Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

DTP Milletvekili Aysel Tuğluk, tehdit savurmuş:
“Süreç tıkanırsa ayrılık tartışılabilir”
Aslında yalnız Aysel Tuğluk değil... O kesimde hemen tüm konuşmacılar sözleri arasına bir tehdit cümlesi sıkıştırmadan edemiyor, lafı mutlaka “Oyunu istediğimiz gibi oynamazsanız terörü sürdürürüz”e getiriyorlar... Bu arada sağolsunlar “Barış, kardeşlik, eşitlik, sevgi, uzlaşma” deyimlerini de dillerinden hiç düşürmemekteler...
Aysel Hanım ayrılmaktan söz ederken kimin adına konuşuyor?
DTP seçimde oyların yüzde 5’ini aldığına göre Aysel Hanım da ancak yüzde 5 adına konuşma hakkına sahip değil mi? Veya sadece kendi adına...
Okurlar Tuğluk’un sözlerine epey alınmışlar... Gelen bazı mesajlar şöyle:
“Biz sizi çok sevdik, ne olur bırakıp gitmeyin”
“Meclis’teki ballı maaşı bırakıp gideceğinizi sanmıyoruz... Blöf yapıyorsunuz”
“Buldunuz hamur gibi hükümeti... Ben sizin yerinizde olsam ne ayrılması Türkiye’nin hepsini isterim”
“Ayrılmak isteyene kapı açık, sınır kapısı orada”
* * *
Beşir Atalay ilk açılımı yaparken kırmızı çizgileri ortaya koysa... Üniter devlet, ana dilde eğitim gibi konularda en küçük taviz verilmeyeceğini açıklasa... Çözüm için DTP’ye (dolaysıyla PKK’ya) muhtaç bir tavır sergilemese... Silah bırakılmasını şart koşsaydı... İşler de buraya gelmezdi...
İktidarın bir milli politika ve duyarlığa sahibi olmaması, kendini ABD ve AB’ye koltuk borcu içinde hissetmesi hem kendilerini hem ülkeyi itibarsızlaştırıyor... Küçücük Ermenistan’dan bile bu yüzden golü yedik.

Haberin Devamı

Soru: Hükümetin Kürt ve Ermeni sorunlarıyla ilgili acelesinin sebebi nedir?
Yanıt: ABD’ye verilen sözleri en kısa sürede yerine getirip Başkan Obama’nın gözüne girmek...
Haldun Ertem

Yabancı analistler “Türkiye, Ermenistan protokolünü baskı altında imzaladı” diyormuş.
Çok ayıp! Türkiye’de biz ona “baskı” değil, kibarca “açılım” diyoruz...
G. Elmas

Çankaya’ya ret..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “İşçi, İşveren ve Memur Konfederasyonları İftar Yemeği”ne Eğitim İş Başkanı Yüksel Adıbelli gibi Birleşik Kamu İş Başkanı Hasan Kütük de gitmedi. Hasan Kütük Çankaya’ya gönderdiği yazıda mazeretlerini özetle şöyle beyan etti:
“Davetinizin İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay’ın ‘Kürt Açılımı’ adı verilen sürecin... bütünleyici parçası olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmıştır...
...Üniter devlet yapımızı ve ulus kimliğimizi zedeleyecek ölçüde özensiz yürütülen ve bu haliyle toplumu etnik kamplara bölme kaygısını taşıdığımız ‘içeriği ve hedefi gizli’ bir siyasi sürecin parçası olmayı kabullenmemiz mümkün değildir.
...Ayrıca; görevi devraldığınız günden bugüne, Çankaya Köşkü’nde yapılan etkinliklerde mensubu olduğunuz inanç ve değerler paralelindeki etkinliklerin ön plana çıkarıldığı ve bu görüntünün devletin laik - demokratik yapısıyla örtüşmediği kanısındayız... Önümüzdeki süreçte düzeltilmesini umduğumuz bu tablo da katılmayışımıza neden olan çekincelerimizden bir diğeridir...”

Haberin Devamı

Gökçek ve mafya
Ankara’nın önemli sorunları bir bir çözülüyor! Gerçi 15 yıldır metroya 1 metre ilave yapılamadı ama en azından Ankaragücü’nün yönetim sorunu çözümlendi. Gökçek, oğlunu Ankaragücü’ne başkan seçtirdi. Şimdi sırada 2. büyük sorun var. O da, Ankaraspor ile Ankaragücü’nün birleşmesi.
Bu arada Gökçek’in kulübe her ay çok büyük parasal kaynak sağlama sözü vardı. Bunu nasıl başaracağı merak ediliyordu. Onu da açıkladı. Dedi ki:
“Yeni yönetime elimizden gelen desteği vereceğimize belediye başkanı olarak söz veriyorum. Bunları yaparken belediyeden para aktarmayacağız. Mevcut imkânları kullanacağız. Mesela mafyanın elinde olan otopark sektörü var. Kulübün onlardan gelir elde etmesini sağlayacağız...”
Bu satırlar Milliyet’te yayımlandı. Yalanlanmadı...
Demek ki başkentin Belediye Başkanı mafya ile hiç çekinmeden işbirliği yapıyor.
Mafya’nın yasadışı gelirinden futbola pay (haraç) alacağını ilan ediyor...
Acaba konuyu otopark mafyasının liderleriyle konuşup gereken sözleri aldı mı?
Kullandığı ifade o izlenimi veriyor...
Böyle rezalet herhalde görülmemiştir...

Haberin Devamı

Başbakan kararlarını ya helikopterde ya da uçakta aldığından dolayı olsa gerek, sözleri ve açılımları hep havada kalıyor!
Engin Balım

Dimitrios Kilisesi
İki hafta önce Kemerburgaz’da okul yıkan İstanbul Anakent Belediyesi, Silivri Ortaköy’deki Aziz Dimitrios Klisesi’ni cami olarak restore etmeye başladı. Erdoğan, “Medeniyetler İttifakı”nın eşbaşkanı... Ve daha iki hafta önce Büyükada’da azınlıkların dini liderlerine “Türkiye’de bütün din ve mezheplere aynı mesafede durduklarını” söylemişti... Demek hepsi “laf”mış...
Bina kilise olarak kullanılmıyorsa kültür merkezine, sergi salonuna dönüştürülebilirdi.
Prof. İlber Ortaylı diyor ki:
- Kiliseden cami olmaz... Bunlar 15. 17. asırların işi. Bu asırda olmaz.
Başbakan’a çağrıda bulunuyoruz... Durdurun bu inşaatı... Hiç değilse kendi kendinizle tutarlı olun...