Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

T ürkiye-Irak ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda komisyonlar kuran ve raporlar hazırlayan David Phillips, 14 Mayıs 2009 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi Alt Komitesi’nde konuşuyor... Çok ilginç bilgiler veriyor...
İsviçre’de Türkiye ve Ermenistan temsilcileri arasında yapılan gizli görüşmelere ABD’nin arabuluculuk ettiğini, esas arabulucunun muhtemelen İsviçre değil ABD olduğunu bu konuşmadan öğreniyoruz...
Phillips, Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmanın 2 Nisan’da paraf edildiğini söylüyor.
7 Nisan’da Obama Ankara’ya geliyor...
Phillips Ankara’da Obama’ya verilen sözü zikrediyor:
“Obama, 7 Nisan’da İstanbul’da, Türk ve Ermeni resmi makamlarıyla buluştuğunda, anlaşmanın hiçbir önkoşula bağlı olmadığı şeklinde bilgilendirilip, bu husus garanti edilmişti...”
Gerisi için sözü CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’e bırakalım:
“2 Nisan’da İsviçre’de sınırı koşulsuz açmayı öngören anlaşmayı paraflıyorsunuz. 7 Nisan’da Ankara’da Barack Obama’ya Karabağ’ın boşaltılmasının önkoşul olmadığını söylüyorsunuz. Ama 13 Mayıs’ta Başbakan Bakü’de Karabağ işgali sona ermeden sınırın açılmasının söz konusu olmayacağını bildiriyor. Atılan paraf ve Obama’ya verilen sözün tam tersi yönde garanti veriyor... Ve o söz tutulmuyor. Türkiye hiç bu kadar sözüne güvenilmez ülke durumuna düşürülmemişti... Dış politika hiç bu seviyeye indirilmemişti...”
Azerbaycan şimdilik sessiz... Çünkü onlar da ABD baskısı altında... Ama bu skandal ne orada ne burada ilâ nihâye sessiz geçiştirilemez... Bekleyin göreceksiniz...

Haberin Devamı

AB, hükümete talepte bulunmuş: “Açılımın içini doldurun.”
Doldurulursa adı ne olur? “Kabak çiçeği dolması” olur.
Haldun Ertem

YÖK rezaleti...
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polis Akademisi’ne bağlı okullardan ilişiği kesilen öğrencileri YÖK kendi belirlediği üniversitelere yerleştiriyor.
Cumhuriyet’te Orhan Bursalı dün bu durumdaki öğrencilerden 20’si için YÖK’ün Boğaziçi Üniversitesi’ne yolladığı kararı yazdı... Öğrencilerin makine, elektrik ve endüsti mühendisliği bölümlerine kaydının yapılması isteniyor.
Bu öğrenciler askeri ve polis okullarından neden uzaklaştırılmış? Belli değil.. Ancak akıl almaz biçimde ödüllendiriliyorlar. Bu durumda öyle birkaç değil tam 800 öğrenci varmış. Her biri sınavsız iyi üniversitelere yerleştirilecek. Görülmüş şey değil...

Haberin Devamı

”Maaşımı kısın”
Başbakan bir radyo programına katılmış... Bütçeye yardım amacıyla bir maaş kesintisini kabul edebileceğini söylemiş...
Çok kazananların böyle zamanlarda fedakârlık yapması gerektiğini belirtmiş...
Yok canım o değil... İngiliz Başbakanı Gordon Brown’dan söz ediyoruz...
İngiltere’de milletvekillerine bu yıl yüzde 2.33 zam yapılmış..
İngiliz bakanlar o zammı da almıyormuş...
İngiliz siyasetçisi sembolik de olsa ülkedeki işsizlik ve krize olumlu katkı yapmaya çalışıyor.
Bizde akıllara bile gelmez...

DTP...
DTP’liler kendileriyle diyalog kurmak isteyen hükümete ısrarla İmralı’nın muhatap alınmasını dayatıyorlar... Okur soruyor:
- Madem siz siyaset üretmeyecektiniz, neden Meclis’e geldiniz? Neden maaş alıyorsunuz?
- Halkın temsilcisi olarak geldiğiniz TBMM’de terör örgütünün sözcülüğünü yapmayı içinize sindirebiliyor musunuz?
- Tek fonksiyonunuz Öcalan ve PKK’yı adres göstermek mi? Bunun için maaş alınır mı? Sizin aklınız, fikriniz yok mu?
- Karayılan sizi diyalog için muhatap göstermişti. Apo kabul etmedi. Bu şekilde dışarıdan yönetilmek sizi sıkmıyor mu?

Haberin Devamı

1 TL
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şahidi olduğu bir düğüne yetişebilmesi için 23 Haziran 2009 tarihinde geçtiği güzergâhta otoyolların kapatıldığı, seyir halindeki vatandaşların dinlenme tesislerine hapsedildiği gazetelerde yazıldı... Ancak bu çağdışı ve hukuksuz uygulamaya karşı toplumdan elle tutulur bir tepki de gelmedi.
Hoş toplumun ses çıkaracak hali de kalmadı, o başka...
Kırşehirli avukat Onur Çanta yurttaşlık görevini yerine getirmiş, Cumhurbaşkanı’na halka yönelik saygısızlığından dolayı manevi tazminat davası açmış... Amaç tüm vatandaşlar adına bir yetki suistimaline tepki koymak, toplum adına ses vermek... Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi 2009 / 725 e. sayılı dosya ile açılmış bulunan davanın ilk duruşması 25 Kasım’da... Davada istenen tazminat mı? Sadece 1.00 (bir) TL...

Soru: “EKAP”ın açılımı nedir?
Yanıt: “Eşleri Kapalı Açılımcılar Partisi”
A. Nedim

Aydın!
Attığı imzayla hükümetin Kürt açılımını destekleyen bir sanatçı kendisiyle yapılan röportajda diyor ki:
- Gerçek aydın insanlığın acıları karşısında susmayı suç sayar... Bu yüzden hem Ermeni özür bildirisine imza attım hem hükümetin Kürt açılımını destekliyorum...
Bu değerli sanatçı doğru bir tespit yapıyor...
Gerçek aydın insanlığın acıları karşısında susmayı suç sayar.
Ancak aydının görevi bu kadarla bitmez.
Gerçek aydın, yalanlarla savaşmayı da görev sayar...
Halkın yanıltılmasını önlemek aydının birinci görevidir...
Kendisi kolayca aldatılan aydın halkı nasıl aydınlatır?..