10 yıllık uzman olanlar girebilir. Şimdi tüm bu sınavlar kaldırıldı. Sağlık Bakanı ile aranız iyiyse ve doçent veya profesör iseniz şef olarak atanabiliyorsunuz.- Atamalardan örnek verebilir misiniz?- Bu iktidar döneminde bizim hastaneye böyle 18 şef atandı. Bunların 9'u Van'dan, 2 ya da 3'ü Fatih Üniversitesi'nden... Bu adamlara klinik yaratabilmek için, yatak sayısı olması gerekenin altına düşürüldü, mevcut klinikler ikiye bölündü.- Van'dan gelenlerin bir kısmı profesör. Bunların şeflik için yeterli bilgiye, birikime sahip olmadığı söylenebilir mi?- Yeterli olsalardı onları üniversiteler kapardı. Ayrıca diyelim ki bunlar yeterli ve liyakatli kişiler... Sınavdan neden kaçılıyor? Atayanlar da, atananlar da sözde inançlı kişiler. Ama sınavsız atamada ve başkalarının haklarını yemekte hiç sakınca görmüyorlar. Hekim okurumuz, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde şef olarak çalışıyor. AKP'nin eğitim hastanelerindeki şef kadrolaşmasıyla ilgili dünkü yazımızı okumuş, anlatıyor: Maliye Bakanı Unakıtan, "Tarihimizin en yüksek cari açığını görüyoruz" demiş. Önemli değil... Önemli olan cami açığımızın olmaması... Sevgilerimizi söyleyemez oldukGöremez olduk nice güzellikleriYalanı öğrendikUtanmayı öğrendikİnandık sonralarıBütün yaratıklardan üstün olduğumuzaBüyük zekâmızÖnce kafesi, zinciri, zulmü icat etti;İyilik güzellik ve doğruluk adınaHiçbir şey kalmadı inandığımızAradan bin yıllar geçip / Atom parçalanıncaya kadarZaten paramparça olmuştu insanlığımız..! Atom... Mülkiyeli dostumuz Serdar Şahinkaya, öküzleri ilgilendiren bir fıkra göndermiş. İki öküz otluyormuş... Biri ötekine demiş ki:- Bu insanlar var ya bizi şimdi besliyorlar ama sonra kesip yiyeceklermiş. Salam, sucuk yapacaklarmış. Bizi uyutmak için böyle taze otlar sunuyorlarmış...Diğer öküz ters ters bakarak söylenmiş:- Bırak oğlum bu komplo teorilerini... Öküzler Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hükümete seslenmiş:- 6 ayda 45 bin bakkal kapandı. Bu kadar adam işsiz kaldı. Seyretmeyin, tedbir alın... Hükümet tedbir alır mı, almaz mı bilemeyiz...Ama daha önce Hisarcıklıoğlu elini uzatabilir bakkallara.Başbakan'a 20 milyon dolarlık helikopter hediye eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bir o kadar parayı da bakkallara kredi olarak verse binlerce bakkala nefes aldırabilir. Çok da hayır dua alır. TOBB Çok yakından tanıdığınız en az 50 yıllık bir kuruluş olan Türk Diabet Cemiyeti, ülkemizde diabetin önlenmesi, tanısı ve tedavisi konularını yerleştiren ve geliştiren bir kuruluş...Tüm üniversitelerimizin diabet ve metabolizma bilim dalları bu kaynaktan gelişmiş... Genel merkezi İstanbul'da olan ve ülke sathında 19 şubesi ile tahminen 250.000 kayıtlı şeker hastasına bakan dev bir kuruluş bu... Kuruluşun Başkanı Prof. Nazif Bağrıaçık dün karamsar bir haber verdi:- Sağlık Bakanlığı yeni hazırlamakta olduğu bir yönetmelikle gerçekleşmesi imkânsız bazı şartlar ileri sürerek bizim merkez ve şubeleri, "diabet hastası bakamaz" diyerek kapatmak istiyor...Yıllardır dar imkânlı şeker hastalarına şifa dağıtan Diabet Cemiyeti'nin hasta bakma yetkisine Sağlık Bakanlığı neden göz dikti? Neden iyi işler mutlaka bozuluyor? Neden bu kötülükler? Diabetliler Biz şaka yapıyorlar sanıyorduk... Daha doğrusu böylesi bir içki yasağını hayalini kurdukları İslam devletini gerçekleştirdikten sonra yürürlüğe koyarlar sanıyorduk... Ancak acele ettiler, içki yasaklarını peş peşe sıraladılar. Antalya ve Kuşadası'na kadar dayandılar. Almanya'nın 4.5 milyon tirajlı Bild gazetesine bu yüzden manşet olduk:"Türkiye tatilcilere bira satışını sınırlamak istiyor."Okurumuz Çiğdem Bilgi, Almanya'dan geçtiği mesajda diyor ki:- Bu ülkede yaşadığım 10 sene boyunca Alman halkının kafasındaki gerici Türk imajını silmek için verdiğimiz mücadele de bu yüzden boşa gitmiş oldu... Kamuoyuna AB'ye ve Avrupa'ya gidermiş gibi yapıyorlar. Ama gerçekte Suudi Arabistan'ı taklit ediyorlar. Bunlar Türkiye'yi AB'ye taşıyan değil, AB yolunu Türkiye'ye kapatan takiyeciler... Kamuoyu uyuyor mu? Maalesef... m.asik@milliyet.com.tr Yasakçılar