Açık Pencere * * *Televizyonda bir konuşmacı böbürleniyor:- Laik cumhuriyete bir şeycikler olmaz. Türkiye İran olmaz...Zaten olursa da kimse kalkıp:- Sen olmaz diyordun ama oldu, diyemez...Türkiye İran olduğunda "Türkiye İran oldu" diyebilme özgürlüğü de kalmaz...* * *Altı yıldır "değişti, dönüştü, serpildi, büyüdü, merkeze geldi" diye diye AKP'nin ve liderinin gerçek yüzünü sakladılar...Bekir Coşkun'un yazdığı gibi: Başbakan'ın uçağıdır, Cumhurbaşkanı'nın sofrasıdır, iktidarın kucağıdır, yer kapmak için koştular.Manşetlerde, ekranlarda gerçeklerin üzerini örtüp, aslı olmayan umutlar dağıttılar insanlara. Şeriata gidişi demokrasi diye yutturdular.Şimdi uyanmış gibi yapıyorlar. Ama verdikleri hizmet sonucu atı alan da Üsküdar'ı geçti... Ayıkla şimdi pirincin taşını... Televizyonlarda güzel açık oturumlar izliyoruz.. Ufkumuz açılıyor... Son haftaların konusu belli; türban... Ancak türbanla ilgili son açık oturumlarda taraflardan biri, yani bu meselenin türbandan ibaret olmadığını, cumhuriyet ve laikliği tehdit eden gelişmelere dönüştüğünü savunanlar çok azınlıkta kalıyor... Suya sabuna dokunmayanlar, dönekler, yarı dönekler, liberal sıfatı ardına gizlenen AKP savunmanları çoğunlukta... Açık oturumların izlenilirliği bu yüzden düşüyor. Yayıncılık etiği de yara alıyor... Soru: Erdoğan'ın şikâyetçi olduğu "bir kısım medya" hangisidir? Yanıt: Laik, demokratik ve çağdaş olan kısım... * Antalya'nın Alanya ilçesinde yapılan Açık Lise sınavlarına türbanla girenleri rapor eden ve buna izin veren okul müdürleriyle ilgili suç duyurusunda bulunan 3 öğretmen hakkında, Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü'nce soruşturma açıldı... Eğitim - Sen Alanya Temsilcisi Kemal Göl, "Biz şikâyete konu olan müdürlerle ilgili ceza beklerken, kendimiz soruşturmalık olduk." dedi. AKP'li milletvekili ve Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, birkaç gün önce Meclis kürsüsünde konuşurken ülkemizde topu topu 18 anayasa profesörü bulunduğunu söyledi... 115 üniversite ve 20'den fazla hukuk fakültesinin bulunduğu ülkemizde 18 anayasa profesörü çok az değil mi? Ayrıca neden bu kadar az? Soruyu bir anayasa profesörü dostumuza sorduk. Gülerek dedi ki:- Sebebi basit.. Çünkü anayasa uzmanlığı para getirmez... Medeni hukuk, ticaret hukuku vs. gibi para getiren hukuk dalları varken aklı olan (!) hukuk öğrencisi anayasa hukukuna merak sarmaz... Meğer neymiş! Okurumuz Haydar Özilhan, İsviçre'de yayımlanan "News" adlı gazetenin ilginç yorumunu aktarıyor. News gazetesi Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi Avrupa'dan uzaklaştırmak için bilinçli olarak ofsayta düşürdüğü görüşünde...Gazete AB'nin istediği reformlar için aylardır ciddi adım atmayan AKP'nin türban için üç gün içinde çok radikal kararlar alabildiğini yazıyor ve şunu ekliyor:"AKP Türkiye'yi Avrupa'dan ayırmak için görünenin aksi yönde çalıştı ve hemen hemen başardı." News... Okurumuz Mahmut Çol Ordu yöresinden tapucularla ilgili bir deyiş göndermiş:"Garben bayır Şimalen çayır İş yaptıracaksan sakın unutma Tapucunun payını mutlaka ayır..."Tapucunun cevabı: "Garben tepe Şimalen dere Tapucuya rüşvet aldı diyenin Allah cezasını vere..." Tapucu Vatandaş hakkı nasıl yenir? Devlet nasıl gaspçılık yapar? İşte size bir örnek...Kamulaştırma vatandaşın hakkına saygı gösteren bir uygulamaydı. Devlete sorumluluk yüklüyordu. Artık terk edildi. Devreye "kamulaştırmasız el atma" diye bir fiili durum sokuldu.Devletin kurumları, ödenek ayırarak, plan ve proje yaparak kamulaştırma uygulamak yerine vatandaşın malına doğrudan el koyuyor.Bu durumda davayı malına el konulan vatandaş açmak ve mahkemelerde sürünmek zorunda.Peki sonuç ne oluyor? Görelim...Karayolları Genel Müdürlüğü bir vatandaşın arsasına el koyuyor. Vatandaş 2004 yılında dava açıyor. Karayolları davanın sonuçlanmasını geciktirmek için her türlü yolu deniyor... Buna rağmen dava vatandaşın lehine 2007 yılı ocak ayında son buluyor. Vatandaş, 35 bin YTL alacağı için başvurduğunda Karayolları ne yanıt veriyor biliyor musunuz:- Alacaklılar listesinde 1137. sıradasınız. Borcunuzun ödenebilmesi için Maliye Bakanlığı'nın Karayolları'na 110.000.000 YTL (110 trilyon lira) ödenek ayırması gerekmektedir.Geçen ocak ayı itibariyle Karayolları'nın el koyduğu araziler yüzünden 1137 vatandaş alacaklı durumdadır. Ve Karayolları bu parayı ödememektedir... Vatandaşın şikâyetini götüreceği başka bir merci de yoktur. Buyurun size devlet, buyurun size hukuk... Devlet el attı!.. * Kas hastaları ve yakınları en çok sömürülen hasta gruplarındandır... Bilimdeki son gelişmeleri, Kas Hastalıkları Derneği'nin hocaları Prof. Coşkun Özdemir, Prof. Piraye Oflazer, Prof. Feza Deymeer ve Doç. Yeşim Parman'dan Yeşilköy'deki dernek binasında 17 Şubat 2008 günü saat 14.00'teki seminerde dinleyebilirsiniz. DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a verdiği önergede soruyor: Yalnızca Ortaköy'de, aralarında ünlü Naime Sultan Yalısı'nın da bulunduğu 30 tarihi bina son 5 yıl içinde çıkan yangınlarda yok olmuştur. Son olarak Fatih'te bir tarihi bina yandı.- Hükümet tarihi evlerle ilgili neden herhangi bir koruma politikası uygulamamaktadır?- Yüksek yangın riski taşıyan İstanbul'daki tarihi ahşap binalarda, yangına karşı güvenlik önlemleri neden alınmamaktadır?Bu sorular pek çok İstanbullunun da aklından geçenlerdir. m.asik@milliyet.com.tr İstanbul evleri