Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Romanya'nın önde gelen gazetelerinden Adevarul'da yayımlanıp dün Reuters Ajansı tarafından dünyaya duyurulan şu küçük habere bir göz atalım:
"Rumen Kültür Bakanlığı bünyesinde 'pornografik yayınların kontrol altına alınması' ile ilgili yeni yasa çalışmasını yürüten bürokrat Ion Antonescu ve Devlet Başkanı Danışmanı Eugene Mihaescu, bir striptiz yıldızıyla alem yaparken basıldılar... Antonescu istifa etti. Henüz istifa etmeyen, hakkında herhangi bir cezai işlem de yapılmayan Başkan Danışmanı Mihaescu ise şöyle konuştu:
- En küçük bir pişmanlık duymuyorum. Romanya'nın kafa yoracak çok daha ciddi meseleleri var... Rüşvet ve yolsuzluk gibi... Sorarım size, hangisi daha kötü: Ellerimi tanrının yarattığı en muhteşem varlık olan kadının göğsüne uzatmam mı?.. Yoksa... Devlet kesesine uzatmam mı?..
***
El uzatacak yeri seçerken keşke bizimkiler de aynı titizliği gösterse...

Mesut Yılmaz "Beyaz Enerji" operasyonu konusunda yargıyı suçluyor, polisi suçluyor, jandarmayı suçluyor, basını suçluyor...
Fakat dikkat ederseniz bazı şeyleri hiç suçlamıyor...
Mesela hiç rüşvet almış bürokratları suçladığını duydunuz mu?

Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde çocukları yağmur duasına götüren minibüs devrildi, 2 çocuk öldü, 17 öğrenci yaralandı.
Okurumuz Sevim Akgül dün telefonda anlattı:
- Geçenlerde Kapadokya gezisine gitmiştik. Orada çocukların toplu halde camiye yağmur duasına götürüldüğünü gördük. Benim bildiğim yağmur duası camide değil açık alanda yapılır. Üstelik meteoroloji zaten ertesi gün için yağmur haberi veriyordu...
Çocuklarına yağmurun "doğa olayı" değil "dua olayı" olduğunu belletmeye çabalayan bir toplum acaba kendine nasıl bir yarın hazırlıyor dersiniz?
Sayın Milli Eğitim Bakanı... Bu soru en başta size...

Papa III. Leoïnun 800 yılında Frank Kralı Charlemagneïa imparator ünvanı vermesiyle kurulan Kutsal Roma - Germen imparatorluğu hakkında Voltaire şöyle dermiş:
"Ne kutsaldı, ne Romalıydı, ne Germenïdi ne de impatorluktu!"
Prof. Baskın Oran soruyor:
- Bilin bakalım Voltaire yaşasaydı DSP için ne derdi?

Yolsuzlukları ortaya çıkartmak değil üstünü örtmek çabasında olan bir iktidarın enerji alanındaki yolsuzlukları aydınlatacağına kimse inanmıyor.
O yüzden Jandarma'nın bu yöndeki çabasını kamuoyu yürekten destekliyor.
Ne var ki askerlerin yolsuzluklar konusunda olduğu kadar "üslup ve yöntemde" de titiz olması bekleniyor. Aşağıda yer alan, Emekli Hava Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk'ün Başbakan Ecevit'e yazdığı mektubu okuyunca ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız sanırız:
"Konu: Komutanlarımız astlarına kötü örnek oluyorlar
Yüksek Rütbeli Komutanlar; basına yaptıkları açıklamalarla astlarına kötü örnek oluyorlar! Haksızlığa uğradığına inanan bir askeri personelin hakkını sıralı amirleri vasıtası ile araması gerekir. Jandarma Genel Komutanı da; kendisine ve/veya emir komuta ettiği Jandarma Teşkilatı'na T.C. Başbakan Yardımcısı tarafından haksızlık edildiğine inanıyorsa, ilk amirinden başlayarak, şikayetini yazılı olarak bildirir. Jandarma Genel Komutanı'nın ilk amiri olan Genelkurmay Başkanı, Jandarma Genel Komutanı'nın dilekçesine kendi yetkileri dahilinde işlem yapamıyorsa, söz konusu dilekçeyi kendi amiri Başbakan'a havale eder! (Bütün bu yazdıklarımızı askerde öğrendık.)
Yüksek rütbeli askerler istedikleri zaman söz konusu kuralı "ES" geçip, aksini yapamaz. Aksi takdirde, sizden şikayetci olacak astlarınızın da sizin uyguladığınız yöntemlerle sizlerden şikayetci olmalarına yol açarsınız! Bu uygulama herkes için bir HAK olur. Baş edemeyiz.
Arz ederim.

Bütün gelişmeler "her canlının gelir düzeyinin üstünde yaşamak istemesi" gibi evrensel bir arzuya dayanır.
Samuel Butler

Ülkemizde ciddi bir meslek haline gelen "hortumlama" için acaba ne zaman "Hortum Meslek Yüksekokulu" açacağız?
Cihan Demirci