Açık Pencere - Tasarıyla geri alınan hakların bir bölümünü siz geçenlerde yazdınız. Ben ilave olarak birkaç örnek daha vereyim. Emeklilik için gerekli olan prim gün sayısı öylesine artırılıyor ki, pek çok işçi daha şimdiden işverenleriyle, benim emekli olmam zaten mümkün değil, o nedenle sen beni sigortasız çalıştır, parayı paylaşalım, şeklinde pazarlık yapmaya başladı...- Mevcut durum nedir?- Bugün bir işçinin, emekli olurken alacağı maaş hem milli gelir hem de TÜFE'deki artışlar dikkate alınarak belirleniyor. Yeni tasarıda TÜFE'deki artış tamamen devre dışı bırakılıyor, sadece milli gelirdeki artışın yüzde 25'inden pay verilmesi öngörülüyor. Kadın sigortalıların ise neredeyse bütün hakları ellerinden alınıyor. Örneğin, emeklilik yaşları tam aylıkta 58'den kademeli olarak 65'e yükseltiliyor. Emeklilik aylığını hak etmede prim ödeme gün sayısı tam aylıkta 7 bin günden 9 bin güne... Kısmi aylıkta 4 bin 500 günden 5 bin 400 güne çıkarılıyor.- Sağlık sigortasında da değişiklikler var değil mi?- Evet.. Örneğin yürürlükteki yasaya göre isteğe bağlı sigortalı bir kadın için eşinin sağlık sigortasından yararlanma hakkı var. Tasarı bu hakkı kaldırıyor, ona da genel sağlık sigortası ödeme yükümlülüğünü getiriyor. Halen sigortalının aile bireyleri hiçbir ücret ödemeden yatarak tedavi olabiliyor. Yeni tasarıda, sigortalı kişi ve aile bireylerinden 'otelcilik hizmet bedeli' ve 'öğretim üyesi muayene ücreti' adı altında fark ücreti alınması öngörülüyor. Meclis komisyonlarından geçen ve yakında Genel Kurul'a gelecek olan "Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı" bir reform mu, deform mu? CHP Grup Başkanvekili ve eski SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'na göre ikincisi... Nedenini anlatıyor: Kurbanlık koyunlar kesim öncesi Mozart dinletilerek rahatlatılacakmış. Süleyman Demirel'in bir klasik müzik konserinden sonra söylediği sözü anımsadık: "İşte çağdaş Türkiye budur." Kendinizi Halim Sibay Tuğsavul'un yerine koyunuz... Dün sabah saat 9.15'te Ankara Batıkent - Kızılay metro trenine Batıkent'den biniyorsunuz... Metro her istasyonda biraz daha kalabalıklaşıyor. İvedik metro istasyonuna gelindiğinde vagon kapıları bir iki kez açılıp kapanıyor. Anlaşılan içeri tam giremeyenler kapının kapanmasını önlüyor. İşte o anda metro hoparlöründen şu anons duyuluyor: "Kapıdan çekil ulan"Herkes dehşetle irkiliyor. Beş yolcu Kızılay'da istasyon şefliğine giderek şikâyet formu dolduruyor. Peki sonuç? Şikâyetçilerin adları bizde mevcut. Peki sonuç? Henüz sonuç yok. Bekliyoruz... "Kapıdan çekil lan" TMSF'nin ihale yöntemi tartışılıyor. Tartışmaya gerek yok hortumu, hortumla yıkıyorlar. Cumhuriyet Antalya Muhabiri Gürsu Kent, Kaydırak Yayınları tarafından anaokulları için hazırlanan kitaplarda yer alan şu metinlere dikkat çekiliyor:"Ben bir aslanım, ormanda yaşarım, çok güçlü bir hayvanım, Allah'ın izniyle avımı yakalarım / Ben bir kaplumbağayım, her zaman yavaş yürürüm, evimi sırtımda taşırım, Allah'ın izniyle, tehlikelerden korunurum / Ben bir balığım, parlaktır derim, denizde yaşarım, Allah'ın izniyle kolayca yüzerim / Ben bir deveyim, kızgın çöllerde gezerim, içtiğim suları sırtımda depolarım, Allah'ın izniyle susuzluğa dayanırım."Yetiştirilmek istenen "sorgulamayan, araştırmayan" bir nesildir. En önemli sorunumuz da budur. Anaokulu eğitimi! Ankara'da görkemli bir Anayasa Çalıştayı toplanıyor... Yeni anayasaya katkı amacıyla bir beyin fırtınası estirilecek.TOBB, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, Türkiye Kamu-Sen, TESK, TZOB gibi milyonlarca işçi, işveren ve esnafı temsil eden kuruluşların öncülüğünde toplanan çalıştay beklenen sonucu verir mi?Maalesef bu soruya evet yanıtını vermek mümkün değil...Bırakalım her şeyi bir yana...AKP'nin önderliğinde hazırlanan anayasa taslağına ne kadar katkıda bulunursanız bulunun... Bu taslağa son şekli TBMM komisyonlarında ve Genel Kurul'da verilmeyecek mi?Bugün katkıda bulunma hevesindeki kuruluşların o aşamada yani son anda eklenecek maddelere müdahale yetkisi ve imkânı var mı? Hayır.AKP ne kadar demokratsa o kadar demokrat bir anayasayı tek başına hazırlama niyetindedir. "Biz de taslak hazırlayarak AKP'ye yardımcı olalım" diyenler sadece AKP'nin yeni anayasayı demokratik şekilde hazırlıyormuş görüntüsüne meşruluk sağlarlar. TÜSİAD, YARSAV gibi kuruluşlar, yeni bir anayasanın ancak kurucu meclis tarafından hazırlanabileceğini kaydederek AKP'nin tuzağına düşmediler. Ayrıca, kimi maddeler değiştirilebilir de yeni bir anayasa yapma ihtiyacı nereden çıktı? O da meçhul... Babayasa KİGEM Genel Sekreteri Ayla Yılmaz'ı, Çankaya Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu adına arayan kişi (bir danışman) konferans vermeye davet etmiş, daha sonra tekrar arayarak konferansı iptal etmek zorunda kaldıklarını, çünkü rektörün izin vermediğini söylemişti.Rektör Prof. Ziya Güvenç dün arayarak üniversitelerinin Atatürk'e gönülden bağlı olduğunu, Cumhuriyetçi-Atatürkçü isimleri sık sık konuşmacı olarak davet ettiklerini, Ayla Yılmaz'ın davetinden ise kesinlikle haberinin olmadığını anlattı bize. Sayın Rektör bir yanlış anlama olduğu kanısında. m.asik@milliyet.com.tr Sakıncalı - 2