Bayram neşesi!

Cumhuriyet Bayramı nedeniyle İstanbul Anakent Belediyesi kimi etkinlikler düzenliyor. İstanbul Boğazı’nda, 19.30’da Boğaziçi Köprüsü’nden Kız Kulesi’ne kadar bir ışık, lazer, havai fişek ve müzik gösterisi... Taksim, Bakırköy ve Caddebostan Sahili’nde canlı DJ performansı eşliğinde kutlamalar, Caddebostan Sahili’nde Emre Altuğ konseri vs...
Peki ya cumhuriyetin başkent yaptığı Ankara’da ne gibi etkinlikler var?
Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı, eski gazeteci Avni Kavlak’ın sorumuza yanıtı:
- Cumhuriyet Bayramımız ile 13 tane köprülü kavşak açılışımızı birlikte kutlayacağız. Sincan’da yapacağımız kutlamada Ebru Gündeş ile Ferhat Göçer de konser verecekler.
- Fener alayı gibi bir etkinlik olmayacak mı?
- Hayır. Çünkü Ankara Emniyet Müdürlüğü, trafik aksıyor gerekçesiyle bu tür etkinliklere izin vermiyor.
Ankara’da görüldüğü gibi Cumhuriyet Bayramı bir kavşak bayramı olarak kutlanıyor... Konser de zaten kavşakların açılışı nedeniyle veriliyor...
* * *
Eskişehir Valiliği de Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) öncülüğünde demokratik kitle örgütleri tarafından 29 Ekim günü saat 18.30’da Köprübaşı semtinden Vilayet Meydanı’na kadar yapılacak “Fener Alayı” na izin vermemiş... Gerekçe, güvenlik! Pazar günü Eskişehir - G. Saray maçına gelen binlerce kişinin güvenliğini sağlayan güvenlik kuvvetleri, konu “Cumhuriyet yürüyüşü” olunca kendilerine güvenemediler anlaşılan!

ABD Kongresi, Türkiye’nin doğusunu hayali Kürdistan sınırları içerisinde göstermiş.
Türkiye’deki “taraftarlar”ının başarılı olacağına inanıyorlar demek ki...
Haldun Ertem

Türkçe - 2
Cumhuriyet’ten kimi sözcüklerin Fransızca kökeniyle ilgili bir okur mektubunu aktarmıştık... “Subasmanı” teriminin Fransızca “Sous basement”dan geldiği belirtiliyordu orada. Mimar Doğan Hasol dostumuz arayarak sözcüğün Fransızca karşılığının “Soubassement” olduğunu anlattı. Deyimin elbet Türkçesi de var: “Bina eteği”... Ne demiş Ziya Gökalp: “Güzel dil Türkçe bize/ Başka dil gece bize..”

Yaşar Paşa Fenerbahçeli futbolculara yapılan haksızlık üzerine ayağa kalkmış.
Keşke görevi sırasında “stat dışındaki” haksızlıklar için de aynı duyarlılığı gösterseydi
* * *
Askerin dokunulmazlığı şüphe üzerine kaldırılıyor da, politikacıların dokunulmazlığı
“yolsuzluklar” için bile kaldırılamıyor...
* * *
Cemil Çiçek, “Askeri birlik vardı, Sivas katliamı önlenebilirdi ” demiş.
Böylece Sivas katliamını yapan yobazlar masum, onları engellemeyen askerler suçlu oluyor...
Gülhan Elmas

Ankara suyu...
Ankara’daki Refik Saydam Hıfzıssıha Merkezi’nde şehir suyu analizi yaptırmak isteyen arkadaşımızdan mikrobiyolojik analiz için 98, kimyasal analiz için 1000 YTL istendiğini yazmıştık. Bu rakamın 1100 YTL olduğunu sonradan öğrendik. Telefonla arayan, merkezin müdürü Mustafa Ertek, fiyatın pahalılığını kabul etti ancak bu analizlerin özel laboratuvarlarda daha pahalı yapıldığını söyledi. Ertek, “www. rshm.gov.tr” adresinde belli aralıklarla su analizlerini yayımladıklarını, yurttaşların sonuçları buradan izleyebileceğini, şehir suyunun “bugün” itibariyle normal ve standartlara uygun olduğunu bildirdi...

Harita kolay...
Cumhuriyet’te önceki gün yeni bir Kürdistan haritası yayımlandı. ABD Kongresi’ne bağlı bir uzman tarafından hazırlanan haritada Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’su olduğu gibi uçmuş... Aklımıza Napolyon’un fıkrası geldi.
Bir Fransız siyaset adamı parmağını harita üzerinde gezdirerek Napolyon’u eleştiriyormuş:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz...
Napolyon mırıldanmış:
- Onlar parmakla alınabilseydi dediğiniz gibi yapardım.
ABD her imkânı kullanarak PKK ve uzantılarına cesaret veriyor... ABD ve PKK’nın ortak planı, Güneydoğu’muzu içine alacak yeni bir devlet kurmaktır. Bu planlar içimizdeki PKK’lıları heveslendiriyor. Ne var ki haritalar kalemle çizildiği gibi kolay değişmez... Aksini düşünen fena yanılır...

Ankara seçimi...
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in Murat Karayalçın’a :
“Bağımsız aday olursan destekleriz. CHP’den aday olursan desteklemeyiz.”
sözleri CHP’lilerin tepkisine yol açtı. Bunu yazınca da DSP’liler tepki gösterdi.. Gönderdikleri mesajlarda diyorlar ki:
- Murat Karayalçın eğer CHP’den aday olursa sağdan oy alamayacaktır. Ama bağımsız olduğu takdirde ANAP, DP, MHP, hatta son süreçten bıkmış ve usanmış AKP seçmeninden bile oy alabilir...
Bilgin ne demiş: “Herkes hata yapabilir; ama akıllı adam aynı hatayı iki kez yapmaz.” O yüzden sosyal demokratların bu seçimde akıllı davranması isteniyor... Bakın şu geçmişte yapılan hatalara... Kurultay delegesi Ayhan Gülsoy aktarıyor:
“1994 SEÇİMİ: Murat Karayalçın l993’te SHP Genel Başkanı olunca, bir yıl sonraki seçimlerde Korel Göymen’i başkan adayı gösterdi. CHP ise rahmetli Ali Dinçer’i... Korel Göymen çok az bir oy farkıyla kaybetti. Ali Dinçer’in aldığı 35 bin oy dolaylı yoldan Gökçek’e gitmiş oldu. Bu, sosyal demokratların ilk büyük yanlışıydı.
1999 SEÇİMİ: 1995’te SHP - CHP birleşmiş, CHP çatısı altında yola devam kararı alınmıştı. Parti, l999 seçimlerinde Murat Karayalçın’ı aday gösterdi. Ankara’nın siyasal anlamda kurtuluşu sağlanacaktı. Bu kez Rahmetli Ecevit, inatla Doğan Taşdelen’i Karayalçın’ın karşısına çıkarmaz mı? Gökçek’e ikinci kez armağan sunuldu. Oy dağılımı: (Melih Gökçek 541 bin, Murat Karayalçın 512 bin, Doğan Taşdelen 169 bin.)
2004 SEÇİMİ: Yerel seçimler yaklaşınca, Karayalçın parti genel başkanlığını bir kenara bırakarak, Ankara Belediye Başkanlığı için yeniden aday oldu. Bu kez de CHP, beş yıl önce aday yaparak destek verdiği siyasetçinin karşısına, hiç şansı olmadığını bile bile Yılmaz Ateş’i çıkardı... Oylar yine bölündü...”
Bu defa ne olacak?
Akıllar başa hiç gelmeyecek mi?